İmamın cemaati tutmuyor

27 Temmuz 2019 Cumartesi

Saray’daki AKP’li sık sık bir sıkıntısını dile getirir:
Eğitim ve kültür-sanat politikalarında arzu ettiğimiz mesafeyi kat edemedik.
Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay ve benzerlerine sırtını dayamış biri olarak “kültür-sanat” konusunda aldıkları yol belli.
Eğitim alanına gelince…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev tanımındaki “Atatürk inkılap ve ilkelerine bağlı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen vatandaş yetiştirme” hedefi “kanun hükmünde kararname” ile kaldırmış...
Medreselere yasal statü kazandırılmış...
İlgili yönetmelikte değişiklik yapılarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı her kuruma mescit ve apdeshane açma zorunluluğu getirilmiş...
Anaokulu dahil, ortaokul ve liselerde kız öğrencilerine başörtüsü serbest bırakılmış.
Öğrenci andı kaldırılmış, müfredattan ulusal bayramlarla birlikte devrim tarihi kazınmış.
Diyanet’in açtığı kreşlerde 4-6 yaş arası çocuklara dini eğitim verilerek sübyan mekteplerine geri dönülmüş.
Çok değil, bundan iki yıl önce, Mayıs 2017’de, Saray’daki AKP’li, çocuk istismarları ile kamuoyu gündemine gelen Ensar Vakfı’nın 38. genel kurul toplantısını katılmış ve demişti ki:
İmam hatiplere olan ilginin artması, tüm okullarda Kur’an-ı Kerim, Siyer-i Nebi, Osmanlıca gibi derslerin seçmeli olarak okutulması başlı başına çok güzel şeyler. Bunlar önemli gelişmeler. Bununla birlikte ülkemizin ihtiyacı, milletimizin talebi, bizim hayalimiz olan nesillerin yetiştirilmesi konusunda hâlâ pek çok eksiğimiz bulunuyor. Dilimizden tarihimize kadar birçok alanda ecdadımıza ve kültürümüze duyulan husumetin ürünü bir yaklaşımla hazırlanmış olan müfredatlar daha yeni yeni değişiyor. Medyadan sinemaya, bilim ve teknolojiden hukuka kadar pek çok alanda hâlâ en etkin yerlerde ülkesine ve milletine yabancı zihniyetteki kişilerin, ekiplerin, hiziplerin bulunduğunu biliyorum. Açıkça söylemek gerekirse bu durumdan da büyük üzüntü duyuyorum.
Saray’daki AKP’li, aynı konuşmasında, duyduğu üzüntüsünü giderecek “kızıl elma”ya 2053’te, yani İstanbul’un fethinin 600. yılında ulaşacaklarını da açıklamıştı.
Anasınıfından üniversiteye tüm okulları imamhatipleştirmelerine karşın daha şimdiden “kızıl elma”ya ulaşamayacakları anlaşılıyor.
LGS sonuçları ortada: İmam okullarında okuyan çocuklar bile imam okullarına gitmek istemiyorlar!
Çünkü, AKP, zamanın tekerine çomak sokuyor, toplumu ortaçağa döndürmek istiyor.
Tutar mı? Tutmaz. Olur mu? Olmaz.
Zorlama toplum mühendisliği ile Saray’dakini sarayda tutacak seçmen kitlesi oluşmuyor işte.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları