Yağmurlu Çamurlu İstanbul’da Taksi Notları

28 Kasım 2014 Cuma

Dört bakan soruşturmasına gelen haber yasağı, sansür
değil...“Hırsızın büyüğüne hırsız denilemez yasağıdır!”

“Sen okumuş bir abiye benziyorsun!..”
Öyle mi?
Evet abi!
Ne oldu ki?
(Huni ağzı gibi daralmış kavşağı aşabilirsek sahilden havaalanına ulaşacağız. 15 dakikadır 15 santim ilerlemeden takılıp kaldık. Direksiyonu bıraktı, söylenerek önce ceplerini yokladı. Sonra da torpido gözüne uzanıp dörde katlanmış bir trafik cezası makbuzu çıkarttı.)
Abi Allah’ını seversen şu cezaya bi göz at abi...
(Geçen hafta 2 tane birden ödediğim için neresine göz atacağımı iyi biliyorum... Tarih: 16.10.2014 Saat: 01.20 Yer: The Marmara Önü - Taksim / Yasak Park 252 TL)
Değerli kardeşim tarih geçen ayın!
Evet abi. Çünkü plakaya yazmışlar. Ben gündelikçi şoförüm... Mal sahibinin adresine yeni ulaşmış. O da bana dün verdi.
İtiraz vakti de geçmiş.
İtiraz etsen kime nasıl etcen ki!?
(“Bir avukat”... diyecektim ki sustum. O öfkeyle konuşmaya devam etti):
İşi kötüsü, yüzde 25 peşin ödeme hakkını kaçırdım!
Evet!..
Abi ya... İnsan Allah’tan korkar. Bu nasıl devlet ya... Bu nasıl polis ya? Gecenin 01.20’si Taksim bomboş. Otelin yan sokağına, kenara bırakıp beş dakika su dökmeye gittim!
Cezaya başka şeyler de eklemişler galiba.
Evet abi kalem ellerinde. 70-80 lira değil. Pavyon tarifesi uygulanır mı ya?
Otel şikâyet etmiş olmasın?
Yok abi. İcabında otelden bizi çağırıyorlar.
Neyse, üzülme. Kısmetin bir başka biçimde çıkar!
Üç çocuk var. Biri sokakta boyacı. Ev kira. Hanım kaza geçirdi bi eli sakat.
Geçmiş olsun Allah yardımcın olsun!
(Bakırköy’den Ataköy’e ilerliyoruz. Çimenlik tretuvarlarda sarı muşamba giysili onlarca işçi, öbek öbek çömelmiş, harıl harıl çiçek dikmekle meşgul. Morlu sarılı menekşeler, soğuktan ve geçip giden arabaların sıçrattığı çamurlu sularla şimdiden pörsümüş durumda. Belediye yatacak değil ya! İcraat gerek! Geleneksel “Lale Vurgunu”na kadar yola-yolmaya devam! Upuzun sahil boyunca en hummalı çiçekleme faaliyeti Ataköy’de. Belli ki, Danıştay’ın durdurduğu sahile sıfır kaçak TOKİ bloklarının alıcılarına, buraları şirin göstermek için biri emir vermiş! Aklımdan geçenleri taksi şoförümle de paylaşıyorum. Sorma sırası yine onda.)
- Abi be... Bu bize cezaların artması bu 252 liralar falan, Ak Saray masrafları için mi acaba?
- Bilmem! İstanbul şoförlerinin zihni de gözleri gibi keskindir.. Sen ne diyorsun? Duraktaki arkadaşların ne düşünüyor?
- Abi hepsi isyanlarda. Hepsinin ağzı o müteahhit kadar bozuk. Küfürsüz hiç konuşamıyorlar artık.
- Küfür iyi değil.
- Abi inan ki, küfür kafayı yemekle susup oturmak arasındaki en uygun durak.
- Nasıl yani?
- Şimdi küfür de etmezsen, o cezayı o saatte yazanı gidip vurman ya da vurulman gerekecek.
- Öyle şey söyleme. Çoluk çocuk sahibisin!
- Elimizi kolumuzu bağlayan da zaten o.
- Peki Ak Saray demiştin ne düşünüyorsun?
- Abi konuşturma beni.
- Korkma resmi biri falan değilim ben!
- Olsan ne çıkar abi? Her şey meydanda. Ortalık böyle iken, memleketini, insanını seven bir insan, gidip de öyle bir yerde yaptırır mı, oturur mu be abi?
- Oturmaya başladı bile!

- Bin odaymış. Ama ben pek inanmıyorum.
- Ama, öyle.
- Abi zaten 500 hatta, 100 bile olsa ayıp ya! Günah ya.
- Kızmazsan, kime oy vermiştin?
- Sadece ben değil. Bütün durak hep Ak’a vermiştik.
- Eee. - E’si ne abi? Af buyur... Ak’a verdik ama b.k çıktı!
- Çıktı mı?
- Çoktan çıktı. Ama milletin yarısının burnu alıştı galiba...
- Peki ne olacak?
- Ne mi olacak? Gırtlağına dayanınca anlayacak!! Bizim durağın hepsi
çoktan anladı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları