Yayın Yasağına Tepkiler

01 Aralık 2014 Pazartesi

Geçen haftanın en önemli ve belki de utanılacak olayı Meclis Araştırma Komisyonu Başkanı’nın istemiyle komisyonda alınan ifadelere yayın yasağı konulmasıydı. TBMM’de gizlilik kararı ancak milletvekillerinin oylarıyla alınabilirken bu kez bir komisyonun başkanı Meclis çatısı altında alınan ifadelere, suçlananların ve tanıkların sözlerine yayın yasağı konulmasını istemiş ve bir mahkeme de bu isteğe uymuştu. Yayın yasaklarına ilkesel olarak karşı olan, daha önce de yolsuzluklarla ilgili savcılıklarca hazırlanan ve Meclis’e gönderilen fezlekelerle ilgili yayın yasağına da uymayan Cumhuriyet, bu kez de yasak kararına uymayacağını açıkladı. Cumhuriyet’le birlikte BirGün ve Evrensel gazeteleri de yayın yasağına uymayacaklarını açıkladılar. Onları bazı internet siteleri izledi. Ve yayın yasağına uymayan gazete ve sitelerin sayısı arttı. Hürriyet gazetesi de yayın yasağına karşı çıktığını duyurdu. Meslek örgütlerimiz de yayın yasağı karşısında kararlı bir tutum sergilediler. Yasağa karşı yargı yoluna başvurdular. Ana muhalefet partisi CHP de yayın yasaklarına karşı çıktı ve yargıya başvurdu.
Böylece yayın yasağı gibi antidemokratik bir yöntemle, üstelik artık gizlenmesi olanaksız ve kimi eski bakanların da suçlandığı, kamuoyunda çoktan hüküm giymiş önemli bir yolsuzluk iddiasının geleceğini ilgilendiren ifadelerin kamudan halktan gizlenmesinin önüne geçilmiş oldu. Basın tarihimiz açısından da önemli ve kayda geçirilmesi gereken bir gelişmedir. Okurlarımız Cumhuriyet’in tutumunu, yayın yasağına kararlı karşı çıkışını desteklediler, övgüyle karşıladılar. Gelen çok sayıda ileti arasından öteki iletileri de temsil edeceğine inandığım üç iletiyi aktarıyorum:
Cumhuriyet Gazetemizin, gazetecilik mesleğinin onuruna yakışır dik duruşunu, halkın haber alma özgürlüğünün yasaklandığı bu günlerde de kararlı bir biçimde sürdürmesi, 63 yıllık bir Cumhuriyet okuru olarak beni gerçekten çok duygulandırıyor ve gazetemle gurur duyuyorum. Gerçek gazetecilik yapan tüm Cumhuriyet emekçilerini yürekten kutlarım. Çetin Örgen
Yolsuzlukla suçlanan bakanlar hakkında haber yasağına tepkinizi ve uymama kararınızı tebrik ediyorum. Muhafazakâr tabanlı olmama rağmen bu hususta sizi alkışlıyorum. Bunu çoğu gazete yapamıyor. Engin Cirit
27 Kasım sabahı gazeteyi elime alıp da “YASAĞINIZI TANIMIYORUZ”u görünce, ağzımdan refleks olarak “İşte benim gazetem bu!” cümlesi çıktı. O günkü başyazının son cümlesindeki gibi, siz görevinizi yapın, bizim desteğimiz sürecektir. Kutluyorum. Hepinize sevgi, saygı ve başarılar. Haydar Babur

Okurlardan kısa kısa

Basket maçları
Spor sayfalarımızda, detaylı maç analizlerinden vazgeçtim, haber olarak bile yer almıyor basketbol maçları. Galatasaray Liv Hospital - Beşiktaş İntegral Foreks maçlarının sonuçları gazetemizde yer almadı. Maçın 9’da başlamış olması bir neden olmamalı, çünkü 21.45’te başlayan futbol maçlarına tam sayfa ayrılıyor. Serdar Güray

RTE fotoğrafları
Her gün RTE’nin fotoğrafını görmekten bıktık. Sanki AKP propagandası yapıyorsunuz. İlle de fotoğraf koyacaksanız doğa fotoğrafları koyun, inanın ki daha makbule gececektir. Her gün, ama her gün güne güzel başlamak varken içimizi karartıyorsunuz. Cümleleri içeriğini değiştirmeden farklı yazabilirsiniz. Meliha Yurdakul Dündar

Farklı manşetler
Bugünün manşeti internette ‘Millete Sansür’. Erzurum’da aldığım gazetemizin manşeti ‘Çağdışı Kafa’. Bu farklılığın sebebini öğrenebilir miyim, teşekkürler. Yasin Havuz Okur Temsilcisi: Taşra baskısı erken basılıyor. Daha sonraki gelişmelerin ikinci baskıya konulması bir zorunluluktur. Bu nedenle böyle bir fark ortaya çıkabiliyor.

‘Bir gün gidebilirim’
Okurumuz Gürcan Arıtürk’ten gelen bu haberde eleştiri haklı olmasa da bir ilkeyi anımsattığı için üzerinde düşünülmesi gereken iletiyi aktarıyorum: Yeniden Okur Temsilcisi köşenizi açmanız iyi olmuş. Ben de geçenlerde (22 Kasım 2014) Cumhuriyet’in birinci sayfasında yer alan ve gazetecilik ilkelerine sığmayan Mario Levi’nin ‘Günün Birinde Gidebilirim’ başlıklı söyleşi haberiyle ilgili şikâyetimi kime yazayım diyordum. Mario Levi, söyleşi sırasında üzerine basarak söylüyor, “...Sakın şimdi söyleyeceğimi bir başlık cümlesi yapma” ve ekliyor: “Günün birinde bu ülkeyi terk edebilirim. Herkes gibi benim de kırmızı çizgilerim var...” Cumhuriyet sanki inadına bu sözleri hem de birinci sayfasının göbeğine koymuş. İnat mı yapıyor Levi’ye. Yoksa “bakın bu iktidar bu adama bu lafları ettiriyor” demenin kolaycılığı mı? Her ne olursa olsun yazık, yazık, haber kaynağına saygısızlık. Bari Mario Levi’nin “bunu başlığa çıkarmayın” diyen bölümünü koymama “akıllılığı” gösterilseydi. O da yanlış olurdu, ama hiç olmazsa göz göre göre yanlış olmazdı. Ne diyorsunuz çok merak ediyorum. Bu haberle ilgili Mario Levi’nin bir tepkisi oldu mu? Yoksa ben “kraldan çok kralcı” mı oluyorum? Gürcan Arıtürk.
Okun Temsilcisinin notu. Haberci, Levi’nin “uyarısının” bir tür tersten uyarı olduğu kanısında. Haberde de en önemli bölüm. “bir gün gidebilirim” kısmıdır. Böyle bir söz edip “bunu başlık yapma” demek olmaz.

TV sayfalarına kıymayın
Okurlarımızın benim de hak verdiğim ve izleyicisi olacağım bir eleştirisi de TV sayfası ile ilgilidir. Ne yazık ki yazıişleri yöneticileri TV sayfası konusunda kararsız bir tutum izliyorlar. Ama artık yeter. Bu sayfayla yer darlığı gibi haklı olmayan bir gerekçeyle sürekli oynanması kabul edilebilir bir durum değildir.

Astroloji bilim değil, eğlencedir
Okurlarımızdan Cumhuriyet internet sitesinde yer alan Astroloji köşesiyle ilgili site yöneticilerinin katılmadığı eleştiriler aldım. Okurlarımızın itirazı “bilimle ilgisi olmayan bu türden bir köşenin Cumhuriyet’e yakışmadığı” yönündedir. Site yöneticileri ise bu türden köşelerin bilimsellik iddiasının bulunmadığını, yalnızca eğlence amaçlı olduğunu belirtiyorlar. Bir okurumuz Batı’nın ciddi gazetelerinde bu türden köşelerin olmadığını savunuyor ve Washington Post’u da örnek olarak gösteriyor. Ama bu doğru değildir. Washington Post’un internet sitesinde de oldukça geniş bir Horoskop sayfası yer alıyor. Diğer Batı gazetelerinde de benzer köşeler vardır. Okurlarımızın bu türden köşelerin yalnızca eğlence amaçlı olduğunu bilmelerinde yarar vardır diye düşünüyorum.

‘Yayın İlkeleri’ne övgüler
Cumhuriyet gazetesinin yayın ilkelerini açıklaması da geçen hafta okurların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Gelen iletilerde ilkeler, saydamlığın, okura ve gerçeğe saygının gereği, kamu yararı ilkesini gözeten gazeteciliğin olmazsa olmazı olarak değerlendirildi. Uygulamanın da ilkelere uygunluğunun Okur Temsilcisi tarafından titizlikle izlenmesi gereğinin altı çizildi. Değerli okurumuz Prof. Dr. Bozkurt Güvenç ise gönderdiği iletide bu denetimin nasıl yapılabileceği konusunda çok değerli, yol gösterici önerilerde bulundu. Uzunluğu nedeniyle bu hafta yer veremediğim bu önemli iletiyi gelecek hafta okularımıza aktarabileceğimi umuyorum. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları