Bugün 33 Ağustos Kurtuluş Savaşı sürüyor...

02 Eylül 2019 Pazartesi

30 Ağustos taarruzu ile başlayan “Kurtuluş Savaşımız” zaferle sonuçlandı.
Düşman işgalinden kurtulduk.
Ancak, o tarihten beri sürdürdüğümüz “İlkellikten Kurtuluş Savaşımız” bitmedi.
İlkellikten kurtulmak, düşmandan kurtulmaktan daha zor da ondan.
Onun için de bugün, “33 Ağustos”tur ve “Uygarlık Savaşımız” devam ediyor.
Büyük önderimiz Atatürk’ün en büyük önemi verdiği zafer “Uygarlık Zaferi”dir ve bu mücadeleyi bizlere emanet etmiştir.
Çünkü, Atatürk Cumhuriyeti, bağımsızlığın, laikliğin, uygarlığın zaferi olmuştur.
Bu zafer, büyük kurtarıcı tarafından böyle tanımlanmıştır.
Onun içindir ki, ilkellerin yağmacı -tüketici hedefleri yeni- Osmanlıcılık adı altında Cumhuriyetin kazanımları olmuştur.
Bizim de andımızla içinde olduğumuz Atatürk Cumhuriyetçileri, “uygar- üretici- paylaşımcı” nitelikleriyle toplumlarıyla yaşarlar.
Buna karşın, “ilkel- yağmacı- tüketici” nitelikler, cemaat güdüsüyle uygarlığın tehdidi olurlar.
Osmanlı döneminin softaları- mollaları, bugünün tarikat şeyhleri, cemaat mürşitleri olarak aynı yolu izlemektedir.
Bugünün iktidarı da geçmişin özlemiyle bu bağnazlık yolunu desteklemekte, uygarlığa giden yolu tıkamaktadır.
Onun için de, Türkiye’nin “uygarlık savaşı” eskisinden çok daha çatışmalı olarak sürüp gitmektedir.
Çatışma alanlarına bakarsak...

Her cephede çatışma
Hukuk cephesinde:
Tek Adam yönetimine bağımlı, amacı iktidarın istediği olan, talimatla karar veren hukuk,
Amacı adalet olan bağımsız karar veren hukuk ile çatışmaktadır.
Baroların Saray’da yapılan adli yıl açılışını boykot etmeleri bu çatışmanın sonucudur.
Eğitim cephesinde:
Eğitimin dinselleştirilmesi, imam hatip okullarının öne çıkarılması, düşünmenin dondurulması, itaat - biat kültürünün zorla yerleştirilmesi ile, eleştirel düşünceye dayalı laik- çağdaş eğitim çatışmaktadır.
Devlet okullarının dinsel alana kaymaları, eğitimi büyük ölçüde özel eğitim alanına kaydırmakta, bu da aileleri ekonomik açıdan zorlamaktadır.
Ekonomide:
İktidar, kendisine bağımlı bir kitle yaratmak amacıyla “sadaka ekonomisi” yaratmakta, çalışarak kazanmak yerine “az da olsa cebine para koyma” yoluyla bağımlı bir itaat kitlesine dayanmaktadır.
Buna karşın, ekonominin gerçekleri “üreterek kazanma” ilkesiyle bu durumla çatışmaktadır.
Artan enflasyon, pazarlardaki yangını daha da artıracaktır.
Dış politika iflas etmiş, büyük emperyalist devletlerin himayesine sığınmaktadır.
İçeride, artık seçim sonuçları da reddedilerek seçilenlerin yetkilerini zorla gasp etme dönemine geçilmiştir. Kayyım atamaları budur.

Uygarlık savaşı sürüyor
Atatürk Cumhuriyeti’nin uygarlık savaşı sürüyor.
İlkel - yağmacı - tüketici” cemaat anlayışına karşı çıkan, “uygar- üretici paylaşımcı toplum” bu mücadelesini sürdürüyor.
Ve elbette zaferi uygarlık kazanacaktır.
Ağustos ayı uzayabilir.
Ama er, ama geç 9 Eylül gelecek,
Muzaffer ordularımız İzmir’e girecektir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları