Savrulan ülke

07 Eylül 2019 Cumartesi

Atatürk, halk önderiydi... Kendi birikimleri ile aldığı kıraç, verimsiz bir toprağı, halka, köylüye örnek olsun diye bağa, bahçeye dönüştürmüştü.
Sonra o toprağı halkına bırakmıştı...
Yıllar sonra onun kurduğu Cumhuriyet ile didişen halife sultan özentisi, Atatürk’ün o güzelim, yeşillik içinde, bozkırın otu, böceği ile barışık bahçesine “külliye” dediği sarayını dikti.
Hem de Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı olarak...
Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst mahkemelerinden Danıştay’ın en üst kurulu Dava Daireleri Kurulu da, sarayın yasadışı olduğunu belirledi.
Ancak saray, bir şatafat ve saltanat simgesi olarak Atatürk Orman Çiftliği arazisinde hâlâ 600 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Giderek genişleyen inşaatları ve sarayın altındaki kamuoyundan özenle saklanan karargâhları, geçitleri, odaları ile birlikte bu alanın 1 milyon metrekareyi aştığı da söyleniyor.
Bugün oturdukları koltukları, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurguladığı sistem sayesinde edinmiş olanlar, bu yılki yargı yılını işte o sarayda açtılar.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi:
Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor.

Çocuk tecavüzcülerinin cesareti
Siyasi dinci bir iktidar döneminde çocuklarımız kurs, yurt, vakıf gibi örgütlenmelerin altında sapıkların, sapkın güdülerinin pençesine bırakıldı.
Emre Kongar, çocuklarımıza tecavüz edenleri barındıran vakıf, dernek, kurs ve benzerlerinin kapatılması ve sorumlularının cezalandırılması gerektiğini yazdı.
Kapatmak, cezalandırmak ne demek; tam tersine onlar özendiriliyor, ödüllendiriliyor, cesaretlendiriliyor, el üstünde tutuluyorlar.
Örnek isterseniz, Ensar Vakfı ortada.
Karaman’da onlarca çocuğa tecavüzde o vakfın adı geçti. Rize’de, Çorum’da o vakfın başkanlığını yapanlar, çocuklara yönelik cinsel saldırılardan hüküm giydiler.
Ama vakıf, AKP iktidarının yine gözdesi olmaya devam ediyor!
Vakfın başkanı yakın zamana kadar İstanbul Belediye Meclisi’nin AKP’li üyesiydi ve THY Yönetim Kurulu’ndaydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP’nin elindeyken, vakfa 30 milyonun üzerinde kaynak aktarılmıştı. Daha geçen ay, vakfın düzenlediği bayramlaşma törenine, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz da katılmıştı.
Üstelik, saraydaki AKP’li, Ensar Vakfı’nın 38. genel kuruluna katılmış, nasıl bir “nesil” istediğini şöyle dile getirmişti:
Her imkânımız var, tek eksiğimiz hizmete dönüştürecek adanmışlardır. Biz 80 milyon insanın tamamına ulaşmayı hedefleyen bir hareketiz, bunun farkında olmamız gerekir.
Ensar Vakfı, saraya “adanmış”lık için vardı ve Emine Erdoğan’ın vakfın bir toplantısında dediğini yapmaktaydı:
Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık.
Kaldırdıklarını söyledikleri 90 yıllık enkazın ne olduğunu biliyorsunuz:
1923 devrimi ile kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları