Büyük Yok Oluş…

07 Aralık 2014 Pazar

 “Dünyayı kurtarmaya geldim” diyor. Televizyon ekranında, “The Matrix” filminden tanıdığımız Keanu Reeves’in yüzü… Reeves filmde Klatoo adlı bir uzaylıyı
canlandırıyor. Filmin adı, “Dünyanın durduğu gün”.
Kanalı değiştirmek üzereyken son anda vazgeçiyorum.
“Dünyayı tehdit eden şey ne olabilir, dünyayı neyden kurtaracak” diye merak ediyorum.
Aklıma dünyaya çarpacak büyük bir göktaşı geliyor ya da iklimdeki dramatik değişimler...
Oysa Klatoo’ya göre en büyük tehdit insan:
“Bu gezegen ölüyor. İnsan ırkı onu öldürüyor. Evrende kompleks yaşam biçimlerini barındırabilecek çok az gezegen var. Dünyanın yok olmasına izin veremeyiz.”
Niyeti insanları yok etmek ve dünyayı kurtarmak.
Neyse ki filmin sonunda insanların iyi yönlerini keşfediyor ve onlara bir şans daha tanımaya karar veriyor.
Peki, Klatoo insana yönelik eleştirilerinde haksız mı?
Bilim insanları dünya tarihinde beş büyük yok oluştan söz ediyorlar. Sonuncusu 65 milyon yıl önce yaşandı. Yaklaşık 10 km çapında bir göktaşı Meksika’da Yukatan yarımadası açıklarına çarptı. Bu olay öylesine büyük bir yıkım yarattı ki, dünyada yaşayan canlıların yüzde 76’sı yok oldu.
Dinozorlar çağı sona erdi ve memelilerin çağı başladı. 160 milyon yıl boyunca dünyanın en güçlü canlıları olan dinozorlar yok olmasaydı insan var olabilir miydi?
Bugün pek çok uzman dünyanın “6. büyük yok oluş” sürecine girdiğini düşünüyor.Üstelik bu kez kitlesel yok oluşu yaratan bir göktaşı değil. İnsanın ta kendisi.
Dünyadaki canlı türleri hızla yok oluyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) “Yaşayan Gezegen 2014” raporuna göre dünyadaki biyolojik çeşitlilik son 40 yılda küresel ölçekte yarı yarıya azalmış durumda. (http://www.wwf.org.tr/)
Türler konusundaki önemli kaynaklardan biri olan Dünya Koruma Birliği’nin “Kırmızı Listesi” bu yıl 50 yaşını doldurdu. Tehlikedeki türler veritabanı yıllardır internette yer alıyor. (http://www.iucnredlist.org/) Liste kapsamındaki incelenen tür sayısı bu yıl 73 bin 686’ya çıkarıldı. Listedeki türlerin 22 bin 103’ü (yüzde 30’u) yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
“Conservation International”ın internette başlattığı kampanya ilginç. 2-3 dakikalık filmler hazırlamışlar ve ünlü Hollywood yıldızlarına doğayı seslendirmişler. (http:// natureisspeaking.org/)
Ormanı seslendiren Robert Redford, “Bir tek insanla barışamadım. İnsan hiçbir zaman bu sistemin bir parçası olduğunu anlamadı” diyor.
Edward Norton, toprağı seslendirmiş:
“Ben toprağım. Ben olmasam insan nesli varolamazdı. Bu gezegenin derisiyim ve canlıyım. Ama insanlar bana pislikmişim gibi davranıyor…”
Başlatılan kampanyanın mesajı basit: “Doğanın insana ihtiyacı yok. Ama insanın doğaya ihtiyacı var.”
Dünyadaki yok oluş süreci durdurulamaz, iklim değişikliğinin, çevresel sorunların üstesinden gelinemezse ne olur?
Dünya, Christopher Nolan’ın halen gösterimde olan “Interstellar-Yıldızlararası” filmindeki gibi yaşanmaz bir yere dönüşür.Üstelik insanlar için yaşanabilir ve ulaşılabilir yeni bir gezegen de bugüne kadar bulunabilmiş değil.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları