Ne Ara ‘Özgürlükçü’ Oldular?

19 Aralık 2014 Cuma

Artık yeter; şu gerçekle ilgisiz “özgür basın” tekerlemesinden kurtulmanın zamanıdır. Tamam AKP ortağının hâlâ direniyor olmasından sıkıntılı; kanıtlanmış yolsuzluk iddialarını gündemden düşürememenin verdiği öfkeyle saldırmayı sürdürüyor. Bu saldırıda Cemaatin güçlü medya kalesine hücum etmeyi de ihmal etmiyor. Stratejisinin zayıf halkasını Cemaat gazetecilerine saldırının oluşturduğu da bir gerçek. Cemaatin bu açığı gördüğü, kendini sureti haktan göstermeyi, birdenbire “ihbarcı basın”dan “özgür basın”a terfi etmeyi başardığını da teslim edelim.

***

Edelim ve yürüyelim artık. Hafızalarımızdaki izleri daha tazeliğini yitirmemiş gerçekleri de birdenbire unutmayalım. Ahmet’in, Nedim’in, Barış’ların, Balbay’ın, daha pek çok gazetecinin zindana atılmasının bu zulüm ortaklığının marifeti olduğunu nasıl unutabiliriz ki!.. Şimdi ortaklık bozulmuş olabilir, ama bu Ahmet’in dediği gibi birinin çeteliğini, ötekinin yolsuzluklarını, Cumhuriyeti ortadan kaldırma niyetini ortadan kaldırmıyor. Gerçekler o kadar da gizli saklı değildir. Bu kavganın tozu dumanı içinde iktidarın zorbalığı artar, Türkiye için tasarladığı gelecek projeksiyonu hemen hemen tamamlanırken kafası karışanlara yardım etmek, liberal aymazlıkla savaşmak boynumuzun borcudur.

***

İktidar kendisine yönelmiş tehdidi savuşturmaya çabalarken planladığı işlerde yani Türkiye’yi dönüştürme programında en küçük bir aksamaya izin vermiyor. Tam tersine hızlanıyor. “Yeni Türkiye”nin ideolojisinin içini her geçen gün biraz daha dolduruyor. Laik Cumhuriyetin tümüyle devre dışı bırakılmasının gereklerini yerine getiriyor. Bu ideolojik “yenilenmeye” Cemaatin köklü bir itirazı var mı? Cemaat Cumhuriyetin kazanımlarının bekçiliğine soyundu da bizim haberimiz mi olmadı? İktidarı paylaşma savaşına kendi gücünü abarttığı için erken giren, bu nedenle de zor duruma düşen Cemaatin lideri ne anlatıyor her gün yandaşlarına? Laik Demokratik Cumhuriyetin AKP’nin elinden nasıl kurtarılabileceğini mi anlatıyor?

***

Cemaat ile iktidarın geçmişteki ortaklıklarının temelinde ideolojik aynılık vardır. Siyasal İslamı farklı yorumluyor olabilirler ama bu ideolojik aynılığı ortadan kaldırmıyor. Bu kavganın izleyicileri “peki şimdi biz hangisini tutacağız” aymazlığına düşüyorlarsa, burada bir tuhaflık var demektir. Tuhaflık, izleyicilerin bu role kendilerini kaptırmış olmalarından kaynaklanıyor. Eğer siz kendinizi kavganın dışına çıkarmışsanız, size birbirinin gözünü oyan taraflardan birini tutmak kalır. Ya AKP’nin değirmenine su taşırsınız ya da “özgür basın” masalıyla kendinizi kandırırsınız. Oysa aklınızdan bir an bile çıkarmamanız gereken gerçek, AKP’nin Türkiye’yi değiştirme projesinin hızla uygulanmakta olması, Cemaatin de bu projeye yakın zamana kadar canla başla hizmet ettiği, değişime itirazının olmadığı gerçeğidir.

***

Kendilerine “gidişe dur deme misyonu” yüklemiş olanlar gerçeklerin üstünün örtülmesine izin veremezler. “İşte yine zahmetten kurtulduk, şu kavgada safa giriverelim” diyen tembel liberal, bırakın istediği safa girsin. Bize düşen Cumhuriyeti savunmaya devam etmektir. Şimdi kavga edenlerin ortaklığı laik Cumhuriyetin ortadan kaldırılması üzerinedir. Kavga bu ideolojik ortaklığı sona erdirmiş değildir. Bu zaten eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Cemaatin birdenbire laik ya da özgürlükçü olması, hele hele “özgür basın” olduğunu iddia etmesi şaka gibi bir şeydir. Ne ara özgürlükçü, ne ara “özgür basın” oldular ki? Biz mi göremedik? Yoksa şu her gün yeni bir foyası ortalığa saçılan bavulun içinde mi saklanıyordu kitap toplatan, yazar hapseden, “dokunanı yakan” özgür basın?

***

İktidar önüne çıkan engelleri ortadan kaldırmak, otoriter rejimi daha üst aşamalarına taşımak için hızlandırılmış bir programla ilerliyor. Onun hedefi Cumhuriyeti ortadan kaldırmak, örnekleri pek çok ülkede bulunan otoriter İslamcı bir rejimi egemen kılmaktır. İktidarda, politikada, devlette daha fazla pay isteyen Cemaatle kavgası asıl değil, arizidir. Kavgasının gerçek hedefi Aydınlanma ufkuna sahip çıkan Cumhuriyettir. Karar vereceğiz artık; olup bitenleri seyretmekle yetinmek, liberal kolaycılıkla iş yapar görünmek de mümkündür, Hazirancı olmak da...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları