Hikmet Çetinkaya

Öfkemiz İnsanlık İçin!..

23 Aralık 2014 Salı

Toprağın kokusunu özlerim, kimi zaman bir çiçeğin gülüşünü...
Çocukları, gençleri, tüm insanları, insanlığı.
Güneş ışınlarıyla yağmur damlaları birlikte toprağa inerlerken gökkuşağı oluşturur. Bu öyle bir andır ki, güzelliğin, sevginin, aşkın, kardeşliğimizin paylaşımına benzer.
Yedi renk gökkuşağının ya resmini yapmak ya fotoğrafını çekmek ya da yazısını yazmak!
Bunu yapabilir miyiz?
Bir insan ister sanatçı, ister aydın, yazar, emekçi, yaşlı olsun, genç olsun, ürettiğini insanlarla paylaşmak isteği bilincinin derinliğinde yatar...
O bilinç, sevgi, kardeşlik, barış ortamı oluşturur, hayatı anlamlaştırır.
Havada kış yağmurlarıyla yükselen bir toprak kokusu var!
Bu kokuyu duymak hayatın ve sevginin kendisidir.
Sen, ben, tüm toplum karşımızdakinin acısını, kaygısını paylaşabildik mi bugüne dek!
Onlarca acı yaşadık, ölüm, kıyım...
Düşüncelerimize kelepçe takıldı, düşündüğümüz için zindanlara atıldık, işkenceden geçtik, sakat kaldık...
Öldürüldük ey halkım!
O acıyı birlikte paylaşabildik mi? Biz faşizme karşı direnebildik mi? Kahramanmaraş, Çorum, kanlı 1 Mayıs, Madımak, Başbağlar’da birlikte olabildik mi, o acıları paylaşabildik mi?

***

Biz o acıları ve kaygıları hiç paylaşamadık...
Çünkü ikiyüzlüydük!
Benim ülkemde siyasetçiler de aynı böyle!
İster sağcı, ister solcu, ister İslamcı, milliyetçi olsun fark etmiyor.
Gerçekleri, yaşananları gizlemeyi seviyor...
Şu “çözüm süreci” nedir, ne değildir ben bilmiyorum, halkımız bilmiyor...
İmralı’ya gidip gelen HDP sözcüleri dün yine açıklama yaptı:
“Belli mutabakatlar oluştu!”
Bu ne demek!
Bir gün söyledikleri öteki günle örtüşmüyor...
Çözüm süreci kapsamında sıkıntılı, kırılgan günlerin görüldüğü anlatılırken, kamuoyuna şu mesaj veriliyor:
“Öcalan’ın katkılarıyla ve onun başlattığı bir çizginin devamı olarak İmralı merkezli yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz...”
Peki Kandil, KCK ve Avrupa ayağı ne olacak?
HDP kendi kurullarıyla, KCK’yle görüşecekmiş...
Eşbaşkan Selahattin Demirtaş, Moskova’ya ne için gitti?
Kandil’in açıklamalarıyla İmralı’nın görüşleri arasında dağlar kadar fark yok mu?
Dağdaki PKK öteden beri silah bırakmaya zaten yanaşmıyor...
O zaman sormak gerekir:
Süreç bu koşullarda nasıl tıkır tıkır gidiyor, Öcalan’ın katkılarıyla?
Şu belli mutabakatlar nedir, Tanrı aşkına açıklayın da öğrenelim?

***

Yaşanan anın somutlaştırılmasından korkan, yakın tarihimizin kanlı sayfalarını yırtıp atanlar kim olursa olsun, gün geldiğinde hesap verecek.
Güneş ışınlarıyla buluşan yağmur damlaları toprağa inerken gökkuşağının yedi rengi bir gün gelecek resim olarak karşımıza çıkacak...
Ürkek aydınlar, sanatçılar, rüzgâr gülü liberaller toplumun karşısına çıkmaya utanacak!
Anlar anlarla harmanlanacak, tarih baba bunları bir bir yazacak!
Hayatımızı çalanlar, kasalarını dolduranlar, çeteler, hırsızlar, talancılar, kirlenen siyasetin çukurunda yaşayanlar, halkı kandıranlar...
Toplumsal mutluluğumuzu elimizden alanlar...
Belleğimizde yazılı olanları silmeye kalkışmayın!

***

Bilin ki o çiçeklerin yüzü gülecek!
Bir anın güzelliğini, yaşam sevdamızı, kardeşlerimizle paylaşmayı sürdüreceğiz tüm engellere karşın!
O engeller de aşılacak!
Mutluluğun temeline özlemini çektiğimiz, benim sık sık değindiğim “paylaşım”, “sevgi”, “barış” kavramlarını yerleştireceğiz...
Böylece hem acılarımızı hem de kaygılarımızı paylaşacağız...
Bizim öfkemiz insanlık için!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları