AKP deneyimi biterken...

04 Aralık 2019 Çarşamba

Son anda bir değişiklik olmazsa, son anda erteleme kararı alınmazsa, son anda başka dengeler devreye girmezse bu ay iki yeni parti daha kurulmuş olacak. Böylece İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre kapısı açık parti sayısı 79’a çıkacak. Meclis’teki 9 partiye yenileri eklenecek mi, 2020 başında göreceğiz.

AKP’nin kuruluş dönemi kadrolarından Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ayrı ayrı sürdürdükleri parti kurma çalışmalarında son viraja gelmiş görünüyor.

Her ikisi de parti için tarih verdi:

2020’den önce...

Abdullah Gül, herkesin bildiği gizli bir bilen olarak Babacan’ın arkasında...

2001’de Milli Görüş hareketinden ayrılan Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener dörtlüsü AKP’yi kurmuştu. O günden bugüne Erdoğan’ın yanında kimse kalmadı. Arınç için zoraki beraberlik desek abartmış olmayız.

Erdoğan için de “Yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirdi” desek abartmış olmayız.

***

2018’de TBMM’de milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkmış, işlevi de azaltılmıştı. 

Geçen 1.5 yıllık zaman diliminde 5 milletvekili belediye başkanı olarak, 4 milletvekili de bakan olarak Meclis’ten ayrıldı. 2 milletvekilinin de aramızdan ayrılışıyla mevcut sayı 589’a düştü. AKP 290, CHP 139, HDP 62, MHP 49, İyi Parti 39, SP 2, İşçi Partisi 2, BBP 1, DP 1 milletvekili ile temsil ediliyor. 

Bu tablonun özeti şu:

AKP tek başına çoğunluğu kaybetmiş durumda!

Bunun “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adında henüz oturmamış bir sistemde çok anlamı olmayabilir. Ne olursa olsun, Meclis çoğunluğunun sembolik bile olsa önemi var. 

İttifaklarla daha karmaşık hale gelen bu yelpaze aynı zamanda siyasetin yeni bir şekillenme öncesinde olduğunu gösteriyor.

Son 30 yıllık dilimlere baktığımızda 1991 seçimleri 12 Eylül sonrasının güçlü partisi ANAP iktidarına son verdi. 2002 seçimleri koalisyon hükümetlerine son verdi. Türkiye’nin ikinci 12 Eylül’ü olan 12 Eylül 2010 anayasa referandumunun sonuçları 15 Temmuz 2016’da ortaya çıktı.

Geldik bugüne...

***

17 yıllık AKP iktidarı pek çok dersi de içeren sonuçlarla kritik bir dönemece girdi. 

Bu, AKP’nin Türkiye’ye verebileceği bir şeyin kalmadığı bir dönemeç.

Saray’ın kadrosunda eski TKP’lilerden Milli Görüşçülere kadar tonlarca danışman yeni bir çıkış arıyor. Mevcut sistemin yürümediğini onlar da görüyor. Örneğin, “AKP’nin Genel Başkanlığına Binali Yıldırım gibi bir isim geçse, Meclis’i de ayrı bir başkan vekili yönetse” gibi olasılıkları masaya koyuyorlar. “Meclis biraz daha önemliymiş gibi görünse” diyorlar...

Ne tür önlemler düşünülürse düşünülsün, AKP yapısında umut yenilemek zor. Zira bütün bunlar bozulmuş aşın tabağını değiştirmek gibi bir şey...

Erdoğan’ın liderliğindeki AKP deneyimi Türkiye’ye çok zarar verdi. 

Deneyim en iyi öğreten okuldur, ama çok pahalıdır!

Türkiye’de de öyle oldu.

AKP’den ayrılanlar, gelinen noktayı gördükleri için, “Biz yola bu sonuçlar için çıkmamıştık” deyip, Erdoğan’sız bir AKP kurabilir miyiz, arayışında.

Bu duruma iki açıdan bakılabilir:

1- AKP’de erozyon var, kopmalar gündemde.

2- AKP’nin seçeceğini AKP’nin içinden çıkarma çabası var...

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın 2020, siyasetin yeniden şekilleneceği bir yıl olacak. Bu şekillenmede seçmen şu sorunun yanıtını arayacak:

Türkiye’yi yönetmeye en çok kim hazır?

Biraz daha açarak altını çizelim:

İyi muhalefet ermeye kim hazır diye bakmayacak, memleketi yönetmeye kim hazır, diye bakacak!





Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları