Adnan Dinçer

İkmale kalıyoruz

04 Aralık 2019 Çarşamba

İkmale kalıyoruz Yaşadığımız her oluşumun sorumlusu biziz. Yani insan. Daha da net sözcük kendimiz sayılırız! Bunu biliyoruz! Bilerek yaptığımız şeylerin karışıklığı içinde yer alarak zaman zaman da tepkilerimiz oluyor. O zaman sebep ve neden biz olduğumuz halde kendimize karşı olarak kaos yaratıyoruz. Bunun adı olsa olsa oynamak olur!

Bu girişimizin nedeni insanlar yenilik uğuruna bazen saçmalıyorlar. Bu anlamda yarım asır önce futbola karşı durulan kötü bir ilgi tepki varken bizler onu çok sevdik. Toplumun ilgisi için büyük mücadeleler verdik. Dışlandık, horlandık hatta işe yaramaz diye de mimlendik! Sonra bir anda karşıtlarımız bunu malzeme ve çıkar rampasına koyarak ruhumuzu, cebimizi ve geleceğimizi sömürür noktasına taşıdılar. Birkaç aklı başında ve bilimsel gerçekler yanı ile ulusumuzun da bu işi sevdiğini düşünenler futbola sahip çıktılar. Karşı duran hatta yarınımızı dahi tehdit edenlerden yılmadık. Kendi aile büyüklerimiz dahi hep karşı durdular bu toplumsal özene!

Kendi dünyasında sanat olma gerçeğine kadar zıplayan, terve saf duyguların bütünlüğü sahada top için koşan starlar yarattı. O zaman iş oldu! Böylece futbol ve ekmek parasını aşan profesyonellik ve eğlencelikten mesleğe terfi etti. Bizde bu gerçek zaman alırken bir anda endüstriyel kuyusuna itildik hazırlıksız! Değişen nesil; yani çocuklarımız bunu pek yaşamadılar. Bitmeyen toplumsal dünya kaosunu futbol ile yöneten rejimler, hatta devlet adamları, liderler ortaya çıktı. Bahsettiğim yaratıcı 453 gramlık materyal olan küredir. Yani top!

Kendi dünyamda çok geniş yer bulan ve hatta hayatıma neredeyse mani olacak engellere karşın futbola çok emek ve eser kattım. Bunu yaparken hep idealist, gerçekçi samimiyetimle çalıştım, kafa ve beden yordum! Birçok maçı oynanmadan oynadım kafamda. Oyun içinde kendi adıma egoist değil; takım olma bütünlüğüne önem verip tribün değil, takım olma kavgası verdim. Teknik adam olarak da böyle başarılara imzalarım çok oldu. Birileri bunu ulusal anlamda başarıya taşımamı dahi hazmedemedi! Doğaldı! Çünkü rekabet büyüktü! Benim kendi adıma suskunluğum sahadaki konuşmam oldu!

Neden bu girişi yaptığımı düşünebilirsiniz. Bu kadar imkân ve ilgiye karşın hâlâ yanlışlarla yönetilen futbolun sahadaki dengesizliğidir! Zira yabancıların yoğunluğu içinde yarışmada önceki gece 15 yaşındaki Kayserisporlu Emre’ye yüklenen ağır sorumluluktur! Gençleştirme farklı algılanmamalıdır! Daha sonraki yazılarımda bu konuyu aydınlatacağım ama en azından gelişimini tamamlamamış bir gencin futbol yıldızı olmasına mani olabiliriz! Vur deyince öldürmek olmaz!

Futbolda bu hafta renkli ve yanlışı netleştiren bir gerçek kendini öne koydu. Fenerbahçe’nin penaltısında kural yanlışı yapan kaleci, penaltıyı kurtarırken attığı top gol olunca aynı anda takımı öne geçti ve VAR ’a takıldı. Sorun VAR ile saha iletişiminin uzun süren anlaşmazlığı ve skandalıdır! Aynı anda iki hata skoru değiştiriyor ve bunu VAR ile çözüyoruz! Hem de gol olduktan sonra! Ben şunu savunmalarını istedim şahsen. Futbol doğal oynanması gereken bir oyun olup hataları ve sevaplarıyla güzeldir! İşin içine teknoloji girerse ve böyle oyun durup skor değişirse işin tadı kalmayacaktır. Özellikle her iki şekilde de kararı yine insan veriyor. Yani hata payı var. Bu yüzde payını artırıyorsa tehlike büyüktür! Bizde 4 dakika duran oyun İngiltere’de 20 saniyede sonuca bağlanıyorsa ikmale kalıyoruz demektir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları