Hayat anlaşılmaz rastlantılarla dolu. Baksanıza çok zor durumdaki Kasımpaşa’ya teknik direktör olarak geliyorsunuz ve ilk maçınızda karşınızda yıllarca kaptanlığını yaptığınız Beşiktaş var. Sadece Tayfur Havutçu mu? Mustafa Pektemek ve Quaresma da ilk kez Beşiktaş’a karşı oynuyorlar. Ama profesyonel dünyada bu tarz duygusallıklara yer yok. Zaten gayet profesyonelce başlıyor maç. Ama karşılaşmanın hemen başında 15’te Karim’in Atiba’yı düşürmesiyle sahada on kişi kişi kalıyor Paşa.

Bundan sonra Siyah-Beyazlıların işlerinin kolaylaşacağını sananlar 24’te Mustafa Pektemek’in golüyle sarsılıyor. Ama golden önce Vida’ya faul var. Fakat VAR o kadar geriye gitmiyor bu kez. Paşalıların bu pozisyonda devam etmeleri ise biraz ayıp oluyor. Beşiktaş ancak ilk yarının son 15 dakikasında oynamaya başlıyor. Golden sonra Kasımpaşa’nın rakibini karşılama rolüne geçmesi de bunda etkili. Kartal artık topa daha fazla sahip. Ne var ki hücumda yavaş. Bunda Ljajic ve Diaby’nin atakları organize edememesinin etkisi büyük. Ama Caner; 39’da Gökhan’ın sağ kanattan sol köşeye yaptığı ortaya gelişine vurarak skoru eşitliyor. Dakika 43’te Ljajic’in ceza yayı üzerinde düşürülmesiyle frikik kazanıyor Kartal. Ama Caner auta atıyor. Dakika 47’de Koita düdükten sonra topa vuruyor ama 2. sarı yok.

Her şeye rağmen Beşiktaş’ın on kişi kalmış rakibine gol ve goller bulacağını sananlar bir kez daha yanılıyor. Kontra arayan Paşa 2. golü bulan taraf oluyor. Artık tüm riskleri alıyor Siyah- Beyazlılar. Diaby’nin yerine giren Umut kurtarıcı oluyor ve beraberlik golünü atıyor 72’de. Asist yine Gökhan’dan. Güven’i de alarak galibiyet golü kovalıyor Avcı. Ama olmuyor, olmuyor. Tam bu iş bitti yine Kasımpaşa yapacağını yaptı derken 90+5’te Umut yine kurtarıcılığı üstleniyor, takımına 3 puanı getiren golü atıyor.