Ebru Kılıçoğlu

Umduk taş

02 Ekim 2019 Çarşamba

Şampiyonlar Ligi’nin ikinci maçında, İstanbul’da, Paris Saint Germain’in hakimiyetinde başlıyor oyun. Fransız takımı son derece rahat, istediği gibi ayarlıyor oyunun hızını ilk 15 dakikada. Sanki onlar ev sahibi… Sarı-Kırmızılılar ise olaya yabancı! Aslında kısmen de olsa bir doğruluk payı var bu durumda. Galatasaray, bugüne kadar hiç oynamadığı bir taktikle çıkıyor sahaya: Göbeği Donk’a emanet edilmiş olan 3’lü savunmayla! Teoride Galatasaray’a hız kazandıracak olan bu diziliş, pratikte 15 dakika boyunca kök söktürüyor Galatasaray’a hatta rakibin, sonu Muslera’da biten 4 pozisyona girmesine yol açıyor. Ancak oyununu oturttuktan, ev sahibi olduğunu hatırladıktan ve rakibi ne kadar güçlü olsa da yılmadan kalesine sahip çıkan bir takım olması gerektiğini anlayıp insiyatif aldıktan sonra, Galatasaray ibreyi kendinden yana çevirmeyi başarıyor. Tabii, son derece kaliteli futbolculardan oluşan bir PSG karşısında oyun ne kadar dengelenebilirse o kadar!
Her ne kadar Galatasaray adına ilk pozisyon ancak 18. dakikada gelse de, özenli bir çabası var Sarı-Kırmızılıların. Oyun disiplininden düşmemeye, pas yüzdesini de yüksek tutmaya çalışıyorlar. Özellikle Nzonzi ve Seri ikilisi güven veriyor. Ancak ne yazık ki, bu oyunda ne ‘güvenli’ olana veriliyor 3 puan ne de ‘niyetli’ olana. Zira Galatasaray’ın bu bir pozisyonuna karşılık PSG onlarcasına giriyor rahatlıkla. Hepsi ‘en tehlikelisi’ olmasa da; Muslera sayesinde kesilen bazıları var ki, o anda Galatasaraylıların dualarının kabul olduğunun en net kanıtı! Galatasaray’ın temposunu artırarak başladığı ikinci yarıda, işte bu tarz bir net pozisyondan sonra, Sarabia-Icardi’nin işbirliği sayesinde 52. dakikada golü bulan taraf PSG oluyor. Golü yediği dakikadan itibaren ‘dönüşünü muhteşem kılmak’ isteyen Galatasaray’da bunu destekleyen yoğun bir çaba var. Ancak malum, çabaya kimse puan vermiyor… Muslera ve onun kalesini koruyan melekler, epey bir pozisyonun gole dönüşmesine engel oluyor. Kura çekildiği andan itibaren favori olan PSG, son düdükle bunu teyit ediyor. Sezona başlarken ‘ummadık taşlar’dan yarılmıştı başı Galatasaray’ın. Bu kez başını ‘umduk taş’la yarmış oluyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024
Füzyon 18 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları