Hikmet Altınkaynak

Beylikdüzü Belediyesi Fakir Baykurt Kütüphanesi’nde

17 Ekim 2019 Perşembe

Fakir Baykurt aramızdan ayrılalı tam 20 yıl oldu. Geçen hafta sonu Ankara’da onu anma törenleri başlayınca, ben de adı verilen kütüphaneye gittim, kütüphanecilerle, okurlarıyla birlikte andım.
Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken Fakir Baykurt’un kızı Işık Baykurt ve TYB Başkanı Kenan Kocatürk’le birlikte açtığı Fakir Baykurt Kütüphanesi’nden söz ediyorum. Önceki gün oradaydım.
Kütüphaneyi, Belediye Kültür İşleri Müdürlüğü Kütüphane Şefi Hilal Çuhadar’la gezdim, yöneticileri, görevlileri, okurlarıyla tanıştım, sohbet ettim. Hangi kitaplarını okuduklarını, en beğendiklerini öğrendim. Her birine ayrı ayrı teşekkür ederim. Kütüphane havası bana iyi geldi. Beni yıllar öncesine götürdü.
Öncelikle kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü ilk kitabımın ilk imza gününü Fakir Baykurt’la aynı masada yaşamıştım. Zirvedeki bir yazarla aynı masada ilk kitabını imzalamak az şey mi?
Fakir Ağabey, kendine kitap imzalatan her okuru bana yönlendiriyor, “genç yetenekli yazar” diye tanıtıyordu. Bunlar unutulur mu?

Köy Enstitülerinin 50. yıldönümüydü
O ilk imza gününden sonra dostluğumuz sürdü, pekişti. Mektupla, telefonla, yeni çıkan kitapların buluşturduğu sıcaklıkta, devrimci edebiyata omuz verenler olarak dayanışmalarda, aynı ortamlarda olduk. Onun edebiyatımıza olduğu kadar eğitim yaşamımıza da katkısı unutulamaz. Öğretmenlerin sendikal örgütü TÖS’ün kurucusu ve efsanevi başkanıydı.
Gazete ve dergilerde yazıyordum. Yayımlanan kitap sayım da artıyordu. Milliyet Yayınları editörüydüm. Yıl 1990’dı. Unesco 1990’ı Dünya Okuma-Yazma Yılı ilan etmişti. Köy Enstitülerinin de kuruluşunun 50. yılıydı. Bu iki nedenle yayınevi olarak roman yarışması açma, Köy Enstitülü 10 yazardan 10 roman yayımlama kararı almıştık. Listemizin başında elbette Fakir Baykurt vardı. O yıllarda Almanya’daydı. Önce telefonla ulaştım. Çok mutlu oldu. Tırpan romanını yayımlamada anlaştık. Sonra yazar-editör olarak mektuplaştık.10 kitap da 17 Nisan’a yetişti. Bu olay herkesi sevindirdi.

İlk roman, ilk ödül
Köy Enstitülü Yazarlar Kuşağı’nın en çok eser veren yazarı Fakir Baykurt’un ilk romanı Yılanların Öcü’nün yayımlanmasının üzerinden tam 60 yıl geçti. Bu romanı nedeniyle Fakir Baykurt, Türkiye’nin Nobel’i sayılan Yunus Nadi Roman Ödülü’nü 1958’de kazanmıştı. Roman, edebiyat ortamında olduğu kadar toplumda da büyük yankı yarattı. İki filmi, bir tiyatrosu, bir televizyon dizi filmi yapıldı. Filmin galasında olaylar çıktı. Yasaklandı (1962). Duruma Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in el koymasıyla yasak kalktı.
Yarın akşam Beşiktaş Belediyesi’nin Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde Cumhuriyet Vakfı’nın düzenlediği 74. Yunus Nadi Ödülleri töreninde eski ödül alan yazar olarak Fakir Baykurt da elbette anımsanacak biliyorum. Ama adını taşıyan kütüphane nedeniyle Beylikdüzü Belediyesi’nin de kitaba, kütüphaneye ve yazara önem veren bu hizmeti de asla unutulmayacaktır.

Herkes için kütüphane
Ayrıca Beylikdüzü Belediyesi Merkez Kütüphanesi, Melinda&Bill Gates Vakfı ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle “Herkes için kütüphane” projesi kapsamında gerçekleştirilmiş, modern bir mimariye sahip. Yaşar Kemal Kütüphanesi de öyle. Yüzde yüz dolu. Kültür İşleri Müdürü Taner Çetin, kütüphanede yer bulmak çok zor diyor. Gençler çok erken saatlerde gelip bekliyorlarmış. Türkiye’nin en çok kütüphaneye sahip belediyesi olmalı. Fakir Baykurt Kütüphanesi’yle birlikte 15 kütüphanesi var.
Fakir Baykurt Kütüphanesi’nin kitap sayısı henüz 6 bin. Çocuk ve ilk gençlik kütüphanesi. Ben de her kütüphane ziyaretimde olduğu gibi, birkaç kitabımı armağan ettim. Aslında Yaşar Kemal Kütüphanesi’nde olan itaplarımdan üçünün rafta değil de ödünç alınmış olduğunu Hilal Hanım’dan duyunca da, çok sevindim. Yazar arkadaşlarıma öneririm.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları