Adnan Binyazar

Düşünsel silsile

25 Ekim 2019 Cuma

Düşünce, eskinin birikimlerinden beslenip, gagasında bilgi erdemini taşıyan bir Anka kuşudur. Söylencelerde Simurg, Huma diye de anılır. Anka kuşu, yuvasını bilgi ağacına kurarmış. Bilmediği yokmuş. Öbür kuşların önemli sorunlarını o çözermiş. Tünediği ağacın dallarında nefsi terbiye, sevgi, bilgi, inanç, yalnızlık, benlikten arınma, insancıllık vadisinin kuşları ötermiş.
Silsile düzeneğinin ürünü olan düşünsel gelişimin öğretisi, bu kavramlar üzerine kurulmuştur. Öner Yağcı, son iki yıl içinde Telgrafhane Yayınları arasında çıkan Namık Kemal ve Tevfik Fikret, önadı Büyük Oğul Efsanesi olan İsmail Hakkı Tonguç’un Romanı (Bilgi Yayınevi) adlı kitaplarıyla düşünsel silsilenin nasıl gerçekleştiğini kanıtlıyor.

Namık Kemal
Özgürlük Kasidesi”nde, zalimin destekçileri aşağılık kişilerdir, “celladın can yakan kemendi acımasız olsa da, yine bin kez daha iyidir tutsaklık zincirinden” diyen Namık Kemal, topluma gelecek umudu aşılayan düşünür şairlerin ilkidir. Öner Yağcı, Magosa zindanlarında çürütülmek istenen Vatan ve Özgürlük Şairi Namık Kemal’le toplumu çağcıl kılan bu silsilenin temel taşını koyuyor. Gözü pek şair, oğluna yazdığı mektupla da gelecek umudunu bilince dönüştürüyor:
Ben bu ülkede milletin padişah, özgürlüğün kanun olduğunu görmeyeceğim ama sen göreceksin. Babana inan. Vatanımız yok olmayacak. Kendini kurtaracak. Özgürlüğü elde edecek. Kim ne derse desin, inanma. Yalnızca bana inan. Hiç şüphe yok ki, ülkemizde halkın egemen olacağı gün gelecek. Özgürlük bayrağını taşıyanlardan biri de sen olacaksın.”

Tevfik Fikret
Tevfik Fikret, yalnızca ideolojiye çakılıp kalmadan, şiirimizi güzelduyusallık, toplumsal gerçekçilik yönlerinden de ileriye götürmüştür. Onunla da kalmamış, geleceğe aydınlanmanın ışığını tutarak şiiri etkin kılan yeni bir üslup yaratmıştır. Şu sözler, Tevfik Fikret’in beğenisi yüksek mantığının ürünüdür:
Benim ayinim düşünüp yapmaktır./ Benim dinim insan gibi yaşamaktır./ Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir?/ Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır./ Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır./ Yiyin efendiler yiyin, bütün bu iştah açan sofra sizin. Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!/ Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma./ Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.”

Atatürk
Tevfik Fikret’in ‘Tarih-i Kadim’i yok mu, işte o, dünyada yapılması gereken bütün devrimlerin kaynağıdır” diyen Atatürk’te düşünce eyleme dönüşmüştür. Atatürk’ün gençlere yönelik “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister!” özdeyişinde, Tevfik Fikret’in üslubu egemendir.
Öner Yağcı, Tevfik Fikret’le Atatürk arasındaki düşünsel örtüşmeyi, “Atatürk devriminin, o görkemli aydınlanma atılımımızın önde gelen esin kaynağı” sayar. Atatürk’ün şu sözleri de o düşünce silsilesinin ürünüdür:
Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce onurlarını, sonra özgürlüklerini daha sonra bağımsızlık ve geleceklerini kaybederler.”
Köylüyü aydınlatma amacıyla eğitim uygulamalarını kentlerin dışına taşıran İsmail Hakkı Tonguç, düşünsel silsileyi, tabana yayar. Çıkar şebekelerinin leş kargaları, ellerine fırsat geçer geçmez önce Köy Enstitülerini kapattı.
Öner Yağcı’nın Tonguç’a yönelik Büyük Oğul Efsanesi adlı romanını ileride ayrıca değerlendireceğim.
Öner Yağcı,
Sevgili öğrencim...
Yapıtlarınla, verdiğim emeğin
Onurunu yaşattın bana!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Romeo ve Juliet 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları