Öztin Akgüç

Akıldışı-absürd-kanal

08 Ocak 2020 Çarşamba

Kanallar; denizleri, ırmakları, gölleri birbirine bağlayan suyolları­dır. Suyolları açılmasında, ulaşımın sağlanması, hızlandırılması, ma­liyetinin düşürülmesi, mesafelerin kısaltılması amaçlanır. Biz, doğal suyoluna koşut olarak, tutarı bilinmeyen milyarları aşan, doğayı, çevreyi tahrip edici, sosyal maliyeti çok daha yüksek, büyük tonajlı gemilerin girişine elverişli olmayan, dar ve derinliği az, ulaşım süre­sini uzatıcı, geçiş maliyetini artırıcı, denetimi elimizde olmayan, ya­pay suyolu açmayı hedefliyoruz. Suyolu açma ve mantığına amaç tamamen zıt böyle bir kanal açılırsa, herhalde dünya kanal yazınında akıl-us-dışı, absürd kanal olarak yer alacaktır.

Akıldışı kanal projesine aranan gerekçeler şöyle özetlenebilir:

Rant, değer artışı, havadan inme kazanç sağlama

Boğaz geçiş köprüleri, çevre yolları yapılırken de, içeriden alınan ön bilgi ile arazi kapatanlar, değer artışları, toprak rantı elde ettiler. Ancak İstanbul’da artık az sayıda kupon arsa dışında toplu değer artışı sağlayacak proje uygulama alanı kalmadı. Kanal projesi ile yeni, toplu, geniş rant alanları yaratılması amaçlanmaktadır.

Yandaş müteahhitleri, iş olanakları sağlayarak kurtarma

Ekonomide daralma, gayrimenkul stok birikimi, müteahhitlerin faaliyet alanlarını daralttı. Kanal projesi ile müteahhitlere, atıl makine parklarını kullanma olanağı sağlanarak, sektördeki durağanlığın

aşılması amaçlanmaktadır.

Aviyet, armağana karşılık armağan verilmesi Aviyet, her hediye armağan kabul edenin teamülen karşılığını vermesidir. Osmanlı’da padişahın, sadrazamın, kabul et­tikleri armağanların, hediyelerin karşılığını vermeleri geleneği vardır. Katar Şeyhi, Sayın Erdoğan’a değerli uçak armağan etmiştir. Bu arma­ğanın altında kalmamak için, değeri az olmayan karşılığın, aviyetin verilmesi gerekir. Tank Palet Fabrikası’nın karşılık olarak verilmesi yetersiz kalabileceğinden, ek olarak Katar Şeyhi ailesine rant yarata­bilecek arazi tahsisi yapılmıştır. Böylece kanal boyunca bir Arap kolonisi oluşturulacaktır.

Montrö (Montreux) Sözleşmesi’nin dolaylı olarak geçersiz kılma, bypass etme

İsviçre’nin Montrö kentinde 1936 yılında imzalanan sözleşme ile ülkemize Boğazlar üstünde tam egemenlik hakkı sağlanmıştır. Ülke­miz, Büyük Britanya, Fransa, Japonya, Yunanistan ve o tarihlerde Karadeniz’de kıyılan bulunan SSCB, Bulgaristan, Romanya arasında imzalanan sözleşme ile Boğazların ülkemiz tarafından silahlandırıla­bileceği kabul edilmiş; Boğazlardan geçişi denetleyen Boğazlar Ko­misyonu lağvedilerek, yetkileri T.C. hükümetlerine devredilmiştir. Barışta Boğazlardan geçiş serbestisi kabul edilmiş; savaş halinde ise, savaşan ülkelerin gemilerinin geçişi yasaklanmış; taraf olması halin­de Türkiye’nin Boğazlardan geçişi kısıtlayabileceği kararlaştırılmış­tır. Karadeniz’de kıyısı olmayan ülkelerin bulundurabilecekleri savaş gemilerinin tonajı en çok 20 bin, özel hallerde de 45 bin olarak sınırlanmıştır.

Kanalla Karadeniz’e Boğaz dışında ayrı bir suyolu ile geçiş sağlanacağından, kanal geçişlerindeki serbest, Montrö Sözleşmesi dolaylı olarak geçersiz kılınmış olacaktır.

ABD’nin yaptırım tehdidine karşı ödün verme

Kanal açma ABD kaynaklı bir proje bazı yaptırımları uygulamaması koşuluyla ABD’ye ödün olarak, kanal projesi gerçekleştirilecektir.

Maliyeti 75 milyon TL’nin çok üstünde, termin süresi de 7 yıldan çok da­ha uzun olabilecek, ulusal yararı olmayan, toplumsal maliyeti öngö­rülenin çok üstünde olan bir projeyi gerçekleştirme ısrarının ne­deni irdelenmelidir.

Projeyi, kendi iç olanaklarımızla finanse etme, gerçekleştirme olanağı yoktur. Böyle bir projenin fiziki ve finansal olarak uygulana­bilmesi için dış desteğe ihtiyacı vardır, Sağlanacak dış destek proje­nin gerçekleşme amacına da ışık tutacaktır.

Projenin tamamlanamayacağı kanısında olmakla beraber; proje yapılacakmış izlenimi vermek, rant yaratmak için doğayı, çevreyi tahrip edici kazmaların vurulmasına ne yazık ki başlanacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyüme balonu 20 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları