Büyük Dönüş

21 Ekim 2008 Salı

Murat Karayalçının Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına CHPden aday olması, çok olumlu bir siyasal gelişmedir.

Son yılların şehircilik uygulamaları, parkları, bulvarları, kavşakları ve simgesiyle Ankaranın kimliğinin değiştirilmesi ve hükümetin, Merkez Bankasının taşınmasındaki ısrarında olduğu gibi, İstanbulu, her şeyin, yalnız ekonominin, kültürün, sporun değil, yönetimin de merkezi yapma yönündeki girişimleri, en büyük zararını Ankaraya vermektedir. Ankara, Cumhuriyetin başkenti olma özelliğini hızla yitirmektedir. Karayalçının belediye başkanlığı bu çok olumsuz gidişi tersine çevirebilir.

Karayalçın, belediyecilik alanında birikimli ve deneyimli olmasının çok ötesinde görüşlere sahiptir. Türkiyenin büyük kentleri çok göç alır; gelenlerin, geldikleri kenti benimsemesi, giderek kendilerini o kentli sayması, hiç de kolay olmuyor. Özellikle, gelinen yere göre yürütülen hemşerilik ilişkileri, çok aşırı boyutlara gitmekte ve bu durum gelinen kente yabancılaşmayı da içinde taşımaktadır. Karayalçın, geçmiş çalışmalarında, çok doğru bir tutumla, özel hemşerilikleri zedelemeden Ankaralılık bilincini öne çıkarmayı, Ankara hemşeriliği kavramını geliştirmeyi başaran ve sanırım bu konuda ülkemizde ilk ve tek olan bir kimliğin sahibidir. Ankaralılık yaklaşımıyla, Ankarada yaşayanların, yaşadıkları sokağa, caddeye, mahalleye ve giderek tüm kente sahip çıkmaları sağlanabilir. Bu bilinçle, Ankaranın tarihsel ve kültürel zenginlikleri, doğal varlıkları ve içerdiği Cumhuriyetin değerleri korunacak ve güçlendirilecektir. Bu bağlamda örneğin, CHP üst yönetiminin büyük bir yanlışlık yaparak Atatürk Orman Çiftliğinin kullanımını Büyükşehir Belediyesine açmasından -ve sonra da bundan pişmanlık duyduğunu açıklamasından- doğan uygulama bozuklukları da ortadan kaldırılacaktır.

Kentleşmeyi asla betonlaşma olarak algılamayan, kültür ve sanata da önem veren Karayalçın, çok yönlü bir kent tasarımcısıdır. Eski Ankara evlerinin yenilenmesinden başarılı bir kentsel dönüşüm projesi olarak başlayan -ve sonra başkalarının elinde bir rant yağmasına dönüşen- Dikmen Vadisine uzanan çalışmalar da, Hacıbayram çevre düzenlemesinden ilk kent içi raylı taşıma sistemine giden tasarım ve uygulamaları başlatandır. Çok yönlü belediyeci özellikleriyle, Karayalçın, Ankaranın yalnız metro sisteminin tamamlanması; doğal ve tarihsel çevrenin korunması ile yetinmeyecek; kentin onyıllardır savsaklanan yazın, tiyatro, opera, bale, resim ve heykel gibi sanat alanındaki geri bıraktırılmışlığına da son verebilecektir. Ek olarak Ankaranın küresel bir kent olarak, özellikle, eğitim, sağlık alanlarında ve Anadolu uygarlıklarının beşiği olarak bir çekim merkezi olması da gündeme gelebilecektir.

***

Karayalçın’ın adaylığı, diğer yerlerin seçimlerini de etkileyerek, yaklaşık 20 yıldır üzerine ölü toprağı serpilen sosyal demokrat belediyeciliğin yeni bir nefesi olabilir. Aslında, son yıllarda Karayalçının partilisi Osman Özgüven ile Dikilide verilen başarılı toplumsal belediyecilik örneği de bunun önemli bir kanıtıdır.

CHP üst yönetimi Karayalçını aday yapmakla çok doğru bir iş yapmıştır; umarız bundan sonra çalışmaları kolaylaştırılır; kolları bağlanmaz.

Sonrası mı? Bu, hepimize, tüm Ankaralılara kalıyor. Ankarayı yeniden Cumhuriyetin değerleriyle buluşturacak bir siyasal dönüşüme bütün gücümüzle destek olmak gerekiyor!


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları