Mustafa Kemal Ulusu

Türk sporu, futbol çalıştayı

17 Ocak 2020 Cuma

Şimdi bu çalıştay ile ilgili görüşlerimi kısaca özetliyorum. 1- Çalıştay’ın TDK’ya göre açılımı şöyle: Bilim adamlarının yani uzmanların bir konuda ön hazırlık ve yapmak üzere katıldığı bir inceleme ve değerlendirme toplantısıdır. 2- Pekiyi şura değil de, neden çalıştay? Şuranın TDK’ya göre anlamı ise: Herhangi bir alanda konuyla ilgili olarak oluşturulan danışma kurulu. Şimdi bu tariflerden sonra yapılan çalıştay mı, şura mı oluyor? Bence şura. Neden mi? Çalıştayın açılımında ne diyor? Bilim adamlarının yani bir yerde o konunun akademisyenlerinin bir mevzuda, konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldıkları bir inceleme ve değerlendirme toplantısıdır. Sayın Bakanın toplantısında bilim adamları, yani futbol akademisyenleri var mı? Bence yok, neden mi? Bildiğimiz kadar çağrılanlar çoğunlukla Süper Lig kulüp başkanları ve bakanlık mensupları. Akademisyen olarak sadece bildiğim kadar birkaç teknik direktör var. Madem ki çalıştay yapıyorsunuz, ki çok güzel bir düşünce, o zaman Türk futbolunda hiçbir zaman bir araya gelemeyen ve kulüplerini iflasa götüren (iflas halinde kulüpleri devralan iki başkan Ali Koç ile Ahmet Nur Çebi’yi dışarda tutuyorum) başkanları toplayarak, ne sonuca ulaşılacak çok merak ediyorum. Sonucu da hep birlikte göreceğiz. Akademisyenleri çağırmayacaksanız o zaman dediğim gibi futbol şurası derdiniz ve de uyan o kişilerle toplantılarınızı yapardınız. Çalıştay yapacaksanız o zaman dediğim gibi bu işin akademisyenlerini ve de bu işte başarısını kanıtlamış eski TFF başkanlarını, eski kulüp başkanlarını, Faruk Süren gibi, medyadan futbol duayenleri, Atilla Gökçe, Şansal Büyüka, Oğuz Tongsir, Tahir Kum, Güntekin Onay, Uğur Meleke, Cemal Ersen, Arif Kızılyalın, Gülengül Altınsay gibi kişileri, bunun yanında da yüksek okullu ve akademik kariyerleri olan Ersun Yanal, Yılmaz Vural, Şenol Güneş, Adnan Dinçer, Abudullah Avcı, Turgay Renklikurt, Metin, Ali, Feyyaz, Samet, Rıza, Tugay, Aykut, Oğuz Çetin, Cüneyt Tanman, Reha Kapsal, Mustafa Denizli, Fethi Heper, Lemi Çelik, Metin Tükenmez gibi eski futbolcu ve hocaları bu çalıştaya çağırır, Türk futbolu hakkında inceleme-değerlendirme yapardınız. Netice olarak, bence bir futbol şurası yapılmalıydı ve de yukarıda çalıştay için önerdiğim kişiler çağırılır, enine boyuna Türk futbolu tartışılırdı. Bence çok güzel neticeler de alınırdı. Bu tip futbol şurasını, ben TFF başkanıyken 3 kez yapmıştım. İlki benim başkanlığımda Sapanca’da, ikincisi rahmetli Turgut Özal başkanlığında Ankara’da, sonuncusu da yine Ankara’da benim başkanlığımda yapılmıştı. Türk futbolunun ilk önemli tarihi ve reformist kararları bu toplantılar sonunda Araştırma-Planlama-Eğitim-Denetim APET başkanım rahmetli Yılmaz Yücetürk ve ekibinin de büyük desteğiyle TFF Başkanlığımızca alınmıştı ama sadece biri hariç. Bu onaylanmayan kararımız galibiyete 3 puan verilmesiydi. Ben de bunu güvensizlik olarak görerek derhal istifa etmiştim. Bilahare bu karara, veto edilsin diyen rahmetli G.Saray Başkanı Ali Uras’ın TFF Başkanı olması, bakanın da değişmesiyle 3 puan kararı onaylanmıştı. Biz de mutlu olmuştuk. Yani doğrular birdi. Özetle, bu işler böyle Süper Lig kulüp başkanlarını toplayarak halledilemez. Onlar bu işleri bilip düzgün yapsalardı, Türkiye Süper Ligi bu halde mi olurdu? Bunlar zaten diğer tüm futbol alemiyle, her sene haziran ayında, TFF Genel Kurulu’nda toplanmıyorlar mı? Toplanıp da ne yapıyorlar? 2-3 saatte bitirdikleri bu toplantılarla, sadece havanda su dövüp, yiyip içip evlerine dönüyorlar. Hatta bazıları toplantıya girmeyip lobide dalga geçiyor, sohbet ediyorlar. Medyada atıp tutan kulüp başkanları neden hiç TFF Genel Kurulu’nda konuşmazlar? Neden? Hiç sorgulayan oldu mu? Evet bizzat görmek isteyenler bu haziran Ankara’da otele gelip görsün. Bu sütunlarda bu konuları çok işledim, sayın Cumhurbaşkanımız ve Spor Bakanımız bence çalıştayı falan bırakıp bizleri 20-25 kişiyi toplasınlar. Vereceğimiz çok önemli bilgi ve önerilerle TBMM’den yeni bir TFF Kanunu ve TFF Genel Kurul yapısı ve de Spor Kulüpleri Yasası için kanun çıkarsınlar. Bakın işler birkaç yıl içinde nasıl düzlüğe çıkar. Aksi halde mi? Yıllarca söylediğim ve yazdığım gibi aynı tas, aynı hamam seyreder dururuz ve de üzülürüz.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tarihi sınavdayız 3 Nisan 2020
Sınıfta kaldık 27 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları