Suskun fayın patlaması, bu KAF ve DAF nereden çıktı?

26 Ocak 2020 Pazar

Kuzey Anadolu Fayı’nı biliyoruz artık değil mi? Yukarıdaki basit haritaya bakın. Bingöl’ün ilçesi Karlıova’dan ayrılan kuzey Anadolu boyunca İstanbul’a doğru uzanan, Marmara’yı kesip Saroz’a, Ege’ye uzanan fay, bizim baş belamız. Kocaeli ve Düzce depremlerini en son bu kol üzerinde yaşamıştık 1999’da. Şimdi de yer yer Marmara’da patlıyor ve büyük İstanbul depremi korkusu yaşatıyor bize..

Karlıova’ya dönün yine. Oradan bir kol da güneybatıya, İskenderun Körfezi’ne yöneliyor..

Burası da Doğu Anadolu Fayı.

Elazığ depremi bu fay üzerinde oldu. İlçesi Sivrice deprem merkezi. Sivrice, tamamen fayların yarattığı kırıklardan oluşan, Hazar Gölü’nün de bir tektonik çukurda oluştuğu bir coğrafyada kurulu.

Deprem güçlü, 6.5 büyüklük, dolayısıyla çevreyi etkiledi.

İTÜ ve başka üniversitelerden jeologlar, jeofizikçiler, sismologlar vb. sahadalar. Deprem kırığını ve etkilediği bölgeleri inceliyorlar. Fay hareketini haritalandırıyorlar, gözlem yapıyorlar. Bu depremin etkileyebileceği veya tetikleyebileceği yerleri, eski bilgileri de göz önüne alarak anlamaya çalışıyorlar.

Bu çalışma olmadan, bilgi edinmeden bunları bilmek mümkün değil. Yerbilimciler çalışıyor.

Naci Görür ve uyarısı

Doğu Anadolu Fayı uzun zamandır suskun. Bunu bütün dünya biliyor. Üzerinde deprem(ler) olacak da ne zaman bilinmiyor. Tıpkı Marmara’da büyük bir deprem olacağını da hepimiz biliyoruz dünya ile birlikte. Ama ne zaman?

Dostum Naci Görür, iyi bir jeologdur ve deprem üzerine tüm Türkiye’ye aydınlatma çalışmalarından hiç geri durmaz.

Görür Elazığlıdır, orada deprem üzerine konferanslar vermiştir, hemşerilerini, yetkilileri uyarmıştır, dikkat demiştir burada güçlü ama suskun duran bir fayın üzerindesiniz, ne zaman bilinmez ama bu fay da suskun kalmayacak ve depreme neden olacaktır, önlemleri alın, hazırlıklı olun. Bir TV programında da bunu açıklamıştır.

Ama Naci Görür de ve hiçbir jeolog da depremin ne zaman olacağını bilemez.. Henüz depremin zamanını kestirmek mümkün değil ne yazık ki, ama fay üzerinde enerji birikimi olduğunu bilirler. Çünkü Doğu Anadolu Fayı (DAF) da tıpkı Kuzey Anadolu Fayı (KAF) gibi hareket halindedir.

DAF’ın KAF’a göre daha uzun süre suskun kalmasının bir nedeni, belki de hareketinin yılda 1.5 – 1.8 cm olmasıdır. KAF ise yılda 2.5 cm kadar hareket ediyor, daha uzun ve bu nedenle üzerinde daha çok deprem oluyor.

Uzun süre suskunluk, deprembilimcileri de şüphesiz uyanık tutuyor ve fay üzerinde uyarılarda bulunuyorlar.

Naci Görür, görevini yapmakta, uyarmakta, hâlâ tıpkı beklenen Marmara depremi seyredildiği gibi, DAF üzerindeki uyarılar da seyredilmektedir! Ülkemiz yöneticileri çok iyi birer cenaze kaldırıcısı konumundadırlar.

KAF ve DAF, neden?

Peki neden bu iki ana fay, KAF ve DAF oluşuyor?

Dünyanın bütünü tek bir blok-parça değil. Büyük ölçekli muazzam kaya parçaları (levha) halinde hareketli, adeta su üzerinde yüzüyor.. Bu levhalar taşkürenin toplamını oluşturuyor, altında da akışkan magma var. Bu magma yer yer taşküreyi parçalayıp levhalara ayırıp sürüklüyor. Bu levhaların yılda hareketi de durumlarına göre değişiyor.

Anadolu, bir blok-levha. Kuzey sınırını Avrasya levhası yani KAF oluşturur. Güney’de Anadolu levhasının sınırını da, Arabistan ve Afrika levhaları oluşturur. Büyük deprem hatları, (KAF ve DAF), levhaların sürtüşme-çarpışma yerleridir.

Doğu Anadolu Fayı, Anadolu levhası ile Arabistan levhasının kuzeye doğru hareketi ile etkilenir ve sürüklenir. Afrika levhası Anadolu levhasını iter ve bu fay üzerinde biriken enerji yer yer patlayarak levhaları kaydırır ve biriken enerjiyi söndürür. Biz de üzerinde sallanır dururuz.

KAF ve DAF, Karlıova’da üçüncü bir levha ile komşudur, Arap Yarımadası levhası. Onun hareketi de hem KAF’ı hem DAF’ı etkiler.

Bu hikâye çok büyük, Afrika ile Avrasya levhalarının Akdeniz’de buluşması da var! Ölüdeniz levhası da var bizi aşağıdan yukarıya sıkıştıran.

Aslında Anadolu, Afrika levhasının bir parçasıymış ve fazla uzak olmayan bir zamanda ayrılmışlar.

Zavallı Anadolumuz, bu kıskaç içinde Batıya, Ege’ye doğru hareket etmek zorunda kalıyor. Avrupa’ya kıyasla biraz güneybatıya doğru kayıyoruz. Ege Bölgesi fay kırıklarıyla paramparçadır! Bu hareket, durmadan yeni faylar da oluşturur.

Binlerce yıl sonra Ege’de deniz meniz kalmayacak, Yunanistan ile birleşeceğiz!

İhsan Ketin, büyük jeolog

 Kuzey Anadolu Fayı’nı tanımlayan ve adını koyan büyük jeoloğumuz İhsan Ketin’dir. Ketin, evrensel bir yüz akımızdır. KAF’ı tanımladıktan sonra, şöyle demiştir: Anadolu batıya doğru gidiyor, ya Afrika levhası ile birlikte hareket ediyor onun bir parçası ya da doğumuzda başka büyük bir fay daha var. Yıl 1948’de bu tanımı koydu ve makalesini yayımladı.

Ketin’in öngördüğü bu fay, 1971’de büyük Bingöl depremi olunca 1972’de Doğu Anadolu Fayı olarak tanımlandı, 600 km. kadar uzunlukta. Ketin’in büyük öngörüsü doğru çıktı veya ortaya attığı problem çözüldü.

Büyük yerbilimci Dan Mckenzie, Akdeniz tektoniğini çözdüğü makalesinde, İhsan Ketin’i zikreder ve çalışmasını referans olarak verir. Ketin’in büyüklüğüne dair “Sismoloji ile levha tektoniğini bir arada kullanan, birleştiren ve öngörüsü doğru çıkan bilimcidir” der. McKenzie ile hem vaktiyle Cumhuriyet Bilim ve Teknolojik’te ve son olarak da Herkese Bilim Teknoloji’de röportajlarını yayımladık.

Merakla Elazığ’dan gelecek bilgileri bekliyoruz. Çünkü orada tetiklenecek faylar olduğu söyleniyor. Bilmiyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları