Filiz Ofluoğlu'nun Anıları

23 Ekim 2008 Perşembe

Anı yazmak, bizde yaygın bir gelenek değildi ama sanırım bu alışkanlık değişiyor. Anı yazanlar, anı kitapları yayımlayan yayınevleri ve bu kitapları okuyanlar giderek artıyor.

Edebiyatımızın unutulmaz yapıtları arasında anı kitapları önemli yer tutar. Benim bu türe ilgim, Melih Cevdet Andayın Akan Zaman, Duran Zaman (Adam Yayınları, 1984) adlı anılarının daha kitaplaşmadan, gazetemizde tefrika edildiği günlerde başladı.

Anı türünün, kişisel, tarihsel, kültürel ya da siyasal olaylara doğrudan tanıklıklar ve yorumlar getirmesi yanında, başka kaynaklarda rastlanmayacak bilgilerle dolu olması da bu türde yazılan kitaplara benzersiz bir zenginlik katıyor.

Yakın yılları düşündüğümde Güzin Dinonun, Vedat Günyolun, Fethi Nacinin, Memet Fuatın anı kitaplarını, edebiyatın öteki türlerinde bulamadığım bir coşkuyla okuduğumu hatırlıyorum.

Muhsin Ertuğruldan başlayarak Mücap Ofluoğlu, Macide Tanır, Gülriz Sururi, Haldun Dormen, Ülkü Tamer de çağdaş tiyatromuzun nice zenginliğini yansıtan anı kitapları yayımladılar.

Sinemacılar, ressamlar, müzikçiler arasında ise bu alana henüz pek ilgi görülmüyor.

***

Filiz Ofluoğlunun İki Dünya (Cumhuriyet Kitapları) adlı anılarını okuduğumda da, bilmediğim, benzersiz bir dünya ile karşılaştım.

Filiz Ofluoğlu,Cumhuriyet kuşağıdenilen insanlardan. Kurtuluş Savaşında güney cephesinde Fransızlara karşı savaşmış bir babanın kızı. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında aydın bir anne-babanın çocuğu olarak son derece özgür, kişilikli bir birey olarak yetişiyor. Gittiği okullarda, seçtiği işlerde kendi kişiliği belirleyici rol oynuyor. Serüven dolu hayatı, bir yanıyla sanat ve edebiyat dünyası, öte yanıyla da büyük iş çevreleri arasında geçiyor.

Üstelik durağan değil, gezgin bir hayat Ofluoğlununki. Sık sık farklı ülkelerde, farklı kentlerde buluyor kendini. Oranın insanları, yaşam dokusu ile içlidışlı olmayı başarıyor.

Sonuçta, Yeşilköyde sinarit avına çıktığı balıkçı Hüseyin Ağadan Amerikan üniversitelerindeki hocalara, Vehbi Koçtan Pablo Casalsın Birleşmiş Milletler binasında verdiği konsere dek çok farklı hayatlardan izlenimlerle, yaşanmışlık zenginlikleriyle dolu bir anılar kitabı elimizdeki.

***

Bu kitabın sunduğu yaşam zenginliğine bakınca, günümüz kuşakları adına üzülmemek elde değil.

Hayat denilen büyülü oyuncak, kimi dönemlerde insanların karşısına bütün zenginliğiyle çıkarken kimi zaman da, günümüzde olduğu gibi yavan, sası bir tatta sürüp gidiyor.

Böyle dönemlerde bu tür anı kitaplarının da önemli bir işlevi ortaya çıkıyor: İçinde yaşadığımız bunaltıcı günlerin dışına çıkıp, hayatın büyük, güzel, anlamlı yanlarını yeniden görebilmemiz için birer kılavuz olabiliyorlar.

Filiz Ofluoğlunun anılarının, okuyan gençlere hayata ilişkin yeni ve verimli esinler sunmasını dilerim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları