Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Frankfurt'tan Dünyaya
Kültümüzü dış dünyada tanıtmayı hedefleyen projeler hız kesmeden devam ediyor. Geçen hafta, Türkiye Frankfurt Kitap Fuarı’na ‘Onur Konuğu’ olarak katılırken, bir yandan da Rusya’da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın düzenlediği ‘Türkiye Yılı’ etkinlikleri ve Viyana’da İKSV’nin düzenlediği ‘Turkey Now’ programı sürüyordu.
Sinema alanında da yoğun bir hareketlilik söz konusu. Filmlerimiz uluslararası festivallerde başarıdan başarıya koşuyor. Nuri Bilge Ceylan’ın “Üç Maymun”, Derviş Zaim’in “Nokta”, Semih Kaplanoğlu’nun “Süt”, Yeşim Ustaoğlu’nun “Pandora’nın Kutusu”, Özcan Alper’in “Sonbahar”, Hüseyin Karabey’in “Gitmek” filmlerinin oluşturduğu kervana, son Antalya Festivali’nde yarışan Reha Erdem’in “Hayat Var”, Erden Kıral’ın “Vicdan” ve Ben Hopkins’in “Pazar-Bir Ticaret Masalı”nın da katılacağını söyleyebiliriz rahatlıkla.
***
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın dünyanın farklı kentlerinde düzenlediği ‘Türk Sineması’ haftaları da sürüyor. Bu ‘resmi’ etiketli düzenlemelerin -doğal olarak- pek etkili olmadığı haberlerini alıyoruz. Gene de devletin dış tanıtım atağını kararlılıkla sürdürmesi gerekiyor. Bu etkinliklerin düzenlenmesinde profesyonel kuruluşlarla işbirliğine gidilmesi doğru bir yaklaşım. Ne var ki, elde edilen sonuçlar, pek doğru seçimler yapılmadığını düşündürüyor. Bu tespit, yalnızca film haftaları için geçerli değil. Son Rusya ‘çıkarması’ndan gelen haberler ve Frankfurt’ta yaşadıklarımız da bu konuda daha titiz davranılması ihtiyacını ortaya koyuyor.
Rusya’daki Türkiye yılı etkinlikleri çerçevesinde iki kentte, Okay Temiz, Mehter topluluğu ve Kızıl Ordu Korosu’nun birlikte konser verecekleri açıklanmıştı. İlkbaharda gerçekleşmesi planlanan konser sonbahara ertelenmiş, Okay Temiz’in bu ertelemeden haberi konserden birkaç gün önce olmuştu. Geçen hafta, ikinci bir şaşkınlık daha yaşadı usta müzisyen. Gazetelerde, konserin Mehter - Kızılordu Korosu ve Serkan Çağrı tarafından verileceğini okuduğunda… Hemen, Kültür ve Turizm Bakanı’na bir mektup yazarak durumu protesto etti. Gazetelerde konserin Serkan Çağrı’nın katılımı ile gerçekleştiğini okuduktan sonra Serkan’la konuştuğumda şaşkınlığım daha da arttı. Çünkü, Çağrı konserlere katılmamıştı. Organizatör firma, sponsorun çekilmesi nedeniyle Serkan Çağrı’dan ücretini düşürmesini talep etmiş, anlaşamayınca da Çağrı’yı programdan çıkarmıştı, imzaladığı sözleşmeye rağmen.
***
Gazetelerde, Frankfurt Kitap Fuarı’na Türkiye’den katılan 1000’e yakın yazar, yayıncı ve gazetecinin yaşadığı sorunlara ilişkin pek çok eleştiri okumuş olmalısınız. Ciddi bir bütçe ile gerçekleştirilen bu organizasyon, işi üstlenen firmanın kapasitesinin üzerindeydi anlaşılan… Ama, bardağın bir de dolu tarafına bakmakta yarar var. Fuarda ve kentte -hatta Almanya’nın başka kentlerinde- Türkiye kültürünün zenginliğini, çeşitliliğini yansıtan bir program gerçekleştirildi. Almanların ilgisi azdı belki, ama kendi hatalarımızı da görmezlikten gelmeyelim. Katılımcı yayınevlerinin bir kısmının yeterli bir çaba göstermediği anlaşılıyordu. Bazı standlara gelen yabancılarla iletişim kurmakta zorlanıldığı izlenimini edindim. Mutlaka onlar da bir ders çıkarmışlardır bu deneyimden. Fuara iyi hazırlanan yayınevlerinin, ‘Onur Konuğu’ olmanın avantajından yararlandıklarını görebiliyorduk. Umarım, fuarda kurulan ilişkiler sonuçlanır, yazarlarımızın yapıtları dünyanın pek çok ülkesine ulaşır.
Hazırlıkların ilk aşamasına katıldığım için iyi biliyorum, Kültür ve Turizm Bakanlığımız örnek bir tutum sergileyerek, fuarın içeriğine ilişkin tüm sorumluluğu Müge Sökmen’in eşbaşkanlığındaki Hazırlık Komitesi’ne bıraktı. Sökmen’i ve Bakanlık adına eşbaşkanlığı üstlenen Ümit Yaşar Gözüm’ü kutlamak gerekir, kurulun özerkliğini sonuna kadar savundukları ve ‘yönetişim’ kavramını -belki de bürokrasi tarihimizde ilk kez- hayata geçirdikleri için. Bülent Erkmen’in ve Sadık Karamustafa’nın tasarımları, kimi dostlarımızca ‘renksiz’ bulundu ama kanımca zevkli, işlevsel ve ‘bağırmayan’ tasarımları ile ezber bozan bir yaklaşımın örneğini verdiklerine inanıyorum. Bir kez de kendimizi ‘bayrak’sız ve lalesiz tanıttık, fena mı?
Frankfurt’ta izlediğimiz ilk büyük etkinlik, Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Alman korosu ile birlikte icra ettiği “Yunus Emre Oratoryosu” oldu. Büyük bestecinin eserini gururla izledik, salonun dolu olmamasına hayıflansak da. Ertesi akşam, aynı mekânda, Frankfurt’un görkemli opera binasında, Kudsi Erguner’in Türk ve Fransız müzisyenlerden oluşturduğu topluluk, Goethe’nin “Doğu- Batı Divanı”nı yorumladı. Frankfurt programının en güzel etkinliğiydi hiç kuşkusuz ve kültürler arası iletişim adına örnek bir çalışmaydı. Emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyorum. Sinema için Cannes Festivali neyse, yayıncılık için de Frankfurt Kitap Fuarı o… Beş günlük süre içinde, dünyada olup bitenleri tanımak, kültürel ve ticari ilişkiler kurmak, yazarlarınızı ve kültürünüzü dünyaya tanıtmak olanağı buluyorsunuz. Fuarda 100 milyonuncu kitabını kutlayan Paulo Coelho’dan Gorbaçov’a kadar pek çok ünlü vardı. Türkiye’nin en büyük gurur kaynağı ise Nobelli yazarı Orhan Pamuk’tu elbette. Ayrıca Cumhurbaşkanı düzeyinde bir temsil de çok önemliydi. Abdullah Gül’ün katılımı ve açılışta yaptığı konuşma, ‘Onur konuğu Türkiye’yi dünya kamuoyuna taşıdı. Ayrıca fuardan önemli bir deneyim kazanarak ayrıldığımıza ve bundan böyle daha az hata yapılacağına inanıyorum. Bardağın dolu tarafından bakınca böyle görünüyor efendim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Erdoğan'dan 'Özel ile randevu' sorusuna yanıt
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!
- 23 Nisan töreninde tek genel başkan…
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!