Cüneyt Arcayürek

İkiyüzlü Politika!..

14 Ocak 2015 Çarşamba

Tepedeki adamın, bakmayın, AB bizi üye yapsa da yapmasa da umrumuzda değil diye Avrupa’ya karşı başını dik tutmaya çabalayan davranışlarına Gerçek böyle ise yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen AD, pekâlâ Paris katliamını protesto eden 50’ye yakın devlet adamının kol kola girerek çektirdikleri “resmin ne diye kaç gündür verdiği demeçlerde-Türkiye’nin AB üyeliği için önemli” olduğunu vurguluyor?
İstemem ama yan cebime koy politikası!..

***

Başbakan AD’nin, Paris yürüyüşünden önceki son demeçlerinden birinde
“Biz Avrupalılar” diye başladığını izleyince RTE’nin AB’yi istemez görünen söylemleri aklıma geldi. Tabii Bay RTE’nin AB’ye “istemezük” içerikli TV nutuklarını anımsadım ve...
... AKP’nin üyeliği istemem ama ama yan cebime koy politikası izlediğini bendeniz anladıktan sonra, AB üyesi devletler, haydi haydi çoktan bu ikiyüzlülüğü anlamışlardır elbette diye düşündüm.
AB’den kopacakdaBay RTE,nereye koşacak, hangi örgüte?..
Türkiye’yi Batı’dan koparmaktan başka amacı olmayan Bay Putin sanki kapıda Bay RTE’nin Şanghay Beşlisi’ne üyelik başvurusu için gelmesini bekliyor!..

***

Bir başka demecindeBaşbakan AD, “Türkiye’nin üyeliğine engel olmasaydı AB; Avrupa’da kültürel anlaşmazlıkların ürünü İslamofobi bu denli ivme kazanamayacaktı” demeye gelen; Türkiye’nin AB’ye mutlak üyeliğini savunan son demecine, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’den hem de yüzüne öyle bir zılgıt yedi ki...
... Merkel, basın toplantısında üyelik konusunda görüşünün değişip değişmediği sorusuna AD’nin “daha önce AB’ye alınsaydı” sözlerini “spekülatif yaklaşım” diye yorumlayıp yanıtladı.
Merkel’in bu sözü üzerine AD’ye baktım. Başını öne eğdi ve hiçbir karşılık vermedi, sustu.
Böylece Türkiye’nin, bir an önce AB üyeliği için AKP hükümetlerinin Paris katliamını vesile ederek son çıkışı da suya düşmüş oldu.

***

Varsın böyle olsun.
Ankara’da ak mı kara mı, kaçak yapı diye hâlâ üzerinde tartışmaların sürdüğü Beştepe’deki sarayda bir merdivenin sağına soluna bugüne dek tarihe adını yazdıran Türk devletlerinin model askerini sıralayan RTE, son Türk devletinin başkanı olarak, konuğunu karşılamak için aralarından geçerek indi.
Bu şovuna bir ek yapmak gerekiyor.
Zira Bay RTE, bir süre yaşadıktan sonra çökerek yok olan 16 Türk devletiyle övünürken 17’nci Türkiye Cumhuriyeti’ni batıran siyaset adamı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.

***

Şimdi oturup düşünmenin zamanıdır.
Paris yürüyüşü yalnız terörü telin etmedi. Batı’nın duyarlı olduğu, AKP’nin ezdiği başlıca özgürlükleri de savundu.
Türkiye’nin sınıfta kaldığı basın, ifade özgürlüğü gibi yüzyıla damgasını vuran özgürlükleri...
Hukuksuzluğun kol gezdiği, basın ve ifade özgürlüklerinden giderek uzaklaşan AKP Türkiye’sini, AB neden üye yaparak savunduğu kendi kriterlerini inkâr ederek arasına alsın?
Ha, RTE gibi, ben buyum... Basın ve ifade özgürlüğünün canına okurum ve bu koşullarda beni üye yaparsınız yapmazsınız umurunda değil, diyen Batı karşıtı bir kafayı bu hatalarını ancak telafi ettikten ve Türkiye’nin gerçek bir hukuk devletine dönüşmesinden sonra üye yapabilirler.

***

Batı kafası, 4 bakanı beraat ettiren AKP’nin bu kararı alırken öne sürdüğü sözde hukuksal söylemlerini kabul edebilir mi?
Lütfen bir düşünün!
Batı kafası ve hukuk anlayışı, ayakkabı kutularında çıkan milyon dolar ve Avro’ları, masum diye beraat ettirdiklerinin evindeki para makinelerini, çikolata kutuları içinde gönderilen dolarları ve de dillere destan bakana armağan edilen 7 yüz bin liralık saatin sorumlularını, rüşvet aldıklarını kanıtlayan yeterli şüphe teşkil etmediğini ilan eden bir ülkeyi tam üye yapmayı bir değil yüz kez düşünür elbette.

***

Aslında Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 9 AKP’li üyesi, 17-25 Aralık soruşturmasının konuşma tapeleriyle desteklenen somut rüşvet kanıtlarını delil diye kabul buyurmadı.
Bay RTE, sanmayın bu kararla yalnız 4 bakanının beraatlarını değil...
... aslında kendi başbakanlığı dönemindeki rüşvet ve yolsuzlukların da üstünü örttü.
Ama unutmasın ki adı Cumhuriyet tarihine rüşvet ve yolsuzlukların cirit attığı dönemlerin başbakanı diye geçiyor, geçti bile!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları