Çiğdem Toker

Aklama Teknikleri

14 Ocak 2015 Çarşamba

Dört eski bakanı aklayarak “görevini” tamamla-yan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun hazırladığı rapor 197 sayfa.
Komisyon’un CHP’li üyelerince hazırlanan; -imhasına karar verilen tapelerden de alıntı yapılan “karşı oy” ise 232 sayfadan oluşuyor.
“Karşıoy” raporu, savcı yetkileriyle donatılan Meclis Soruşturma Komisyonu’nun, başkanın iktidarın çoğunluk oylarıyla, yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan dört eski bakanı nasıl “akladığı”nı kanıtlayan ibretlik ve somut veriler içeriyor.
Hazırlığı kadar olmasa bile okuması da ciddi bir zaman ve mesai isteyen bu raporun bazı çarpıcı bölümlerini, yerim el verdiğince özetleyerek paylaşıyorum:

***

• Soruşturma Komisyonu, bu konudaki önergenin kabul edilmesinden iki ay sonra kurulabildi.
•Önergelerin görüşme günü için, Meclis TV’nin yayında olmadığı gün seçildi. Görüşmeler kamuoyundan saklandı.
•Dosyaların, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan çıktıktan sonra, Soruşturma Komisyonu odasına gelmesi iki ayı buldu. Fezlekeler Meclis’e gelmeden önce Adalet Bakanlığı’nda 26 gün bekledi.
•Toplam 32 klasörlük dosya, soruşturmayı yürüten savcıların değiştirilmesinden sonra 21 klasör azaltıldı. Komisyon’a 11 klasör geldi.
Komisyon Başkanı, tek başına karar alarak klasörleri savcılığa iade etti.
•“Asıl fezleke” olarak adlandırılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyası ile komisyona gelen belge arasında 196 sayfalık fark çıktı.
•Meclis Başkanlığı’na Ocak 2014’te savcılıkça gönderilen ve gizlilik içermeyen 4 sayfalık yazının örneği, talep edilmesine rağmen Meclis Başkanlığı’nca cevaplanmadı bile.
•19.11.2014’te BANKASYA’ya müzekkere yazılarak Mehmet Şenol Çağlayan” adına 2012-1014 yılları arasındaki hesap hareketlerinin Komisyon’ca talep edilmesi yazılı olarak istendi. Ancak bir işlem yapılmadı.
•19.11.2014’te Barış Güler’e ait olduğu ve satış protokolü düzenlendiği belirtilen villanın tapu kayıtlarının, satış bedeli ve tarihini de içerir şekilde Komisyon’ca incelenmesi için istenmesi yazılı olarak talep edildi. Ancak bir işlem yapılmadı.
•19.11.2014’te “LİDA KUYUMCULUK”a ait 2011-2014 yılları arasında defter ve fatura kayıtlarının sağlanması yazılı olarak istendi. Ancak bir işlem yapılmadı.
25.11.2014’te İş Bankası Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak Barış Güler’e ait olduğu ve satış protokolü düzenlendiği belirtilen villa ile ilgili Barış Gülerveya Muammer Güleradına bir kredi işlemi ve ipotek işleminin yapılıp yapılmadığı hususunun Komisyon’ca sorulmasının zorunlu olduğu yazılı olarak bildirilerek istendi. Ancak bir işlem yapılmadı.
•25.11.2014tarihinde Yusuf Tutuş’a ait saatçinin 2011-2014 yılları arası defter ve fatura kayıtlarının asıl nüshalarının Komisyon’ca incelenmek üzere istenmesi için yazı yazıldı. Ancak bir işlem yapılmadı.
•16.10.2014 tarihli toplantıda, Komisyon Başkanı, “Arkadaşlar, şimdi bakın, çok önemli gördüğümüz kişilerden birincisi Rıza Sarraf. Bütün işin her tarafında o görünüyor. Tamam, yani arkadaşlarımız mademki ‘Burada illa’ diyorsa onu burada dinleyelim. Habbani’yi de burada dinleyebiliriz ama bizim orada
o dosyalardan çıkaracağımız bir sürü kişi çıkar işin içinde daha, kenarında köşesinde olanlar. Onların alt komisyonların orada dinlemesi lazım” dedi.
Bu ifadesiyle mutabakata varılmış olmasına rağmen, Başkan, bu kişilerin dinlenmelerinin tüm üyelerin bulunduğu anda yapılması görüşüne uygun davranmadı.

***

Komisyon’un MHP’li üyesi Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, “karşı oy” yazısında, şu konuların altını çizmiş:
•64 klasörlük soruşturma evrakı, önce Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in göndermesinden sonra 32 klasör, sonra da Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün iadesinden sonra 11 dosyaya düşmüş olarak geri geldi.
•Başkan Köylü, komisyon üyelerine haber vermeden tek başına yayın yasağı aldırdı.
•İki ay, çalışmadan ve soruşturma yapmadan geçti. Olağanüstü toplantı yapılması isteği dikkate alınmadı. Böylece Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde soruşturma konusu yolsuzluk olaylarının kamuoyunda tartışması engellendi.
Komisyon Başkanı, bazı bakanlara soru sorulduğunda, sorulara cevap vermek zorunda olmadığı konusunda yönlendirdi. Aynı durum, ifadesine başvurulan bazı şahitlerin dinlenmesi sırasında da gözlendi.

***

Ayıklanan klasörler, yayın yasağı getirilen toplantılar, okutulmayan dosyalar, işleme konmayan dilekçeler, dinlenmeyen tanıklar, “cevap vermeyebilirsiniz” denilen eski bakanlar...
Darbedir darbe.
“Görev”ini böylece tamamlayan  Soruşturma Komisyonu’nun ardından, artık Meclis’te bir Dar-be Komisyonu kurularak eski bakanları mağdur eden darbe iddialarının araştırılmasını beklemek hakkımızdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları