Psikolojik Savaş

28 Ekim 2008 Salı

Terör eylemleri ile DTPnin siyasi çıtayı yükseltmesi atbaşı gidiyor. Zamanlama mı denk geldi, rastlantı mı?

Emekli Orgeneral Kemal Yavuz bu soruyu yanıtlarken Niyet belli: Türkiye Cumhuriyetini terör örgütü ile aynı masaya oturtmakdedi:

Ülkenin durumuna bakıyorlar. Bünye sağlamsa bir şey yapmıyorlar. Sistemi dengede tutmak, güven altında bulundurmaktan sorumlu hükümetin uygulamaları nedeniyle ne zaman ülkenin dizleri titrer duruma geliyor, işte o zaman kendi hesaplarına göre bir-iki basamak yukarı çıkıyorlar.

Kemal Yavuza göre, orduya yönelen olumsuz haber kampanyası da aynı süreç içinde değerlendirilmeli:

Her ülkenin kendine özgü psikolojik savaş aygıtları vardır. Türkiyede de MGKye bağlı halkla ilişkiler bölümü dışarıdan yönelen psikolojik harbin nasıl etkisiz kılınacağı, olumlu bir psikolojik harekâtın topluma nasıl yansıyacağı üzerinde çalışıyordu. ABnin talepleri bahanesiyle TSKnin burnunu kırmak için MGK ile birlikte bu bölümü de berhava ettiler. Onun yerine bir kurul da oluşturulmadı ve Türkiye her türlü psikolojik harekâta, baskıya açık bir ülke haline getirildi. Sen yapmıyorsan başkası bu işten vazgeçmiyor ki... Türkiye üzerinde herkesin başta ABD, AB ve İsrail gibi birçok ülkenin müşterek menfaatleri var. Bu menfaatleri gerçekleştirebilmek için psikolojik harekâtı sürdürüyorlar.

Ne yapıyorlar örneğin? Kemal Yavuz, açık açık Adam satın alıyorlardedi. Washigtondaki banka hesapları biliniyor bu kişilerindedi:

ABD Savunma Bakanlığının Milli Güvenlik Üniversitesi var. Düzenlenen kurslarda, psikolojik harekât nasıl yapılır, ajitasyon nasıl yapılır, toplum nasıl yönlendirilir, turuncu, pembe devrim nasıl gerçekleştirilir, hepsi orada öğretiliyor. Kimi yazarlar ve kamuoyunda, televizyonlarda sık sık gördüğümüz kimi kişiler o kurslardan geçtiler. O kurslardan sonra ellerine her ay hesaplarına para yatırılacağı söylenerek banka defterleri verildi. Bu kadar açık, adam tuttular yani. Bu kişiler oradan aldıkları direktifleri yerine getiriyorlar. Atmosfer uygun olduğu zaman da, uzun süredir yetiştirdikleri gazetecileri Türkiyeye gönderdiler. Boş meydanda istedikleri gibi at oynatıyorlar. Olay budur. Dıştan planlanmış, olgunlaştırılmış, adım adım yükseltilmiş bir olaydır bu.

Terör ile TSKyi yıpratmanın aynı koşut zeminde yürütüldüğünü düşünüyor Kemal Yavuz:

Bütün bunlar, ülkenin dengelerinin bozulmuş olmasına, halkın devletine olan güveninin, dayanışmasının ortadan kaldırılmasına paralel olarak tırmandırılan faaliyetlerdir.

 

Başarı belgesi

Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere tüm kamu çalışanlarına duyurulur: Başarı belgesi filan peşinde koşmayın, verirlerse de almayın...

Baksanıza, görevinden alınan bir kamu görevlisinin açtığı iptal davasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu nasıl bir savunma geliştirmiş:

Davacı,...Genel Müdürlüğe asaleten atandım ve sonrasında da üstün gayret ve çalışmalarımdan dolayı takdirname verilerek onurlandırıldımiddiasında bulunmakta ise de; anmış olduğu takdirname belgesi, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç tarafından, o dönemde sadece davacıya değil, asaleten veya vekâleten görev yapan bakanlığın birim amirlerinin neredeyse tamamına verilmiş olan bir belgedir. Hangi üstün gayret ya da üstün çalışmadan dolayı takdir edildiği belirtilmeyen bu belgeler görevden alınan bakanların birlikte çalıştığı birim amirlerine teamülen verdikleri bir belgedir.

Bakanların verdiği belgeler beş para etmez demeye getiriyor yani...

 

Tosun da aday

Çankaya Belediye Başkanlığı için Levent Tosun da, CHP yetkilileri ile görüştükten sonra resmen aday olduğunu açıkladı.

Tosun, Ali Dinçerin Belediye Başkanlığı döneminde Ankara Sular İdaresi Genel Müdürlüğü yaptı. ODTÜlü. Mühendis. Köklü bir CHP üyesi. Çeşitli demokratik kitle örgütlerinde görev yaptı, yapmaya da devam ediyor. Bu çabalarından dolayı ODTÜ Senatosunca takdir ödülüne de değer görüldü.

Başkan olursa belediyeyi yurttaşların yaşamlarının bir parçası yapmayı düşünüyor. Ona göre, katılımcılık bu düşüncenin bir aracı olacak. 4-5 sokaklık grupların temsilcileri, kendi çevrelerindeki sorunları ve dilekleri belediyeye aktarsalar; eğilmiş bir direği, bozuk bir kaldırımı ya da toplanmayan çöpü bildirseler fena olmaz diye düşünüyor örneğin. Yani günlük yaşamın küçük şeylerinden başlamayı hedefliyor. Büyük şeyler yapacağım derken unutulan, ama asıl canımızı sıkan küçük şeylerden!

İyi bir seçim...

Güle güle

Cumhuriyet gönüllüsü, iyi insan Mehmet Büyükbörekçi, 28 yıldır çalıştığı Türk Eximbanktan emekli oldu. Çok kırılmış:

Kurum yönetiminden bir tek kişi Güle gülebile demedi.

Bugünler için özel yetiştirilmiş yaban yönetiyor Türkiyeyi. Ondan uygar tepki beklenir mi hiç?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları