Mümtaz Soysal

Çıkmazdan Çıkış

14 Aralık 2013 Cumartesi

SAYIN Profesör Hikmet Sami Türk’ün bu sayfada dün bilgece sözünü ettiği sınırlı anayasa değişikliklerini ele alıp tartışmak insanlarımızı “yeni anayasa” çıkmazından kurtarmanın bir yolu olabilir elbet. Gelgelelim, ille de hem yeni hem bütün bir metin beklentisi var büyük çoğunluğun. Sanki tartışmalar bitmiş, bütün sorunlar açıklığa kavuşmuş gibi.
Aslında, hemen bütünlük isteyenler bir bakıma haksız da sayılmazlar; konuyu bir bütün olarak ele almadan olmaz, son çalışmalarda bir ara denenmek istendiği gibi maddeleri grup grup yazıp uc uca ekleyerek başarılı bir metine varmak zordur. Parçalı bohça ya da yorgan kılıfı dikerken bile biraz renk uyumu istenir.
Yalnız bu “yeni anayasa” işinde şimdi umut ve gurur verici bir yenilik var. İnsanız artık “bilenler bir ara gelsin ve en iyisini yapıp bize versin” yahut “bir yerlere ısmarlayıp parasını vererek alalım” demiyor, anayasasını da kendisi yapmak istiyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, böyle bir ana metin yapmak hukukçuluğun ve yasa yapıcılığın ustalığını halk yığınlarının hevesine ve sıcaklığına uygun kalıplara dökmek, siyasal ve akademik kadrolarların katılımıyla ortaklaşa başarılabilecek bir iştir. Yeter ki, bu yönde yol gösterici bir profesyonellik bulunsun.
Ama asıl nedenin siyasal kadrolardaki ideolojik belirsizlik olduğunu bilelim. Politika, iyi belirlenmemiş bir iktidar özleminden ve onun somut çıkarlarından öteye geçmiyor çoğu zaman. Böyle olunca bu özlemi ve bunun kamusal çıkarlara yönelik ilkelerini metinlere yerleştirmek türünde bir anayasacılık kolay kolay fidanlaşmıyor, anayasacılık, iktidar salonundan mutfaktaki yazıcı ustalara seslenip örneğin “iyi pişirilmiş bir başkanlık sistem”i ısmarlamak değil ki.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları