Urfa'nın Mozaikleri ve İçkisiz Turizmi

30 Ekim 2008 Perşembe
Şanlıurfa’nın ortak aklı, kentin kalkınmasında iki ana unsurun turizm ve tarım olacağını söylüyor. İyi hoş...Ama nasıl?

Garanti Bankası’nın il il dolaşarak düzenlediği Anadolu Sohbetleri’nin 55.’si için geldiğimiz Şanlıurfa’da amacımız hem turizm ve tarımdaki gelişmeleri yerinde izlemek hem de sorunları ve çözüm önerilerini tartışmaktı...

Aslında yıllardan beri fırsat buldukça gittiğim ve sokaklarında severek dolaştığım bir kent Şanlıurfa. Son 5 yılda ise o aşina olduğumuz kent kimliğine iyice büründü. Büyük bulvarlar, yüksek katlı binalar, devasa alışveriş merkezleri, büyük oteller...

Peki ya kentli olmanın öteki boyutu? Ne bir tiyatro ne de bir sanat merkezi var Urfa’da ...Kentteki işsizlik oranı yüzde 13.8 ile Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Zengin ve yoksul arasındaki devasa uçurum ise cabası..

Gelelim turizme...

Tarihi Yazan Kentdiye tanımlanır Şanlıurfa. Bilinen tarihi MÖ. 2000’de başlar. Hititlerden Asurlara, Perslerden İskender’e, Aramilerden Roma dönemine, Selçuklar’dan, Osmanlı‘ya ...Ancak en son Göbeklitepe’de yapılan kazılarda Neolitik döneme ait 11 bin 500 yıllık kalıntılara rastlanması tüm yerleşik bilgileri altüst etti ve dünya arkeologlarının gözünü Şanlıurfa’ya çevirdi. Tüm bu gelişmeler olurken bu kez de tam kentin göbeğinde, efsanevi balıklarıyla halk arasında kutsal sayılan Balıklıgöl’ün birkaç yüz metre uzağındaki Haleplibahçe’de son derece değerli mozaikler ortaya çıktı. Bunlara Harran’ı, Hz. Yakup Kuyusu’nu, Bazda Mağaraları’nı, Şuayb Kenti’ni, Şanlurfa’nın hanlarını ve camilerini eklediğimizde gerçekten turizm açısından önemli bir mekan.

Gelelim bu potansiyelin ne kadar kullanıldığına...

Kentin turizm sezonu yalnızca 4 ay sürüyor . Hedef bunu 8 aya çıkarmak ama bugüne kadar başarılamadı. Üstelik verilere göre turist sayısı da giderek düşüyor. 2007 yılında yalnızca 150 bin turist kenti ziyaret etmiş. Bunda tanıtım kadar kentte turistik tesislerde bile içki içilemiyor olmasının da payı var. Şanlıurfa Belediye Başkanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba turizmden son derece umutlu hatta bizim orada olduğumuz dönemde Avrupa ülkelerinde milletvekili ve senatör olarak görev yapan Türk asıllı parlamenterleri ağırlıyor ve kendilerine kenti tanıtıyordu. Kendisine turizm mantığı ile asla örtüşmemesine karşın neden içki uygulamasına izin verilmediği?sorusunu yönelttik. Fakıbaba’nın yanıtı yalnızca detaylara takılmayınoldu. Berlin Parlamentosu üyesi Bilkay Öney ve Viyana Parlamentosu ve Kent Konseyi Üyesi Şirvan Ekici iki genç kadın siyasetçi. İkisi de gerçek bir turizm potansiyelinin bu tür yasaklarla yaratılamayacağı görüşünde.

Turizmde bir dünya markası olabilmek yalnızca belli değerlere sahip olmakla bitmiyor. Tanıtımla da... Urfa insanına da turizm bilincini aşılamak gerekiyor. Bu da ilgili STK’lerin birlikte eşgüdüm içinde çalışması anlamına geliyor. Kurulduğundan beri yalnızca bir kez toplanan Urfa Turizm Konseyi ile bunun nasıl gerçekleşebileceği ise soru işareti. Ve tabii AKP mantığıyla da...

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları