Celal Üster

Orwell sizi ayakta alkışlıyor...

31 Ocak 2015 Cumartesi

AKP’li komisyon üyeleri yolsuzluk tapelerinin imha edilmesi kararını alırken ‘1984’ten kopya çektiler...

AKP’li bakanların yolsuzluk ve rüşvetle ilgili tapelerinin imha edilmesi kararı karşısında George Orwell’in ‘1984’ romanını anımsamamak olanaksız. Büyük Birader’in gerçekleri silme yöntemleri ile AKP’nin belgeleri yok etme girişimi arasında büyük benzerlik var.

Winston Smith, Okyanusya devletinin Gerçek Bakanlığı’nın Arşiv Dairesi’nde çalışmaktadır. Görevi, tarihsel belgeleri, yönetimin politikalarına uygun kılmak için kılı kırk yararcasına inceleyip yeniden yazmak; gazete makalelerini elden geçirip gereğince değiştirmek; gözden düşmüş ya da düşman ilan edilmiş kişilerin bulunduğu fotoğrafları kesip biçerek hükümetin isteğine uygun görüntüyü sağlamaktır.
Winston’ın kolayca uzanabileceği bir yerde, tel kafesle kaplı düz ve uzun bir yarık vardır. Yalnızca Winston’ın odasında mı; başka odalarda, dahası koridorlarda bile buna benzer binlerce, on binlerce yarık…
“Bellek delikleri” denir bu yarıklara. Yok edilmesi gereken belgeler, en yakın bellek deliğinin kapağı kaldırılıp içine atılır. Belge sıcak hava akımına kapılarak binanın gizli bir köşesindeki dev fırınları boylar…
Gel gör ki, belgeleri silip yok etmek yeterli değildir. Winston’ın bir görevi de, geçmişin gazetelerinde yayımlanmış haberleri “düzeltmek”tir.
Örneğin, Büyük Birader bir tarihte Times gazetesinde de yer alan bir öngörüde bulunmuş ama öngörü boşa çıkmış, gerçeğe uymamışsa, öngörüyü yeniden kaleme almak, gerçeğe uygun kılmak gerekir.
Ya da, bir tarihte Times’da üç yıllık planın üretim tahminleri yayımlanmış ama günü geldiğinde tahminlerin tümden yanlış olduğu ortaya çıkmıştır. O zaman, Winston’a düşen, ilk baştaki rakamları sonrakilere uyacak biçimde değiştirmektir.
Böylece, yanlış öngörüler ve tahminlerin gazetelerdeki tekmil izleri silinecek; Gerçek Bakanlığı, gerçekleri tümüyle yok edip kendi gerçeklerini egemen kılarak gerçek görevini yerine getirmiş olacaktır...

‘1984’ü okumuşlar galiba!
Düşünüyorum da, AKP’liler yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış’la ilgili tapelerin imha edilmesi kararını alırken George Orwell’in “1984” adlı karşı-ütopyasından aktardığım bu “işlemler”den esinlenmiş olmalılar!..
Anlaşılan, Gezi Direnişinden bu yana okur sayısı büyük bir hızla yükselen “1984”ü, TBMM Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu’nun 9 AKP’li üyesi de okumadan edememişler, Orwell’den kopya çekmişler!..
Ama bana sorarsanız, dinleme kayıtlarının imha edilmesi yetmez!..
Gerçek Bakanlığı kurulmalı!
AKP yönetimi, “1984”ten esinlenmeyi (!) sürdürmeli, yeni bir bakanlık kurarak adını “Gerçek Bakanlığı” koymalı... Gerçek Bakanlığı’nda çalışan görevliler, tapelerden bölümlerin yer aldığı gazeteleri de baştan sona taramalı ve imha etmeli…
Gerçi bu da yetmez…
AKP’li vekillerin hazırladığı ana rapora girmeyen, ama TBMM Genel Kurulu’ndaki son oylama öncesinde tüm vekillere gönderilen raporun muhalefet şerhleri bölümünde yer alan yolsuzluk tapeleri de bir bir yok edilmeli…

AKP’nin gerçekleri...
Belki de, gazetelerde ve raporun muhalefet şerhleri bölümünde yer alan tapelerin “gerçekler”e uygun bir biçimde yeniden kaleme alınması daha yerinde olur...
Bence, bu görev, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü alırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı” diyen Alev Alatlı’ya düşer…
Erdoğan’ın ödül töreninde dile getirdiği “İrfan, hikmet ahlak varsa vardır” yüce özdeyişinden yola çıkarak, tapelerdeki metinleri “AKP’nin gerçekleri”ne Alatlı’dan daha iyi kim uydurabilir ki!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları