Cinayet, Adalet ve Demokrasi!?

01 Şubat 2015 Pazar

24 Ocak-31 Ocak haftası: Siyasal cinayetleri simgeleyen bir hafta...
“Adalet ve Demokrasi Haftası” deniyor...
Türkiye’nin yakın siyasal tarihindeki siyasal cinayetlerden hareketle, adalet, özgürlük ve demokrasi özlemini dile getiren bir simge...
Demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü, bu uğurda can vermiş olan aydınları anarak arayan bir ülkedeki “demokrasi tarihinin” sefilliği!

***

24 Ocak 1993 Uğur Mumcu’nun katlediliş tarihi...
31 Ocak 1990 Prof. Muammer Aksoy’un katledilişi...
Kamuoyu, bu iki tarih arasındaki haftayı, hem katledilenleri anma, hem de demokrasiyi, adaleti, özgürlüğü vurgulama haftası olarak belirlemiş.
Bana kalsa, 1 Şubat 1979’da katledilen Abdi İpekçi’nin ölüm tarihine kadar, bir gün daha uzatırdım bu haftayı.

***

Türkiye bugünlere kendiliğinden gelmedi...
Getirildi:
İktidar kötüye kullanılarak...
Temel hak ve özgürlükler sınırlanarak ve kısıtlanarak...
Demokrasi, çoğunluk baskısı ile yozlaştırılarak...
Din istismar edilerek...
Eğitim gericileştirilerek...
Direnen gerici feodalite ve emekleme aşamasındaki kapitalizm ile gözü dönmüş emperyalizmin ortaklaşa çabalarıyla...
Askeri darbelerle...
Ve sanki bütün bunlar yetmiyormuş gibi:
Demokrat, laik, Atatürkçü, kamuoyu lideri aydınların, gazetecilerin, yazarların, öğretim üyelerinin teker teker katledilmesiyle...

***

Yakın tarihimizde iki farklı cinayet dalgası var:
Birinci dalga, 1970’lerde ortaya çıkan ve tüm ülkeyi pençesine alan, adına “sağ-sol çatışması” denilen dönemdir.
Aralarında Doğan Öz, Bedrettin Cömert, Bedri Karafakioğlu, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Cavit Orhan Tütengil ve Ümit Kaftancıoğlu gibi aydınların bulunduğu ilk dalgadaki cinayetler 1980 yılında son buldu.
1990 yılında 31 Ocak’ta Prof. Muammer Aksoy’un öldürülmesiyle, 1980 darbesinin cesaretlendirdiği radikal dinci akımların etkisi altında, yeniden başladı.
Aksoy’un ardından 1990 yılında, Çetin Emeç, Turan Dursun, Doç. Bahriye Üçok öldürüldü.
1993 yılında Uğur Mumcu, 1999 yılında da Prof. Ahmet Taner Kışlalı, 2002 yılında Necip Hablemitoğlu katledildi.

***

Bugün Türkiye’yi “Saray Yönetimi” aşamasına getiren sürecin önemli bir öğesi bu siyasal cinayetlerdir...
Unutmayın, unutturmayın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları