Erdener Yurtcan

İçimden Geldiği Gibi...

19 Aralık 2013 Perşembe

Çok sık taksiye binen bir insan değilim. Birkaç gün önce bir toplantıya taksiyle gitmem gerekti. Yola çıktık. “Abi bu ülkede hukuk yok” dedi taksi şoförü. Ben tabii ki şaşırdım. Alnımda mı yazıyor hukukçu olduğum diye içimden geçirdim. Beni tanımadığı belliydi, tanısaydı söze öyle başlardı.
Dertliydi benim yol arkadaşım. Dinlemek gerekti:
“Bir tanıdığıma borç para verdim epey önce. Geri almak ne mümkün, bin pişman oldum. Adam paramın üstüne yatmak için her yolu deniyor. Avukatım da oradan oraya koşturuyor. Henüz netice yok. Başınızı ağrıtıyorum üç kuruşluk para hikâyemle. Benim asıl üzüldüğüm onca insanın tutuklu olması. Kimler yok ki, milletvekilleri, subaylar, gazeteciler, üniversite hocaları, gençler. Onların hali çok kötü abi. Sizce yakın zamanda çıkarlar mı, ne dersiniz?”
“Bilemeyeceğim dostum, umarım en kısa sürede özgürlüklerine kavuşurlar” dedim.
“Pardon abi, affınıza sığınarak sorabilir miyim, ne iş yapıyorsunuz?” Boğazım düğümlendi. “Küçük bir dükkânım var, ticaretle uğraşıyorum” diyebildim.
Nasıl derdim ki hukukçuyum, okuldaki dört yılımı saymazsak 48 yıllık hukukçuyum. Bir ömür hocalıkla, avukatlıkla, danışmanlıkla geçti. Ülkeme hizmet etmek için didindim durdum. Kitaplar yazdım, yasa taslakları hazırladım. Avukatlıkta hakkın, adaletin peşinden koştum. Ama mutsuzum, hem de çok mutsuz.
Bu ülkenin her insanı her gün hukuktan şikâyet ettiğine göre, bu işte önemli aksaklıklar var. Demek ki hukuk, toplum yaşantısında her konuya çözüm üretme sanatı olma iddiasını çoktan yitirmiş. Adalet derseniz mumla aranır olmuş.
İnsanlar bu ülkede hukuk yok derken haksız mı? Bunu hangi terazide tartacağız? Elbette herkesin kendi terazisinde. Nasıl? İnsanların hukukla ve adaletle karşı karşıya gelip yaşadıkları kendi olaylarına göre hüküm vereceklerini unutmayarak. Kime ne başkasının hukuk olayından, hakkına kavuşup kavuşmadığından. İnsanoğlu önce kendini düşünmek zorunda. Bir yakınına borç para verip geri alamayan şoför için bir ağır ceza mahkemesinin en adil kararı verdiğinin ne önemi olabilir ki. Olamaz elbet. Kimse de onu bencillikle suçlayamaz.
Şoför dostum, olur da bu yazıyı okursan ya da sana bir dostun, arkadaşın bu yazıdan söz ederse, umarım beni dürüst olmamakla suçlamazsın. Yapamadım. Sana yürekten katılsam da, senin düşünceni paylaştığımı söyleyemedim. Umarım beni affedersin.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İçimden Geldiği Gibi... 19 Aralık 2013

Günün Köşe Yazıları