‘Bellrock(*)’ – ‘Five Hills(**)’! (8)

10 Şubat 2015 Salı

Sultan cuma günü Bursa’da yine döktürdü! Hedefinde Amerikan Nev York Times gazetesi vardı. Gazete, geçen hafta serbest kürsü bölümünde Feto hazretlerinin Sultan’ı eleştiren bir yazısına yer vermişti.
Sultan önce şöyle dedi: “Ya sen hoca mısın yoksa banka patronu musun, nesin? Hale bak. Sırtını nereye dayıyor? İşte o malum Nev York Times gazetesine. Acaba bu gazetenin patronları kim? Acaba nasıl burada yazdırıyorlar? Hesap başka hesap! Bilesiniz ki içeriden ve dışarıdan güçlü Türkiye istenmiyor ve bunun için her taraf ayağa kalkmış durumda!”
“Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” gibilerden “malum gazeteye” yüklendi… Neden malum? Gazete 1 Kasım’da birinci sayfasının tepesinde yayımladığı Sultan’ın Ak Sarayı’nın fotoğrafı ile alay etmişti.
Sultan’ın bilinçaltında o haber yattığı için olacak ki konuşmasında ayrıca kendini şöyle savundu: “Milletin sarayında, Ankara’da milletin evinde toplantılarla bir araya geliyoruz. Hasbihal ediyoruz. Dertleri paylaşıyoruz!”
Gazete, birkaç yıl önce şöyle yazmıştı: “Türkiye, uzun süreden beri Müslüman dünya için yüreklendirici bir demokrasi modeli sağladı. Şimdi bölgede birçok insanın özgürlük talebiyle birlikte, Türkiye hükümeti değerlerine ve vatandaşlarına ihanet ediyor!”
Bir başyazısında ise 17 Aralık süreciyle ilgili görüşlere yer verirken “Erdoğan’ın gittikçe otoriterleşmesi; bölge için de, KAAÖ müttefikleri için de tehlikeli olmaya başladı.” denilmişti.
Gazetenin çok okunan yazarlarından Nicholas Kristof’un yorumu ise şöyleydi: “Türkiye’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan giderek deliriyor! Doğum kontrol yöntemlerini kullanan kadınların ülkeye ihanet ettiğini söyledi.”
Bu arada gazete, Başkan Barack Hussein Obama’ya şikâyet ederek Amerika’nın Erdoğan’la ilgili sert bir mesaj yayımlamasını ve hukukun üstünlüğüne dönmeye çağrılmasını önerdi.
Öneriye destek ABD Temsilciler Meclisi’ndeki 88 üyesinden geldi. Üyeler 2 Şubat’ta Dışişleri Bakanı John Kerry’ye gönderdikleri bir mektupta basın özgürlüğüne yönelik tehditlere ilişkin kaygılarını ilettiler.
Gazetede “Başbakan Erdoğan ve yönetimiyle ilgili eleştiri haberlerini susturmak için gazetecilere baskı yapıyor!” da denilmişti. Anlaşılan Sultan, şimdi Nev York Times’ı boy hedefi yaptı!

***

Sultan Bursa’da ikinci konuşmasını Romanlara yaptı. Kürsünün arkasında Gaziantep Zeugma’da bulunan dev bir mozaiğin resmi vardı. Yanlış olarak halka “çingene kız” diye tanıtılan şarap tanrısı Dionysos’un çılgın kızlarından biri olan Menad idi. Dionysos Tapınağı’ndaki bol şaraplı kutsal törenden sonra dışarıya çıkılır ve Menad’ların dansları ile gece şenlenirdi. Alkole ve böylesine özgür bir kadın yaşamına karşı olan Sultan kandırılmıştı! Bir anlamda,
Dionysos ve Menad’ların eğlenceleri ile Romanların eğlenceleri, belki de o geleneğin günümüzdeki uzantısı olabilir!

***

Sultan döneminde çağdaş iletişim dünyası da baskı altında! Tvitter merkezinden yapılan açıklamada çeşitli ülkelerden 2014’ün 2. yarısında 1932 iletinin kaldırılması istenmiş. Bunun 1820’si Türkiye’den gelmiş! Yılın ilkyarısında da Sultan’ın ülkesi birinciliği yine kaptırmamıştı.
Mayıs 2012’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Silikon Vadisini gezerken Tvitter merkezini de ziyaret etmişti. Gül, oradaki konuşmasında şöyle demişti: “Bu araçlar sayesinde insanlar çok fazla konudan haberdar oluyorlar. Teknoloji sayesinde elde edilen bilgiler korku duvarlarını yıkıyor. Herkes kendi evini düzene sokmalıdır!” Nereden nereye?
(*) Çankaya – (**) Beş tepe

Bir Fotoğraf!
Türk müziğinin görkemli sesi Müzeyyen Senar 97 yaşında yaşamdan ayrıldı. Senar, 18 yaşındayken söylediği şarkılarla Mustafa Kemal Atatürk’ün beğenisini kazanmıştı.
Gazetelerimizde ölüm haberiyle birlikte çeşitli fotoğrafları arasında “Atatürk ile birlikte görülüyor” denilen bir resim de yayımlandı. Resimdeki 3. kişi Fethi Okyar olup Atatürk’ün yanındaki kız ise Senar değil Okyar’ın kızı Nermin Hanım’dır.
Bu resim genelde yanlış kullanılıyor. Fotoğraf, 13 Ağustos 1930’da Yalova’da çekilmişti. Türk Tarih Kurumu, bu bilgilerden hangisinin doğru olduğunu açıklamalıdır. Değerli tarihçi ve ailenin akrabası olan Prof. Dr. Edhem Eldem de konuyu aydınlatabilir.

Sevgili Işık!
37 yıllık Cumhuriyet bağlantının 25 yılında birlikteydik. Bana 2 kötü haber verdin! Birincisi, ben genel yayın yönetmeniyken, sen de Ankara Haber Müdürü idin. 24 Ocak 1993 Pazar günü telefon ettin ve “Abi, Uğur Mumcu’yu öldürdüler!” dedin. Şimdi ikimiz de köşe yazarıyız. Geçenlerde telefon ettin. “Abi yazımı kullanmıyorlar!” dedin. Senin, Paris’teki karikatür olayından sonra “Yazılarıma bir süre ara vereceğim!” demenle bir oluşum başladı. Yönetimin de “yazılarına bir süre ara verdiğini” ve kısa bir süre sonra okurlarının, köşene kavuşacaklarını düşünüyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları