45 günlük hak mahrumiyeti cezası biten başkan Aziz Yıldırım takımla birlikte Antep’e geliyor. Yolculuk güllük gülistanlık. Sonra olanlar ise hiç hoş değil. Başkan adeta şok yaşıyor. 100 kişilik Sarı - Lacivertli taraftar grubu Aziz Yıldırım’a “Diktatör istifa”, “Okul Açık burada, dimdik ayakta” tezahüratı yapıyor. Yıldırım geriliyor “Bilip bilmeden bağırıyorsunuz.” Polis taraftarları uzaklaştırmaya çalışırken F.Bahçe Başkanı, “Konuşacağım. Niye uzaklaştırıyorsunuz?” diye tepki gösteriyor. Otobüse biner gibi yapıp taraftarın yanına gidiyor ve “Takım şampiyonluğa oynuyor, ‘İstifa’ diyorsunuz. Şampiyonluk kutluyoruz ‘Alex’ diye bağırıyorsunuz. ‘Biz F.Bahçeliyiz’ diyorsunuz ama böyle F.Bahçelilik olmaz” şeklinde çıkışıyor. Taraftar grubu karşılık veriyor: “Kadıköy’de bize bilet vermiyorsun.” Aziz Yıldırım’dan cevap, “Ben olduğum sürece size bilet yok.” Takım şampiyonluğa koşarken böyle kavgalar olmamalı. Her insan yanlış yapar. Hiç kimse dört dörtlük değildir. Gün oluyor bizler de yazım hataları yapabiliyoruz. Önemli olan yanlıştan en yakın zamanda dönebilmektir. Eğer dönülmüyorsa sorun büyük demektir. Genç F.Bahçelilerle Aziz Yıldırım arasındaki sorunu gelecek için ciddi, bir o kadar da tehlikeli buluyorum. Spor; barış, dostluk, kardeşlik demek değil mi? O zaman taraflar arasında tıpkı eski günlerde olduğu gibi dostluklar yeniden pekişebilir.Özür dilemek erdemliktir. Kişiyi, kişileri yüceltir. Bir zeytin dalı bu kavgayı bir nebze de olsa dindirebilir. Bir deneyin derim. F.Bahçe için yakışan budur.

***

Gaziantepspor, 2010-11 sezonunun ilk yarısında evinde 2-1 kazandığı maçın ardından F.Bahçe’yle yaptığı son 8 lig müsabakasını kaybetmiş. Bakıyorum, son haftalarda çıkışta olan takımlardan birisi. G.Antep -F.Bahçe ne zaman karşı karşıya gelse aklıma 21 Nisan 2001’de İstanbul’da oynanan ve konuk takımın 3-0 öndeyken 4-3 kaybettiği maç gelir.
Egemen mi Bekir mi? İsmail hoca tercihini Egemen’den yana kullanıyor. Zemin kötü. Okan Buruk soranlara “Bu iyi hali” diyor. Bir türlü çözüm bulamadık sahalarımıza. F.Bahçe’den müthiş başlangıç. Peşpeşe ataklar. Hepsi bunaltıcı. Antep, gardı erken düşmüş bir boksör gibi. Henüz daha
7. dakika Emenike atıyor. O seviniyor, arkadaşları seviniyor, taraftarı seviniyor ama İsmail Kartal’ın sevinci herkesten fazla. Nijeryalı için hafta arasında “F.Bahçe’nin olmazsa olmazı” demişti. Emenike ev sahibini hiç boş geçmiyor. Geçen yıl da 4 gol atmış. Antep’in 15-25 arasında 3 ciddi pozisyonu var. Belki öne de geçebilirlerdi. F.Bahçe’ye attığı gol iyi gelmedi sanki. Hata üstüne hata yaptılar, rakibe aşırı derecede boş alan bıraktılar. Mert Günok’la yönetim hemen sözleşme imzalamalı. Sarı -Lacivertlilerde kaleden yana sorun yok. Futbolcuların kötü performanslarına kızmıyorum. Böyle bir zeminde ancak bu kadar mücadele olur.
Orta sahanın ilacı Selçuk Şahin
İkinci bölümde F.Bahçe’de Diego’nun yerine Selçuk Şahin var. Selçuk da vazgeçilmez isim oldu. Bize tebrik etmek düşüyor. Antep’te Muhammet Demir her takıma lazım. Kuyt skoru 2’ye taşıyor (dk. 58). Sadece 2 dakika geçiyor; asist Caner, Moussa Sow 3-0 yapıyor. F.Bahçe için rahat bir nefes alma zamanı. Aziz Yıldırım tribünde keyifli. Ev sahibinin gollere yapacağı bir şey yok. Sarı - Lacivertliler gole doymuyor. Yine Sow ve 4-0. Emre’nin pastaki hakkını yemeyelim. Gökhan Süzen’in Alper’e yaptığı hareket penaltı. Hakem Özkahya’nın kararı doğru. Emre vuruyor, 5-0. İşte İsmail Kartal’ın F.Bahçe’si bu olsa gerek...