Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
DİSK...
PENCERE
DİSK...
DİSK dört harfli bir sözcük..
Eğer bu dört harfi “disk” diye yazarsanız, ilk elde atletin savurduğu kaydırak taşı akla gelir.
Ama büyük harfle yazılan DİSK’i açtığımız zaman ortaya bir işçi kuruluşu çıkıyor:
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu!..
1967’de kuruldu DİSK..
Dile kolay, 30 yıl önce!..
Çünkü kolay geçmedi bu 30 yıl, ne sınavları aştı DİSK, ne vartalar atlattı!.. Bu geçmişin içinde hapis var, zincir var, kelepçe var, işkence var; yargılama, cezalandırma, aşağılama, dışlama, ölüm var.
DİSK, meşalesini omuzlayan zahmetkeşanların nasırlı elleri üstünde bugüne ulaştı.
Kolay yazmadı alın terimizin otuz yıllık tarihini DİSK, her bir adımında emek vardır.
*
DİSK...
Yani?..
“Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu!..”
12 Eylül faşizmi kapıyı çaldığı zaman, egemenler Türkçe Sözlük’ten “devrim” sözcüğünü silmeye karar vermişlerdi; ama DİSK’in adı devrimle başlıyordu.
Ne olacaktı?..
Devrimcileri bir bir tutukladı 12 Eylül’ün faşisti, zindana kapattı, işkence çarkından geçirdi; DİSK’i yok etmek için, kapısına kilit vurdu; anayasadan “devrim” sözcüğünü silip yerine “inkılap” yazdı.
Osmanlıcada “inkılap”ın dördüncü harfinin üstüne bir nokta konursa “inkilap” olur ki anlamı “kelp”, yani köpekten kaynaklanan “köpekleşme”ye dönüşür; 12 Eylül inkılabının dördüncü harfinin üstünde nokta vardır.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 12 Eylül faşizmini aştı. DİSK’in en büyük başarısı, alın teri sınavının bir faşist rejimde nasıl verileceğinin örneğini Türkiye işçi sınıfı tarihine yazmasıdır.
Bugün ülkemizin yaşamında onurlu bir DİSK var...
*
İnsanlık değişimle dönüşür.
Ya evrimdir değişimin adı, ya devrimdir; dönüşümün sıcağı var, ılıkçası var.
Türkiye yine büyük bir hesaplaşmanın eşiğine yaklaşıyor; DİSK yerini almış, yolunu saptamıştır; 1967’de eline aldığı bayrağı yükseltiyor. Bu kez 21’inci yüzyıla ya karanlık, ya aydınlık bir Türkiye’de girmek yazgısını paylaşanlar, sınıfsallığı da aşan bir ortak güç yaratmak zorundadırlar.
DİSK’in bilinci, otuz yıllık dar ve ince bir yolda yürümenin deneyimleri yanında, alın teri tarihinin bütün birikimlerini özümsemesinden doğuyor.
DİSK’e “Aydınlanmanın Büyük Şairi” Tevfik Fikret’in diliyle selam:
Koşan elbet varır
Düşen kalkar
Kara taştan su damla damla akar
Birikir bir gümüş göl olur
Arayan hakkı sonunda bulur.
(16 Şubat 1997 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- 23 Nisan töreninde tek genel başkan…
- Erdoğan'dan 'Özel ile randevu' sorusuna yanıt
- ABD'de ölü bulunan Yağmur Taktaş memleketinde defnedildi
- Arapçayı anlamadı, Türkçeye çevirtti
- Fenerbahçe zirve yarışında yara aldı!
- 'Şampiyonluğa oynayan bir takım için...'
- Sivasspor'un penaltısında karar doğru mu?
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!
- Puan kaybının ardından Icardi'den paylaşım!