Arzu Süzmen

Oscar modası ve sinemayla modanın tutkulu aşkı

23 Şubat 2015 Pazartesi

87. Oscar töreninin gerçekleştiği pazar gecesi yeniden gördük ki, sinemayla moda arasındaki tutku ve mıknatısla birbirlerine çekilircesine yaydıkları enerji, hissedilmeyecek gibi değil.

Sinemanın ilk dönemlerinden beri birbirinin esin kaynağı olmuş, popülerliklerini birlikte büyütmüş imajlar dünyasının bu iki yıldızının ışığı görsel dünyamızı öyle bir aydınlatıyor ki, ‘sahneden’ gözlerimizi alamıyoruz.

Sahne ışığı modacıların üzerinde
Sinema, moda tasarımcılarının en önemli ilham kaynaklarından biri. İtalyan tasarımcı Valentino Garavani'nin hayatını anlatan 2008 yılı yapımı ‘Valentino: Son İmparator’ belgeselinde tasarımcı, moda yolculuğuna başlamasındaki en büyük sebebin, Hollywood’un büyülü dünyasından ve aktristlerden aldığı ilham olduğunu söyler. Film sahneleri ile hayaller kuran küçük çocuğun, romantik tasarımlarla kültleşen bir tasarımcıya dönüşmesine şaşırmamalı.

2010 yılında hayatına son veren dahi tasarımcı Alexander Mc Queen, nostaljiye olan düşkünlüğünün de etkisiyle, tasarımlarını oluştururken 1960’lı yılların ikonik Hollywood oyuncularından ve rock’n roll yıldızlarından ilham alıyordu.

İngiliz moda tasarımcısı John Galliano, 2008 ilkbahar hazır giyim koleksiyonunda sinemanın altın çağı olan 1930’lardan esinlenerek ‘Hollywood’a gidiyor’ ve fırfırlı elbiseler, lame kumaşlar, platform topuklu ayakkabılar ile sinemanın büyülü dünyasına selam çakıyordu. Tabii bu olay, tasarımcının ırkçı söylemleri nedeniyle Dior’daki işini kaybetmesinden önceydi.

Filmler modayı etkiler, moda filmleri ve beraber izleyiciyi

Titanik, Muhteşem Gatsby, Bonnie ve Clyde, Tiffany’de Kahvaltı, Otomatik Portakal, Hair, Özel Bir Kadın, Ucuz Roman gibi filmler modern çağ modası için başarılı styling referansları sayılmakla birlikte, yansıttıkları dönemin ruhunu anlamak açısından da önemli.

Örneğin ‘Otomatik Portakal’ filminde 1960’ların modernleşen İngiltere’sindeki şiddet ve erkek egemen toplum eleştirisi, çete üyelerinin pantolonlarının ön kısmına giydikleri kese (codpiece) ve çete lideri Alex’in sinir bozucu göz aksesuarı yoluyla yapılıyordu. Film yıldızlarının giydikleri kıyafetler, moda ve tekstil endüstrilerinin finansal kaderinde de etkili.

1934 yılı yapımı ‘It Happened One Night’ filminin bir sahnesinde Clark Gable üstü çıplak gözükünce tişört satışları düşmüş, 1957’de ‘Jailhouse Rock’ filminde Elvis Presley’in kot kumaştan hapishane üniformasıyla yaptığı dans muhafazakar Amerikalıları kızdırırken, kot satışları artmıştı.




2015 Kıyafet Oscarları

Oscar töreni, 1929’dan bu yana moda ve sinema buluşmasının en görkemli anlarına şahitlik yapıyor.

2015 yılının ‘en iyi kostüm tasarım’ ile ‘en iyi makyaj ve saç tasarım’ Oscarları, sürreal bir masal yaratıp, insanı neredeyse böyle bir otelin varlığına inandıran The Grand Budapest Hotel filmine gitti.



Geçtiğimiz yıl 12 Yıllık Esaret filmindeki rolüyle ‘en iyi yardımcı kadın oyuncu’ ödülünü alan Lupita Nyong’o, “Elbisenin rengi bana Nairobi’nin gökyüzünü hatırlatıyor” diyerek Prada mavi elbisesini onurlandırırken, bu yıl da Calvin Klein imzalı beyaz inci işlemeli giysisiyle kırmızı halının hakkını verdi.

Siyah-beyaz hakimiyeti

2015 yılının en popüler renklerinden olan siyah ve beyaz, kırmızı halıda da hakimiyetini sürdürdü.

Still Alice filmindeki rolüyle ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülüne kavuşan Julianne Moore, Chanel Haute Couture koleksiyonundan, 27 kişinin emeğiyle 987 saatte biten beyaz payetli ve çiçek işlemeli elbisesiyle

Boyhood’daki performansıyla ‘en iyi yardımcı kadın oscarı’ ödülünü kucaklayan Patricia Arquette siyah-beyaz Rosetta Getty’si ile

Lady Gaga Azzedine Alaia imzalı beyaz elbise ve kırmızı eldivenleriyle

Reese Witherspoon Tom Ford tasarımı siyah-beyaz giysisi ile kırmızı halıda arz-ı endam eyledi

Sakal modası devam ediyor
Jared Leto, Chris Evans, Chiwetel Ejiofor, Chris Pine’ın gururla sergiledikleri sakallar gösterdi ki, henüz kimsenin sakallarından vazgeçmeye niyeti yok.  Bir görsel şov daha sona ererken düşünmeden edemedim: Keşke her aşk, sinema ve modanınki kadar tutkulu olsa…


 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları