İlhan Selçuk

Eşşekten Düşen Karpuz!..

22 Mart 1998 Pazar

PENCERE

Eşşekten Düşen Karpuz!..

Karpuz parça parça oldu. Sordum:

- Karpuz bu ne hal?..

- Sorma eşekten düştüm!..

- Hangi eşekten?..

- Nasrettin Hoca’nın eşeğinden...

*

Hoca’yı buldum.

- Merhaba Hoca!..

- Merhaba!..

- Senin eşekten ne haber?..

- Kendini bir halt sandı..

- Nasıl?..

- Bana “dünyanın merkezi nerede” diye sor­duklarında “eşeğimin sol ayağının altındadır” di­ye yanıtlamıştım. O günden sonra bizim merkep kendisini bir şey sandı, burnundan kıl aldırmıyor­du...

- Karpuzu düşürmüş...

- O düşürmedi?..

- Peki, ne oldu?..

*

Hoca anlattı.

Çok sıcak bir günde Hoca eşeğiyle yola çık­mış; yorulunca yol kıyısında bir karpuz tarlasına girmiş; seçtiği karpuzu kesip yemeye başlamış; karnı doyunca geri kalan dilimlerin üstüne bir gü­zel işeyip uykuya dalmış...

Uyandığında yeniden susadığını anlamış, üs­tüne işediği karpuz dilimleri de yerde duruyor.

Hoca dayanamamış, “buna değmemişti” di­ye bir dilim karpuzu afiyetle yemiş...

Sonra “buna değmişti, buna değmemişti” di­yerek tüm karpuzu mideye indirmiş, içine sindir­miş...

*

Eşekler ülkesinde şeddeli eşşekler yönetime geçmişler, içlerinden bir eşşoğlu eşşek kürsüye çıkmış:

- Arkadaşlar düşmanımız çok!..

- Ne yapalım?..

- Kendimizi koruyalım!..

- Nasıl?..

- Geyiklerden boynuz alalım!..

Ülkede bir etkinlik başlamış, bütün şeddeli eşşekler geyiklerden boynuz alıp başlarına takmış­lar, ama, kafaları yine eşek kafasıymış...

Bir şeddeli eşek bu durumu görünce ne yapa­cağını şaşırmış, arkadaşlarını uyarmış:

- Arkadaşlar kendinize gelin!..

- Ne var?..

- Elinize bir ayna alıp kendinize baksanıza!.. He­pimiz boynuzlu olduk...

Şeddeli eşşekler ellerine birer ayna almışlar, bakmışlar ki söylenen gerçektir.

- Eyvah!..

- Ne yapmalı?..

Şeddeliler çok sevip saydıkları ata başvurup ken­dilerine bir akıl öğretmesini istemişler.

At:

- Ulan eşekler, demiş, kendi çiftesine güvenmeyip de geyiğin boynuzuna özenen eşek, ge­yik olmaz, olsa olsa boynuzlu merkep olur.

*

Peki, karpuz hangi eşekten düştü?

Nasrettin Hoca’nın merkebinden mi, geyik boy­nuzuyla donanmış eşekten mi, yoksa eşşoğlu eşekten mi?..

Hangisinden düşerse düşsün...

Düştü ya...

Sorun karpuzu eşekten düşürmemektir; çünkü karpuz bir kez eşekten düştü mü, parçalanır; artık onu yemekten başka çare yoktur.

(22 Mart 1998 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları