İlhan Selçuk

1917-1991

14 Nisan 1998 Salı

PENCERE

İLHAN SELÇUK

1917-1991

1917, Bolşevik Devrimi’nin patladığı yıl...

1991, Sovyetler’in dağıldığı yıl...

Bu iki tarih arasındaki parantez, 1923 Devrimi açısından ne anlam taşıyor?..

*

1915, Çanakkale Savaşlarında belirleyici yıldır. Türkler yarım milyona varan düşman kuvvetine karşı savaştılar; Mustafa Kemal savaşın yazgısını değiştiren komutan olarak askerlik tarihine geçti.

İngilizler Çanakkale’yi aşıp İstanbul’a varabilselerdi, Karadeniz’e çıkıp Rus Çarlığının imdadına koşacaklar, 1917 Devrimi’ni engelleyebileceklerdi. Kurtuluş Savaşı’nda ‘Kemalistler’ sırtlarını dayayacak bir Rusya bulamayacaklardı.

Mustafa Kemal’in Çanakkale’de İngilizleri durdurmasıyla “Kurtuluş Savaşı”nda İngilizler’e karşı Sovyetler’i yanında bulması, bir gerçekliğin iki yüzünü vurguluyor.

*

Atatürk ile Lenin arasındaki dayanışma, 1917 ile 1923 arasındaki işbirliğini gösterir. 1923 Devrimi hem 1789’dan hem 1917’den esinlenmiş; ama Anadolu’nun gerçekliğinde yapılanmıştır.

Felsefesi nedir 1923’ün?..

İslam dünyasında ilk kez “Aydınlarıma Devrimi”dir.

Ancak 1923’ün 1789 Devrimi’nden büyük farkı vardı; sanayileşmemiş bir ülkede antiemperyalist bir savaşla tohumlanan ve endüstri burjuvazisi oluşmamış bir toplumda halkçılık ilkesine dayanan laik cumhuriyet denemesi, insanlık tarihinde ilk kez sınanıyordu.

*

1923’ten 16 yıl sonra patlayan “İkinci Dünya Savaşı” ertesinde koşullar değişti.

Dünya iki bloka ayrıldı.

“Batı Bloku” kapitalist dünyayı, “Doğu Bloku” sosyalist dünyayı simgeliyordu. Bu iki blok arasında 45 yıl süren bir “Soğuk Savaş” sürecine girildi.

Türkiye “Batı Bloku”na katıldı.

Ne var ki “Soğuk Savaş” Türkiye’de “karşı- devrim” e yol açmıştır. Çok partili rejimde dinci siyasi ideolojiyi seçim sandığında kullanan sağcı partiler ağır bastılar. “Allahsız komünizme karşı savaş”Türkiye’de siyasal iktidarın belirlenmesinde en büyük rolü oynadı. “Komprador-ağa-eşraf-aşiret reisi-mütegallibe ittifakı”nı hem Amerikan desteğini hem de din sömürüsünü arkasına alan gücü belirleyici oldu.

Karşıdevrimin doruk noktası 12 Eylül’dür.

12 Eylül’ün beş generalden oluşan cuntası, laik cumhuriyet kavramını dışlayan “Türk-lslam Sentezi”nin “resmi görüş” gibi devlete aşılanmasına yol açtı.

Karşıdevrim sürecinde “komünizme karşı mücadele” gerekçesi altında devlet içinde oluşturulan örgüt, işe “iti kurda kırdırmak” taktiğiyle başlamıştı; zamanla bu örgüt tam bir mafya çetesine dönüştü; “faili meçhul cinayetler” çoğunlukla bu örgütün marifetidir.

Çete, hızını alamadığı için 1991’den sonra kendisini yöneten otoriteden koparak eylemlerini daha kirli biçimde sürdürdü.

*

1991 bir dönüm noktasıdır..

Sovyetler tarihe gömüldü.

Doğu ve Batı blokları ortadan kalktı, “komünizm tehlikesi” Türkiye’de yıkıldı.

1991’e değin komünizme karşı irticayı besleyen devlet ideolojisinin sonu geldi.

Eğer sonu gelmeseydi “Soğuk Savaş” sürecin de “Batı Bloku” koşullarında Amerikan kıskacına giren Türkiye’de 1923 Devrimi’nin sonu geliyordu.

1917, Türkiye’nin kurtuluşu ve kuruluşu için bir talih olmuştu; 1991’de bir talih sayılabilir mi?..

(14 Nisan 1998 tarihli yazısı)

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları