Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uyuyan Güzel
Bunalım, karabasan gibi halkın üstüne çökerken başta Türk-İş, işçi kesimi yüzyıllık uykuya dalmış prenses gibi...
Arada gözünü açıp iki çift laf et bari, o bile yok. İşçi horlanacakmış, fatura emeğe yüklenecekmiş; umurunda değil, horluyor...
İşsizlik artıyormuş, işyerleri kapanıyormuş, vız geliyor, tırıs gidiyor.
Niye? AKP’nin dizi dibinde çünkü, teğetçi çünkü.
Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın, emeği temsil eden örgütlerin bir kez daha sınıfta kaldıkları kanısında. “Geç kaldık, ama fırsatı kaçırmadık” diyor:
“Yaşadığımız olgunun kapitalizmin krizi olduğunun işçiye, halka anlatılması birinci ödevimiz. İşçi, memur, esnaf, mühendis, mimar tüm çalışan örgütlerinin ortak hareket etmesi, ortak strateji belirlemesi ve ortak mücadele etmesi gerekiyor. Bu krizden çıkış için emeğin alternatif önerilerini ortaya koymalıyız. Yok edilen sosyal devlet uygulamalarına dönülmesi için güçlü bir baskı unsuru olmalıyız. Kazanılmış haklarımıza, kıdem tazminatına, sosyal güvenliğe, asgari ücrete, ücretlerimize sınırlandırma getirilmesine, bunalımın faturasının emeğe çıkarılmasına karşı koymalıyız. Ciddi bir toplumsal tepki geliştirmeliyiz. Önümüzdeki yerel seçimleri de dikkate alarak açık ve net politikalar ortaya koymalıyız.”
Uyuyanı uyarma, miskini dürtme, aymazı aydırma zamanındayız.
Ahbap - Çavuş
CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Türk Telekom’un ahbap-çavuş ilişkileri ile yönetildiğini örneklerle açıklıyor:
“Örneğin, telekom veya teknoloji konusunda hiçbir birikimi olmayan ama AKP’den milletvekilliği yapmış birisi geçen sene seçimlerde milletvekili olamayınca Türk Telekom’a danışman atanmıştır. Örneğin, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Oger Telekomünikasyon’un ataması gereken makama, Türk Telekom’un Denetim Kurulu üyeliğine atanmıştır. Örneğin, Başbakan’ın damadının yakını Ahmet Çalık, Arnavutluk devlet telekom şirketi Albtelekom’un yüzde 76’lık hissesini, 2006 yılında yüzde 55’i Oger Telekomünikasyon şirketine ait olan Türk Telekom ile ortaklaşa satın almıştır. Örneğin, Türk Telekom’un sahibi olduğu AssisTT şirketine genel müdür olarak yine AKP milletvekili olarak seçilememiş bir kişi atanmıştır.”
Bir önemli savı daha var Coşkunoğlu’nun. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yasa gereği 2004’te serbestleşmiş olması gereken telekom sektöründe düzgün ve adil bir rekabet ortamının oluşmasını engellediğini ileri sürüyor ve dediğini de örnekliyor:
“Örneğin, sabit telefonda şehiriçi aramalarda hâlâ Türk Telekom tekeli vardır. Örneğin, şehirlerarası ve uluslararası aramalarda Türk Telekom dışında servis sağlayanlara sözüm ona izin verilmesine rağmen hâlâ tüm kamu kuruluşları uzak mesafe telefon hizmetlerini ihaleye bile çıkmadan Türk Telekom’dan almaktadır. Örneğin, en önemli geniş bant altyapısı olan fiber kablo şebekesi serbestleştirilmemiştir. Bunun sonucu olarak tüm ülkemizi saran kablo şebekesi atıl dururken, geniş bant hizmetleri Türk Telekom tekelindeki ADSL ile verilmektedir.”
Daha ne olsun?..
Umutsuz Mutsuzluk
Çağdaş Türk Dili dergisinin son sayısında Hakan Akdoğan pop kültürü yazmış:
“Çevresiyle anlaşmak için üç yüz sözcükten fazlasına gereksinim duymayan bireylerin oluşturduğu bir toplumda kutsanan ‘popstar’ların, siparişle hazırlanan kahramanların, yerküreyi yönetenlerin isteklerine göre dayatılan politikacıların, her konuda düşünce ‘beyan eden’ içi boş uzmanların sahneden çekileceği, hem bedensel hem düşünsel emeğin ‘çikita muz’ ya da ‘nane’den daha fazla önemseneceği zamanlar uzaklaştı iyice.”
Yuvarlanıp giderken insanlar, Hakan Akdoğan’ın dediği gibi “umutsuzlukları mutsuzluğa” dönüşüyor:
“Fay daha da çok kırılmakta, dikenli teller daha da büyümekte insanlar arasında. ‘Ötekiler’ ve ‘berikiler’ farklı ulusların insanları gibi görürken birbirlerini, dünyanın kalanıyla attıkları köprüleri kendi insanlarıyla da atmakta.
Sirk alanına dönüştürülen yaşamın içinde aşındırılan kişiliklerin uçurumun kıyısından dönebilmesi bir yana, uçurumun kıyısında olduğunu fark edebilmesi bile büyük bir yetenek gibi duruyor. Sürekli kaygı ve umarsızlık egemenlerin işini kolaylaştırıyor.”
Söylediği doğrudur. Bir farkla: Yaşananların ayrımında olanlar daha koyu bir mutsuzluğa sürükleniyor.
Sıyrılmak gerek siyah şaldan... Yırtmak gerek karanlık gözbağını... Yakın kılmak gerek uzağı...
Sohbet İsteği
Mektubun üzerinde “Görüldü” damgası var. Cezaevinden, İzmir F Tipi’nde yatan Raşit Dörtyol’dan geliyor:
“Aradan yaklaşık iki yıl geçti... Adalet Bakanı Cemil Çiçek aynen ‘Haftalık sohbet saatini 10 saate çıkardık ve ilerde 20 saate çıkarma durumumuz da olacak’ demişti. Evet, bize ve aslında tüm dünyaya bir söz verildi ve genelge çıkarıldı, ancak iki yıldır bu genelge uygulanmıyor. Sohbet hakkı uygulanmıyor, tecrit işkencesi devam ediyor.”
Dinleme
Gazeteci Hrant Dink davası sanığı Yasin Hayal’in kimlerle görüştüğüne ilişkin telefon kayıtlarının araştırılmasına izin verilmezken... Ergenekon savcısı, AKP’nin kapatılma davası öncesi Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün eşini hem izlettiriyor hem de dinletiyor.
Ayrıca bir yoruma gerek\t var mı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- CHP'ye yeni transferler: Rozeti Özel takacak
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- Emre Belözoğlu'ndan maç sonu tepki
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- 'Kanal İstanbul projesi' karara rağmen sürüyor
- İşte kulislerde konuşulan nedenler...
- 'Şu an Cumhur İttifakı'nda mısınız' sorusuna yanıt