Sakat Bir Anlayış

06 Mart 2015 Cuma

Yargı denetimsiz demokrasi, yumurtasız omlete benzer:
Yani “yaşayan ölü” gibi, oksimoron bir tanımdır...
Adına demokrasi diyebilirsiniz ama o artık başka bir şeydir...
Örneğin diktatörlüktür!

***

İnsanoğlu, seçilmiş, yani meşru olmanın arkasına sığınarak kitlesel katliamlar yapan politikacılara tanık olduğundan beri, demokratik iktidarların bütün eylemlerini yargı denetimine tabi kılmıştır...
Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay ve Yargıtay gibi yüksek mahkemeler, demokrasi adına iktidarı denetlemekle görevlidir!
Yargı denetimine tabi olmayan iktidar istemek, sadece ve sadece diktatörlük özlemi anlamına gelir!
Erdoğan böyle bir başkanlık rejimi istediğini açıkça ifade etmiştir.

***

Başarılı bir valilik kariyerinden sonra bürokraside Başbakanlık Müsteşarlığı’na kadar yükselen, son olarak da dışardan İçişleri bakanı yapılan bir bürokrat-politikacıdır Efkan Ala.
MHP’nin, kendisi hakkında, kamu düzenini sağlamada görevlerini yürütemediği, PKK-KCK’nin faaliyetlerini engelleyemeyerek paralel devlet yapılanmasına zemin hazırladığı, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını akamete uğratma girişimlerinde bulunduğu iddialarıyla verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü ve reddedildi.
Bu görüşmeler sırasında Bakan Efkan Ala şöyle dedi:
“...Anayasaya yemin ediyoruz, uyuyoruz. Bu anayasanın kötü bir anayasa olduğunu söylememize engel bir durum yok, olsa da tanımıyoruz...
..Anayasada diyor ki, ‘milletindir egemenlik, millet bu egemenliğini devletin anayasal kurumları eliyle kullanır.’ Katılıyor musunuz buna Allah aşkına.
Millet egemenliğini milletvekilleri eli ile kullanır, referandum yoluyla kullanır.
Hiçbir anayasal kurum millet egemenliği kullanma yetkisine sahip değildir, tanımıyorum.
Bu anayasa derhal değişmelidir. Milletin iradesini gasp etmiş, satır aralarına gizlemiştir, söküp çıkartıp millete teslim etmek bizim görevimizdir...”

***

Görüldüğü gibi: Bir darbe ürünü olan 12 Eylül Anayasası’nın bile gerisinde kalan...
Yargı denetimini tümüyle reddeden bir “demokrasi” ve “milli egemenlik” anlayışı...
Elbette Erdoğan’ın anlayışı ile de tam uyuşuyor...
Zaten anayasayı dikkate almayan ve sürekli çiğneyen en üst düzey yönetici
o değil mi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları