Vazgeçemediğimiz Dost IMF

19 Kasım 2008 Çarşamba

Küreselleşme sonucu AB ve ABD imparatorlukları arasında sıkışan Türkiyede bir taraf, IMF güle güle, bağımsızlık günümüz kutlu olsundemeyi hayal ederken başta iş çevreleri ve katıksız küreselleşmeyi savunanlar Aman IMF gelsin diyorlar ve şu anda yaşanan krizde IMFnin gelişi büyük sigorta olacak diye umut ediyorlar.

Bu isteğe ve IMF ile yapılmakta olan teknik görüşmelere rağmen henüz anlaşma yapılmamasının nedenleri ne?

Bir kere IMF yapısal reformlar konusunda Türkiyenin gevşediğini düşünüyor. Vergi, sosyal güvenlik afları, sektörel teşvikler gibi karşı olduğu konuların bir bir yapıldığını görüyor. Seçim öncesi afların devam edeceğinden korkuyor.

Öte yandan IMF faizlerin artmasını ve Merkez Bankasının döviz satışı yapmamasını bekliyor. Yani Merkez BankasınaSen ihtiyatlı davran, pozisyonunu değiştirme diyor. Oysa Merkez Bankası siyasetçilere rağmen olması gereken yerde durmayı başarıyor.

IMF 2008de sapma gösteren bütçe rakamlarının 2009da daha da bozulacağını ve maliye politikalarında gevşeme olacağını görüyor. 2009 yılının seçim yılı olması nedeniyle bütçede harcama kalemlerinin şaşıracağını tahmin ediyor.

Başbakan da zaten IMFnin kabul etmeyeceği hususlarda seçim nedeniyle gevşemeye mecbur olacaklarını bildiği için anlaşma yapmadan önce postasını güzelce koydu. Aslında iyi de yaptı. Hep onların dediği mi olacak? Hangi politika bize uygunsa onu IMFye kabul ettirelim.

Derinleşeceğinden korkup bizi daha da sarsacağını düşündüğümüz küresel ekonomik krizde hangi politika daha uygun olacak diye kesin bir şey söylemek mümkün değil. Tüm kamu ve özel harcamaları kısıp tasarrufu arttırmak yoluyla reel sektörü desteklemek mi yoksa gevşek maliye politikası izleyerek yani harcamaları arttırarak reel sektörün arz ve taleplerini daraltmamak mı denenmeli, bunu tüm çevreler tartışıyor. Ancak IMF gevşek maliye politikasını istemiyor. Çünkü dış finansman olanakları daralmış durumda. Eğer kamu, harcamalarını kısmazsa finans kesimi kamuyu kısa vadeli ve yüksek faizli kredilendirmeye yönelecek ve bu durum özel sektöre gidecek kaynakları azaltacaktır. Zaten çok borçlu olan özel sektör bundan büyük ölçüde etkilenecektir. Öte yandan mali politikalarda bir gevşeme, enflasyonun yükselmesine de yol açabilecektir.

Bu durumda sıkı, gevşek yoksa dengeli politikalar mı izleyelim diye tartışmayı yaparken IMF ile anlaşma geciktikçe büyük kesimin içi daralmış ve korkulu bekleyişi artmış durumda. Gerçi IMFye, Dünya Bankasına bağımlı hele gelmişsek buna razı olmak durumundayız. Bu bağımlılığı Türkiye yarattığı ciro ile dünyanın 17. büyük ekonomisi olmak yerine en fazla net katma değeri yaratan ülke olarak 17. sırayı alarak ortadan kaldırmazsa, zaten IMFsiz bir dünya, onun dediğinden çıkmama eşyanın tabiatı olacak, korkumuz da, beklentimiz de, umutlarımız da hep IMFye bağlı olacak. Ancak madem ki şu anda IMFsiz olmaz. O zaman iyi bir politika izlemek amacımız olmalı.

Bizce dengeli gitmek gerekir. Kamu harcamalarını tamamen kesmek de, çok gevşetmek de olmaz.Vatandaş da gerekli harcamayı yapmalı. Gereksiz harcamaları kısıp tasarrufa yönelmeli. Özel sektör de her saatini hesap kitaba ayırarak işletme faaliyetini büyük sebatla ve umutla devam ettirmeli, yılmamalı. Maliye politikası ve para politikası uyumlu bir şekilde uygulanmalı ve ne gevşek ne çok sıkı olmalı.

Bir sözümüz de vergi afları ile ilgili. Şu anda gayri faal şirketlerin beyanname vermemekten, ortaklarının dağılmasından, adreste bulunamamasından dolayı büyük tutarlarda vergi borçları var. Bu borçlar gecikme faizleri ile ödenmez hale gelmiş durumda. Öte yandan açılan vergi davaları vergi yargısını kilitlemiş durumda. Sorun vergi borçlarının aslında değil, bir veya üç kat olan cezaları ile ödenmesini olanaksızlaştırmış gecikme faizlerinde. Bu nedenle yapılmış ve yapılacak vergi aflarını bu boyutuyla IMFye anlatmak gerekir. Kayıt dışı ekonomide sistem vergi aflarını beslemektedir. Sorunun çözümü kayıt dışı ekonominin azaltılmasından ve vergi aflarına ihtiyaç duyulmayacak vergi adaletini yerleştirmekten geçer.

Krizin derinleşmemesine katkıda bulunacağına inanılan IMFli günlerde ve 2009un yakınlaştığı bugünlerde hesap kitabınıza sahip çıkmanızı ve daha çok çalışmanızı tavsiye ediyoruz.

 

pamukm6superonline.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları