Ortadoğu’da Devran Tersine

12 Mart 2015 Perşembe

Yakından izleyemediğimiz Batı medyasında son dönemin ilgi çeken haber ve röportajlarında, insan eksenli öykülerde.. Dünya düzeni, enerji yataklarını paylaşım politikalarında, geleceğin belirlenmesinde çok etkin rol oyanayacak Ortadoğu iç savaşlarının güncel gelişmelerinin yansımaları var...
İngiltere’den, Türkiye üzerinden İŞİD’e katılan üç genç kızın öyküsü... Meclis gündemine giren, ailelerin de içine katıldığı tartışmalarda, İngiltere siyasi erki, polisinin, Türkiye’nin sorumlulukları eksenli sorgulamalarda, her ayrıntının gündeme taşınması, kamuoyu duyarlılığındaki patlama dikkat çekici... Aynı yoğunlukta insan öykülerine, İŞİD karşısında Irak ve Suriye’deki çatışmalarda gönüllü görev alanlardan, ağırlıklı Kürt kökenlilerin, bu kez kahramanlıklarının övgüsü çerçevesinde yer veriliyor... AB ülkelerinin vatandaşları kimliklerini, mesleklerini, ailelerini saklamadan İŞİD’in karşısındaki iç savaşta ölen yakınlarının yerine savaşmak, ülkelerini kurtarmak için rahat yaşamlarını, işlerini bırakarak gönüllü olmalarının özelini açıklıyorlar.
Bizim, doların önlenemez yükselişi ile bağlantılı ekonomik kriz ile Fidan’ın Cumhurbaşkanı’nın diretmesiyle AKP adaylığından çekilip MİT’teki görevinin başına döndürülmesinde ortaya çıkmış siyasal krizimizin gündem ağırlıkları arasına sıkışan, Otadoğu’daki rol, siyasetteki baştan sona, kökten değişikliklerin, kamuoyunca çok da bilinmesi istenmeyen; devranın tersine dönmesi adımlarına gelince...
Dün ABD’nin en üst düzeyde sorumlu, görevli komutanı, Ankara’da TSK’nin en üst düzey komutanları, sorumluları ile ortak toplantıdaydı...

***

Gündemlerinde ABD’nin yönetiminde Irak ve Suriye’de İŞİD’e karşı yürütülen savaşta atılacak yeni adımlar, Türkiye’nin gerek siyasi, gerekse askeri, maddi manevi katkılarının olduğu açıklanmıştı. Önceliğin yakın tarihte gerçekleştirilmesi istenen Musul eksenli petrol merkezlerinin İŞİD’den geri alınması operasyonunda olduğu önceden ilan edilmişti. Suriye ve bölgenin bütün kilit merkezlerini hedef alan çatışma, operasyonlarda yararlanılacak bölge güçleri ile işbirliği, tarafların üstlenecekleri roller masaya yatırılmıştı...
Ortadoğu’da çok kısa bir zaman dilimi içinde, köprülerin altından çok fazla sular aktı... Erdoğan liderliğinde, Davutoğlu’nun teorisyenliğinde(!) sadece Ortadoğu değil, tüm İslam dünyasına yönelik Türkiye’ye biçilmiş, ılımlı İslam, yeni Osmanlıcılık önderliği günleri sanki çağlar gerisinde kaldı...
Oysa Esad’ı düşürme gündemli ilk çatışmalar günleri, ülkemize savaştan kaçıp sığınanların ilk çadırlarının kuruluşu çok yakın tarihli... ABD-AB siyasal erklerinin propagandalarıyla, medya güdülemelerinde “bize yürü ya kulum..” denilen, etkin rol üslenme ateşi yaktırılan günler çok uzakta kalmış değil... ABD’nin dünyaya egemen olma siyaset ateşinin bize de taşınması adına, dönemin Dünya Bankası Türkiye temsilcisinin, Batı medyası yandaş yazarları destekli önerileri kulaklarımdan silinmedi... ABD’nin hazıra konduğu dünya savaşı sonrası Marshall yardımı benzeri İslam dünyasını kucaklayacak yardım kampanyaları öneriliyor, İslam dünyasının Türkiye liderliğine hazır olduğu telkinleri yapılıyordu...
İktidarlarımız biçilen role çok hevesli, tanıklık ettiğimiz Afrika İslam dünyasına yardım seferlerine koşuşturdular. Kuşkusuz insani boyutu reddedilemeyecek sığınmacılara kapılar sınırsız açılırken, Batı dünyasının sorumluluk üstlenmemesi gerçeğinin anlamını sorgulamamak, baştan üslenilecek bedelleri masaya yatırmamak akıl işi olmasa da...
Ya şimdi Ortadoğu’da devranın dönüşü tersine, İktidarlarının düşlerini kursağında bırakan, değişiminde, Türkiye’ye yüklenen kamburlar, bedeller katlanmış, katlanacakken.. İktidarları, Meclis’e, halka hâlâ hiç hesap vermeyecekler mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları