Kürt Sorunu Yoksa Bu Süreç Ne?

17 Mart 2015 Salı

Arkadaşımız Ahmet Şık’ın Kandil’de KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık ile yaptığı görüşmenin Cumhuriyet’te yayımlandığı gün, Cumhurbaşbakan Tayyip Erdoğan, anayasayı çiğneyerek yaptığı seçim gezilerinin Balıkesir bölümünde, artık Kürt sorunu olmadığını ileri sürdü.
Cumhurbaşbakan’ın sözlerine birlikte bakalım:
-Şimdi varsa yoksa Kürt sorunu. Ne Kürt sorunu ya! Artık böyle bir şey yok!
-Neyin eksik senin? Başbakan çıkardın mı, bakan çıkardın nı? Çıkardın! TSK’da var mısın? Varsın! Ne istiyorsun? Allah aşkına bizden farklı neyiniz var. Her şeye sahipsiniz! Biz ret, asimilasyon politikalarını ayaklar altına aldık. Daha ne istiyorsunuz?
Aslında her görüşmeden sonra tutanaklar önüne geldiğinden Tayyip Bey ne istendiğini çok iyi biliyor.
Hemen belirteyim ki, Tayyip Bey’in sözleri gerçek dışı değil. İnkâr döne-minin çoktan geride kalmış olduğu da doğru

***

Ama bunlar artık yetmiyor ve bir Kürt sorunu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Cemil Bayık da Ahmet Şık ile yaptığı söyleşide, ne istediklerini ve Kürt sorununun ne olduğunu söylüyor. Bakın ne diyor Cemil Bayık:
“Bir kere Kürt sorunu sadece Türkiye’nin bir sorunu değil. Kürtlerle Türk devletinin ve hükümetlerinin bir sorunu da değil. Ortada bunu aşan bir sorun var. Kürdistan parçalanmış bir ülke ve halktır. Her bir parçası da bir başka devletin egemenliği altındadır. Hepsi de sahip olduğu parça üzerinde politika yürütüyor. Bunların uluslararası alanda çeşitli güçlerle de ilişkisi var... Bu açıdan herkesi ilgilendiriyor... Bölgede önderliği alan ABD var. NATO üyesi olan Türkiye Avrupa Birliği adayı ve İslam Teşkilatı’na üye.
Dolayısıyla bu sorun bütün bu yapıları ilgilendiren bir mesele haline gelmiştir.”
Cemil Bayık’ın sözlerinden açıkça anlaşılıyor ki, Kürt tarafı için sorun, Türkiye’nin iç sorunu ya da Kürtler ile Türkler arasında değil, çok boyutlu, uluslararası bir sorundur.
Zaten çıkıp da “Kürt sorunu yoktur” dersen adama hemen şu soruyu sorarlar:
-Peki Kürt sorunu yoksa, bu çözüm süreci neyin nesi oluyor?

***

Kürt sorunu vardır. Ama Kürt sorunu Tayyip Erdoğan işbaşına geldiği zaman, uluslararası boyutlara ulaşmamış bir sorundu ve o anda fiilen bir çatış-mama hali mevcuttu.
Ne var ki, o elverişli koşullardan yararlanılamadığı, yararlanmak istenmediği, sorun görmezden gelindiği için, geçen sürede sorun uluslararası boyut kazandı.
Çözüm sürecinin ilan edilmesinden bu yana da bu nitelik gittikçe ağırlaşmaktadır.
Bu durumda, Erdoğan’ın Balıkesir’de dile getirdiği, geçmişte bile tutmamış olan yaklaşım ile Kürt sorununun çözülmesi imkânı da yoktur.
Bilakis, çözüm sürecinin başlamasından bu yana da Erdoğan’ın Suriye politikası ve bölge sorunlarına İhvancı yaklaşımı ile sorun daha girift hale gelmektedir.
Zaten Tayyip Erdoğan’ın totaliter, İhvancı politikaları ile ne bu sorunun ne de başka sorunların çözülmesi mümkündür.
Biz Tayyip Erdoğan’ı Kürt sorununu barışçıl şekilde çözmeye çalıştığı için değil, bilakis çözemediği, çözmediği, gittikçe karmaşık hale soktuğu için eleştiriyoruz.
Hele hele, sorunu görmezden gelip, “Kürt sorunu yoktur!” babalanmalarına gülüp geçiyoruz.
O Balıkesir’de “Kürt sorunu yoktur!” derken, Güneydoğu’da PKK yol kesiyor, kimlik denetimini yapıyor, velhasıl bütün bir bölgede, devletin erkleri (yargı dahil) hızla el değiştiriyordu.
Bu arada Kürt sorunu yoktur, söylemini de ancak yiyen yiyor.
Allah aşkına bu söylemden kim ne yarar bekliyor?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları