Patron Kafasıyla Ülke Yönetmek

17 Mart 2015 Salı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçildiği anayasal, yasal düzenlemeleri, yeminini yok sayarak, İktidarlarının, AKP’nin tek karar vericisi, lideri, kimliğiyle, hafta sonu seçmene yaptığı son çağrıda, başkanlık sistemine tek başına geçebilecekleri 400 milletvekilini çıkaracak oyu isterken, ülkeyi yönetme anlayışına ilişkin çarpıcı yeni bir açıklık getirdi.. “Anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye öyle yönetilmeli..” dedi.
Sermayesi belirli paylara bölünmüş, borçlarından yalnız mal varlığı ile sorumlu bir anonim şirket patronunun şirket yönetme kafasıyla ülkeyi yönettiklerinin, İktidarları icraatları ile alınmış sonuçları; devletin tüm kurumları, kaynaklarının sivil diktatoryal içerikte operasyonlarla ele geçirilmeleri yetmemiş.. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların insan hakları, hukuk devleti düzeni işleyişi, demokrasinin olmazları güçler ayrılığı ilkelerini yok sayan, zaten iyi işlemeyen demokratik düzenimizi katleden sivil diktatoryal icraatlarının gücüyle “beraber yürüdükleri yollarda..” yapılanlar, hak-hukuk gaspları az gelmiş..
13 yıllık iktidar icraatlarıyla, sandıktaki oy çoğunluğunu sivil diktatoryal güç aracı olarak kullanmadaki ataklarının uzun soluklu dünya demokrasi tarihinde olumsuz örnekler oluşturmada başı çekeceklerine kuşku yok.. Çıplak gerçeklilikle, “dünya ölçeğinde piyasalar eksenli, insan haklarına, demokrasilerin olmazsa olmaz kriterlerine duyarsız, milyarlarla dünyalının yoksullaşma, yoksunlaşmaya mahkûm edildikleri, kuralsız düzenin kuralsız savaşlarında, ağır savaş suçlarının işlendiği, küreselleşme, yeni dünya düzeninin acımasız çarklarında ezildikleri bir süreçte, emperyal çıkarlarla çatışmadıkça ülkemizde de yaşanan hak ihlallerine göz yumuldu, dahası evrensel kirli çıkar ittifakları içinde, İktidarlarına destek bile verildi..” diyebiliriz..

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan için var olan anayasal, hukuk devleti, parlamenter düzen içinde, İktidarlarının yakaladıkları otoriter yapı içinde, yollarında yürüyebilme olanakları tıkanıp, kapılar bir bir kapanmakta olunca, Cumhurbaşkanlığı’na geçiş acil çıkış, başkanlık sistemine geçiş olmazsa olmaz yol gibi göründü. Hafta sonu son açıklamalarında, Cumhurbaşkanı’na hesap sorulabilmesi yolunda hukuksal boşluk olmasından yararlanılarak bir kez daha, “Anayasa değişikliği, başkanlık sistemine geçiş, dünyanın gelişmiş ülkelerinin hepsinde var..” sloganı altında, dünyada var olan tüm örneklerin insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni ilkelerini, olmazlarını görmezlikten gelerek, “Türk tipi başkanlık” kavramına, “Anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye öyle yönetilecek..” kavramlarını açık kampanyaya dönüştürmekte bir sakınca görmediler..
Emperyal çıkarlar raconunda, gelişmekte olan ükelerle yapılan ittifaklarda, insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasiden sapmalardaki çifte standartlı uygulamalarda, partilerinin kuruluşundan, gökten zembille iner gibi İktidara gelişlerine, 13 yılın icraatlarında gördükleri desteklere çok güvenli olmalılar.. Bu süreç içindeki dünya dengelerinde yaşanan yeni dehşet dengelerinin, çıkar ittifakları üzerindeki sonuçlarını, görmezlikten gelerek.. Daha doğrusu kirli çıkar savaşlarının ganimetlerinden pay kapma adına, dış politikamızda sorumlu oldukları yanlış adımların bedellerinin çıkmazı, kaosunda pot üzerine potlar kırarak, zikzaklar, patinajlar yapmayı sürdürerek..
ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik güncel politikalarındaki açıklamalarda, İktidarlarının arkası sıvazlanarak iteklendikleri, düş gördükleri ataklarında nasıl açıkta bırakıldıklarının ya da tuzağa düşürüldüklerinin sayısız örneği ortada.. En son en çarpıcı olanları içinde, Esad ile yeniden masaya oturulabileceği, İktidardan düşürülmesinin hedef alınmasından vazgeçildiğinin ilanı var. İran ile dolaylı gündemlerle ortak strateji arayışlarının örnekleri çoğaltılırken, Irak ve Suriye’de IŞİD ile savaşın öncelik almasıyla, müttefikliğin(!) gereklerini yapmakta sıkıştırılan İktidarları zorlanmakta..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları