İDSO nostaljisi...

18 Mart 2015 Çarşamba

Berlioz’un ‘virtüöz orkestra’ için yazılmış o görkemli Fantastik Senfoni’sini Vengerov’un şefliğinde dinledik

Bizim kuşakların müzik öğrencileri ve müzik meraklıları İstanbul Devlet Senfoni’yi dinleyerek büyüdüler. Cemal Reşit Rey’in kitabını yazdığımda İDSO’nun da yaşama geçiş yıllarını anlatmıştım.
Daha yaylı sazlar orkestrasıyken ilk çalanları, meslekten müzikçi olmasalar da yıllarca aynı şevkle orkestranın üyesi olmuş kişileri öğrenmiştim. Toplulukta hâlâ o günleri bilen üyeler var. Her cumartesi sabahı gidip AKM’deki konserleri heyecanla izlerdik. Yer bulamazsak basamaklara otururduk. Konser sonrasında karanlık kulise dalıp şef ya da solistlerle yaptığım ilk röportajlar sonradan kitaplarıma girdi.
Derken AKM yok oldu. Sadık dinleyicisi, evsiz barksız kalan İDSO’yu her sahnede izlemek için İstanbul’un uzak köşelerine kadar gitti. Geçen hafta Lütfü Kırdar’da çalan topluluğun iki şefi vardı: Naci Özgüç ve Maxim Vengerov. İlk yarıda Vengerov Çaykovski’nin keman konçertosunda harikalar yarattı. Kendi belgeselinin başlığı “Playing by Heart” gibi, yüreğiyle çalıyordu. Sanki hiç güç harcamıyor, keman kendi kendine kayıyordu. Güzelim tonuyla uçarcasına akıp gidiyordu müzik. Naci Özgüç, solistini çok iyi takip eden, açık ve net vuruşlarıyla orkestra yazısındaki ayrıntıları gözeten değerli bir şef. İkinci yarıda Berlioz’un “virtüöz orkestra” için yazılmış o görkemli Fantastik Senfoni’sini Vengerov’un şefliğinde dinledik. Konserden sonra Vengerov’u şef kürsüsünde değil, ama solist olarak izlemeyi yeğ tutacağıma karar verdim.

CRR Salonu’nda yerleşik Macar Orkestrası
Eğer bu konseri kaçırsaydım, gerçekten çok üzülürdüm: Budapeşte Festival Orkestrası, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun “Yerleşik Orkestrası” sıfatıyla 2015’in ilk konserini verdi.
Konuk şefleri Gabor Takacs Nagy ile geçen yılki konser de unutulmazlar arasına girmişti. Rossini’nin ‘Külkedisi’ uvertürüyle başlayan bu dinletide Mozart’ın 39. Senfonisi ve Zoltan Kodaly’ın Hary Janos Süiti ile Galanta Dansları’nı dinledik. Solistsiz konserlerde topluluklar kendi senfonik güçlerini sergilerler.
Gabor Takacs Nagy de bu orkestraya devasa bir güç sergileme olanağını yarattı. Her bir çalgı topluluğu kusursuz entonasyonla, aradaki sololar anlamlı yorumlarıyla dikkat çektiler. Hary Janos Süitinde sahneye alabildiği kadar çalgı yerleşmişti. Özellikle Macaristan, Romanya gibi ülkelerin müziğinde görülen Cimbalomu da solistik bir yerleşimde dinlemek çok ilginçti. Bu müthiş şefi bir kez daha izlediğim ve bu keyifli konseri kaçırmadığım için mutluyum. Bir de güzel haberim var: Budapeşte Festival Orkestrası’nın Oda Müziği Topluluğu 22 Nisan’da CRR’deki konserini Türk Beşleri’ne ayırmış. Rey’in Andante Allegro adlı zarif yapıtı, Akses’in olgunluğunu sergileyen 4. Kuvarteti, Alnar’ın Trio’su, Erkin’in Piyanolu Beşlisi ve Saygun’un en güzel oda müziği yapıtlarından Concerto da Camera çalınacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları