Hikmet Çetinkaya

Siyasette Şırınga...

26 Mart 2015 Perşembe

Bugün, dün kaldığımız yerden sürdürelim şu yumurtanın çatlayıp çatlamadığını...
Sonunda böyle olacağı belliydi; biri salladı, biri tuttu, biri bindirdi, biri zıplattı...
Aslında zıplama, bindirme, sallama falan çok önceden başlamış, Sultan ve ibrikçileri, dalkavuklar sahnede yerlerini almışlardı.
Havuz medyasının gülleri çoktan yaylım ateşine başlamışlar, başkanlık seçimi sonuçlarına göre kalemlerini dikine kullanmaya başlamışlardı.
Oysa ak duvarların içinde bir başka hareketlilik vardı, herkes karşısındakine vuruyor, birbirini boğazlıyordu...
Duvarlar sağlamdı, ses geçirmiyordu, içerideki o büyük kavga dışarıya pek yansımıyordu, bilenler ise patron “sakın ha” dediği için konuşamıyorlardı.
Olan oldu!
Melih Gökçek, her zaman olduğu gibi yine tetikledi.
Gökçek, “siyasal şırınga”yı hangi dozda yapacağını biliyor.

***

Bu kez ters etki yaptı Gökçek, şırınganın dozunu demek iyi ayarlayamamış...
Olan oğluna oldu...
AKP’den milletvekili adayıydı, ters köşeye yattı, babası yüzünden...
Duygusal, kimi zaman iki gözü iki çeşme olan, yılların deneyimli siyasetçisini yerinden zıplattı...
Merak ediyorum, fırtınadan en çok etkilenen kim oldu?
AKP örgütleri hiç şaşırmadı...
Böyle bir patlamanın olacağını sezinliyorlardı, milletvekilleri aracılığıyla olup bitenleri öğreniyorlardı...
Başlarını sağa sola çevirdiler, gözlerini yumup düşündüler:
“İşler eskisi gibi değil, 2011 seçimleri gibi hiç değil... Köylüler bizi kahvelere sokmuyorlar... Gittiğimiz köylerde bize karşı bir tepki var, bugüne kadar hiç tanık olmadığımız.”
AKP’ye olan tepki sandıktan nasıl bir sonuç çıkarır?
AKP 2002 yılının sosyal, ekonomik koşullarından doğan bir siyasal yapı, kurucuları ise eski “Milli Görüş”çüydü.
Kadrolar İstanbul Büyükşehir’in bürokrat kadrolarıydı.

***

Ekonominin dibe vurduğu yıllarda, bir kurtarıcı olarak yüzde 35 oy oranıyla iktidara geldi; 2007 seçimlerinde yüzde 40’ı aştı; 2011’de ise yüzde 50 oranına yaklaşarak Türkiye’nin vazgeçilmezi oldu...
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde en az 400 milletvekili istiyor...
İsteyebilir!
Bu seçimlerde kilit parti ne CHP ne de MHP...
Kilidin anahtarı HDP’nin elinde olunca, işin rengi değişiverdi son bir ay içinde.
AKP’nin korkusu, parti içindeki çalkantı, yarılma kuşkularının asıl nedeni HDP’nin bağımsızlarla değil parti olarak seçimlere katılması, eğer yüzde 10 engelini aşarsa 70’e yakın milletvekili çıkararak Türkiye’nin partisi olması.
Türkiye genelinde yüzde 10 engeli aşıldığında HDP’nin İzmir’de iki bölgede birer milletvekili çıkaracağını deneyimli siyasetçiler, üstelik CHP’liler kendi aralarında konuşuyor.
Durum böyle olunca “çözüm süreci” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından deyim yerindeyse dinamitlendi, son olarak Melih Gökçek devreye girdi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a bel altı vuruşları yaptı...
Arınç haklı olarak Gökçek’in vuruşlarını görmezden gelmedi ve ikinci bombanın fitilini ateşledi.

***

7 Haziran seçimleri, başkanlık sistemi, çözüm süreci, ekonomi...
Kimi okurlar şöyle diyor:
“Yumurta kırıldı!”
Orasını bilmiyorum ama AKP içinde bir büyük kapışma her an karşımıza çıkabilir, hep birlikte seyrederiz...
Çantacılar, danışmanlar, tetikçiler, havuzcular, cemaat...
Hepsi birbirine girdi...
Özetle böyle!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları