Önseçimin Önemi

06 Nisan 2015 Pazartesi

CHP, yakın dönem siyaset tarihine geçecek ölçüde önemli bir demokratikleşme adımı attı. Milletvekili adaylarının, bir kısmının da olsa, önseçimle saptanması yoluna gitti. Bu çok yerinde uygulamanın kimi yönleriyle irdelenmesi gerekiyor.

***

Öncelikle benim de yıllarca emek verdiğim CHP’de önseçimden başarı ile çıkan adayları içtenlikle kutluyorum.
Kanımca, kazanan adayların ortak özelliği şudur: Sandığa giden CHP üyeleri, çoğunlukla gerek Meclis’te gerekse sokakta tam bir kararlılıkla ve sonuna kadar emekçilerin hakları için savaşanları aday seçti; çok büyük çoğunluğuyla sola ve eyleme oy verdi.
Önseçimle, siyasal işleyişe halkın katılımının kapıları aralandı; diğer partilerin de ders alması gereken ve eninde sonunda uygulamak zorunda kalacakları özgürlükçü bir sonuç doğdu.
Seçimlerde gençlerin ve kadınların öne çıkması kuşkusuz çok olumludur. Ancak içinden geçilen koşullarda ülke siyasetinin sorunu yaş ve cinsiyetin çok ötesindedir.
AKP düşüncesinin karşısına Cumhuriyetin özgürlük, eşitlik, laiklik, bilimin yol göstericiliği ve bunlara dayalı sol değerlerle çıkılmasının yolu bu önseçimle bir ölçüde de olsa açıldı. Önseçim sonuçları CHP’de böyle güçlü bir çekirdeğin oluşmakta olduğunu açıkça kanıtlıyor.

***

Ülkenin toplam 85 seçim çevresinin 45’inde tüm üyelerin katılımıyla önseçim yapılması hiç kuşkusuz çok doğru, alkışlanacak bir uygulamadır.
Ancak, 85’te 85 olmadığından yani tüm seçim çevrelerinde uygulanmadığı için de bir yarım adımdır.
Seçim çevrelerinin yarıya yakınında önseçim yapılmamasının nedeni olarak üye yapısı gerekçe gösterilemez. Eksik uygulamanın nedenleri giderilmeli ve adayların her seçim çevresinde eşit koşullarda yarışacakları önseçim yapılması mutlaka sağlanmalıdır.
Daha da önemli olarak, önseçim uygulaması, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Sekreter Gürsel Tekin’in 2010 sonunda işbaşına gelmelerinden hemen sonra ve en azından bugünkü ölçüde başlatılmalıydı.
Kılıçdaroğlu, partide demokrasi - ülkede demokrasi vurgusu ve kararlılığıyla göreve gelmekle birlikte bunun uygulamasını bugüne dek yerine getirmedi. CHP’nin başarısını, düşünce ve kadrolarıyla sağcılaşmakta aradı; o tarihten bu yana seçimlerde alınan sonuçlar ortadadır.
Eğer bugünkü önseçim uygulaması dört yıl önceki milletvekili adaylarının saptanması sırasında yapılsaydı ve sonrasında yapılan yerel seçimlerde ve özellikle cumhurbaşkanı seçimlerinde benzer bir katılımcı yöntem uygulansaydı, bugün hem CHP hem Türkiye çok daha demokratik bir siyasal düzleme sahip olurdu.

***

Bu satırların yazıldığı sırada CHP’nin kimleri kontenjan adayı yaptığı açıklanmamıştı. Eğer üst yönetim önseçim sonuçlarından doğru dersler çıkarır ve kontenjanları ona göre saptarsa, kendisi için de, parti için de, ülke için de en doğru olanı yapmış olur.
Çünkü ülkenin
anayasal yapısı, seçilecek Meclis’te biçimlenecektir.
O biçimlenmenin çağdaşlaşma ve demokratikleşme temelinde olması için
CHP’nin önseçimde alınan sonuçlardoğrultusunda olabildiğinceetkili kılınması; bu güçlenmesini ülkenindiğer özgürlükçü kesimleriylebirleştirmesi gerekiyor.
Önseçim, CHP’nin niteliğine yapacağı katkıyla bunu sağlarsa ülke
8 Haziran’da gerçek bir demokrasiyönünde atılan bir adımın sabahınauyanır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları