Kırıntı

27 Kasım 2008 Perşembe

TÜRKİYENİN en görmüş, geçirmiş gazetecilerindendir Cüneyt Arcayürek. Tek partili dönemde CHPnin yayın organı Ulusta gazeteciliğe başlamıştır. Demokrasinin tüm inişlerini çıkışlarını, açmazlarını açılımlarını yaşayan ve yazan Cüneyt Abinin son kitabı, genişletilmiş yeni baskı olarak geçenlerde Cumhuriyet Kitaplarından çıktı: Atatürkten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?

Öğrencilik yıllarını M. Kemal Atatürkün cumhurbaşkanlığında yaşayan ve gazeteciliğe İsmet İnönünün cumhurbaşkanlığı döneminde başlayan Cüneyt Abinin, kitabının başlığındaki sorunun yanıtını şöyle özetleyebiliriz:

Atatürk devrimlerinden ödünler verilerek bugün doruklarında yaşamakta olduğumuz karşıdevrim süreci Atatürkün öldüğü günden itibaren başlamıştır!

Bu saptama üzerine bu kez şu soruyu sorabiliriz: Günümüzde, İslamcı iktidarın başındaki RTEnin kaymağını yemeye çalıştığı karşıdevrim süreci, Atatürkün en yakın arkadaşlarından İsmet İnönünün iktidarında mı başladı?

İsterseniz bu ikinci sorunun yanıtını 14 Mayıs 1950deki seçimden sonra Orhan Veli Kanıkın Yaprak dergisinde yazdığı seçim değerlendirmesinde arayalım. Yazıyı bize anımsatan Cumhuriyet okuru Kaya Çetine teşekkürlerimizle. Şöyle diyor Orhan Veli Kanık: “Seçimler bitti, Demokrat Parti, Halk Partisini korkunç bir bozguna uğrattı. Oysa ki, Halk Partisi, halkı kazanacağını umarak fikirleriyle prensiplerinden son zamanlarda ne fedakârlıklar etmişti. Bütün yayınlarına göz yumulan din dergileri, okullara konan din dersleri, yeniden açılan ilahiyat fakülteleri, imam hatip kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlanan imtiyazlar, her türlü irticaya tanınan haklar. Hiçbiri, hiçbiri kâr etmedi. Zavallı Halk Partisi.

Bugün, kent varoşlarından oy almak için kara çarşafa ve türbana sarılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın yandaşlarıBu insanları yok mu sayalım; ne yapalım diye soruyorlar.

Atatürk devrimlerini korumak için ne yapacağını bilemeyip İslamcıların dümen suyuna girenler, 1972de Bülent Ecevitin İsmet İnönüyü devirip CHPyi nasıl iktidara taşıdığını araştırsın. Atatürk devrimlerinin kırıntılarından belki bir şeyler öğrenebilirler!

 

Denizin Bittiği Yer... Neresidir?

KİTABIN adı Denizin Bittiği Yer. Gültekin Bekdemirin anı-romanı Su Yayınlarından yeni çıktı. Gençler tanımıyor olabilir ama Gültekin Bekdemir 12 Eylül öncesinde Devrimci Yeraltı Maden-İş Sendikası’nın örgütlenme sekreteri olarak çalıştı, dönemin işçi mücadelesinde önemli görevler üstlendi. Asıl mesleği avukatlıktı. Bekdemir bu mücadele dönemini kaleme aldığı ‘Denizin Bittiği Yer’ anı romanda sivil ve alternatif tarihin örneklerinden birini ortaya koymaya çalışıyor. Anı roman bir başka yanıyla da dönemin isimsiz kahramanlarından biri olarak, hiçbir engel karşısında teslim olmayışı yansıtıyor. Çünkü Bekdemir bu kitabında beyin damarını tıkayan bir pıhtıyla gelen “inme”nin bile önünde uzanan ufkun ve umutların seyredilmesine engel olmasına izin vermiyor. 1980 öncesi yeraltı maden işçilerinin direnişinden Fransa’daki politik sürgün günlerine uzanıyor ve felç olmuş yalnızlıklarını, Ayvalık sahillerinde, denizin öyle ya da böyle bittiği bir yerde yeniden kalabalıklaştırabileceğini kanıtlıyor. Kitap aynı zamanda bir hastalığa teslim olmayışın da öyküsü. Yazar “Denizin bittiği yer neresidir? Ufuk mudur; yani denizin gökyüzüne kavuştuğu çizgi. Yoksa bir karaya vuruş mudur; yani dalgaların kırıldığı kayalık bir kıyı” diye soruyor. Bekdemirin romanında Yılmaz Güney, Can Yücel anıları da hayat buluyor.

 

Maliyet

Beşir Dirikol: İmralının maliyetini iyice azaltmak için bölücü başını Kandile sürgüne göndersinler!

Yağmur Deniz

Mehmet Şimşek: “Plan sihirli değil”.

Zehirli mi?

Kara

Kemal Öncü: Deniz Baykala slogan önerisi: Kara çarşafla ak partiye girilmez; çarşaflayan partiye gel, laiklik bozulmasın!

 

Tanım

Muammer Kayahan: Baykal, kara çarşaflılara partisinin rozetini takarak AKPnin istediği gibi laikliğin tanımını yeniden yaptı!”

İskele

Zekai Buluç: Batan Karaköy iskelesine Kadir Topbaşla müdürü Ahmet Paksoyun heykeli dikilmeli ve açılışı dualarla yapılmalı!”

 

- AKP ikinci olursa RTE olmazmış...

Oldu mu şimdi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nasır mıymış? 5 Şubat 2009
Gladyo 29 Ocak 2009
İse 22 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları