Allahtan Korkmazlar, Türkülerden Korkarlar!

12 Mayıs 2011 Perşembe
\n

\n

Haberi duyduğum an çoook gerilere gittim. Taa 1980lerin ortalarındaydı.

\n

12 Eylül faşizminin, insanların, emekçilerin, aydınların, hak arayanların, farklı olanların, düşüncelerini açıklayanların üzerinden silindir gibi geçtiği dönemde, bir avuç genç, müzik yapan benzerleri, yaşıtları arasından sıyrılmış, Grup Yorumu kurmuştu. 1985ti. O sıralarda tanıdım onları. O korkunç sindirilmişliğin içinde özgürlüğe, direnişe öyle büyük bir açlık vardı ki, şarkıları, türküleri hemen kulaktan kulağa, ağızdan ağıza yayıldı. Onları gazete odamda ilk gördüğümde içimden Ama bunlar daha çocuk!diye geçirdiğimi anımsıyorum. Dirençleri sonsuzdu ve birçok çevreye örnek oluşturuyordu. Kuruluşlarından bir iki yıl sonra ilk plakları Sıyrılıp Gelenyayımlandı

\n

O gün bugün müziklerini, baskıya, haksızlığa direnişle, sınıf bilinciyle, dillerin kardeşliği ve demokratik mücadeleyle bütünlediler.

\n

O gün bugün karşılaşmadıkları zulüm, işkence, yasaklama, baskı kalmadı. Ama bunların hiçbiri onları susturamadı. Şarkılarının, türkülerinin, kayıtlarının çoğala çoğala yaygınlaşmasını önleyemedi.

\n

O gün bugün grup elemanları değişti, ilkeleri, mücadeleleri değişmedi.

\n

***

\n

Önceki gün kültür merkezlerine, evlere yapılan baskınlarda (Tanrım, ne kadar sıradanmış gibi yazılabiliyor şu bir önceki cümle Farkında mısınız, artık nasıl da kanıksadık) Yine gece yarılarından sonra, sabaha karşı saatlerde Yine çevik kuvvet destekli, kapılar yıkılarak, gaz bombaları atılarakİçeridekileri peşinen, önceden kesinlikle suçlu, azılı suçlu ilan ederek (olmayacak baştan cümleyi toparlamalıyım:)

\n

Haber şöyleydi: Önceki gün kültür merkezlerine, evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 36 kişinin üçü, Grup Yorumun elemanlarıydı

\n

Gerekçe: Yasadışı DHKP-C örgütüyle bağlantı…”

\n

Avukatlar, insan hakları dernekleri, bütün bu baskılara artık yeter!diyenlere göre ise asıl gerekçe Grup Yorumun son konserlerinde 100 bin kişiyi bir araya toplamış olmalarıydı

\n

Tamamİşin adını koyalım: Korkuyorlar!

\n

Gelin de şimdi Nâzım Hikmetin Korkuadlı; her tür baskıyla, zulme maruz kalan, linç edilmek istenen siyah şarkıcı /oyuncu Paul Robeson için yazdığı şiiri anımsamayın!

\n

Bize türkülerimizi söyletmiyorlar Robeson/ inci dişli zenci kardeşim/ kartal kanatlı kanaryam/ türkülerimizi söyletmiyorlar bize. / Korkuyorlar Robeson/ şafaktan korkuyorlar,/ görmekten, duymaktan, dokunmaktan korkuyorlar./ Yağmurda çırçıplak yıkanır gibi ağlamaktan,/ sımsıkı bir ayvayı dişler gibi gülmekten korkuyorlar./ Sevmekten korkuyorlar, bizim Ferhad gibi sevmekten / (Sizin de bir Ferhadınız vardır, elbet Robeson, adı ne?) / Tohumdan ve topraktan korkuyorlar,/ akan sudan ve hatırlamaktan korkuyorlar./ Ne iskonto, ne komisyon, ne vade isteyen bir dost eli sıcak bir kuş gibi gelip konmamış ki avuçlarının içine. / Ümitten korkuyorlar Robeson, ümitten korkuyorlar, ümitten. / Korkuyorlar kartal kanatlı kanaryam / türkülerimizden korkuyorlar.

\n

***

\n

Korkarlar elbet.

\n

Haksız olduğunu bilen korkar! Yalan söyleyen korkar! Zulüm, işklence eden korkar!

\n

İnsanların yaşamlarıyla oynayanlar, siyanür tehlikesi varken yok tehlike, bir şeycik olmazdiyen korkar!

\n

Gençlerin geleceğiyle oynayan, önce şifre var ama kopya yok”, sonra şifre yokdeyip bir seçme sınavı rezilliğiyle hayat karartanlar korkar!

\n

Muhalif olanları, düşüncelerini ifade ettikleri için, hapislerde, hücrelerde süründürenler korkar!

\n

Allahtan korkmazlar ama türkülerden korkarlar!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları