Demek ki 'Çıkar' Büyük

13 Mayıs 2011 Cuma
\n

Bir ayı aşkın zamandır Türkiye ÖSYM ve düzenlediği YGS sınavı ile çalkalanıyor! Az buz değil, 1.700.000 öğrenciyi ilgilendiren bir sınav. Aileleriyle birlikte (x3= 5.100.000) ve yakın akrabalarıyla birlikte (x5) yaklaşık 25 milyon 500 bin kişiyi ilgilendiren (Türkiyenin üçte biri!) bir sınav!

\n

Bir de bunun üzerine olayı gözlemleyen, izleyen ve iktidar ve uygulamaları üzerine olumsuz fikir edinen bir o kadar insanı (seçmeni!) katın, Türkiyenin üçte ikisi eder!

\n

Ve sınav yenilenmiyor; savcılık takipsizlikkararı veriyor!

\n

Bütün süreç, Cumhurbaşkanı, Erdoğan ve iktidarı gözetiminde gerçekleşiyor!

\n

Gerçekten sınavda iddia edildiği gibi bazı kesimler himaye edilmemiş, cevap anahtarları kimseye verilmemiş olsa bile, toplumda oluşan algı bu sınavın tam anlamıyla bir hırsızlık sınavı olduğu biçimindedir! Nitekim Metropoll şirketinin yaptığı araştırma da, ezici bir çoğunlukla (yüzde 72) bu sınava güvenmiyor.

\n

Bu durumda, üstelik seçimlere kısa bir süre kalmışken, siyasi iktidarın yapacağı şey, bugüne kadar bütün kurum ve kuruluşlarda yaptığı gibi (çünkü hepsi kendi adamları!!) sınavı iptal ettirmektir. Bırakın onu, Ali Demire bile dokunmadılar! Cumhurbaşkanının yorumu ilginç: Dereyi geçerken at değiştirilmezmiş! Hangi dereyi geçiyoruz?!

\n

Buradan çıkartılacak tek sonuç var: Bu sınavdan bazı kesimlerin elde ettiği çıkar o kadar net ve büyük ki, sınavı iptal etmeye yanaşmadılar!

\n

Ali Demir ki, sürecin başında, ortasında ve sonunda söyledikleri ve savcılığı da dikkate alırsak, birbirine zıt açıklamalar yaptı! Ali Demir, öyle görülüyor ki beşinci kalitede bir insan! İktidar, kendi insan havuzundan, en azından kaliteligörünecek ve süreçleri yönetebilecek bir kişiye sahip değil artık!

\n

Bu sınav, AKPyi epey aşağı çekecek sonuçlara yol açacak... İyi iyi mi diyeceğiz veya yazık çocuklara mı?!

\n

Hayati Yazıcı ve sahtekârlık!

\n

Kılıçdaroğlunun gündeme getirdiği Bir bakan, yeğeninin iyi bir yere yerleştirilmesi için ÖSYMye elektronik mesaj attı iddiası üzerine Hayati Yazıcı ortaya çıktı ve O bakan benim ama elektronik mektup bana ait değil, benim adımı kullandılar dedi...

\n

Yazıcı adına gönderilmiş bir elektronik posta var... Birinci gerçek bu... Tarafsız bir kuruluş, bu mesajı kimin attığını, IP adresinden bulup çıkartabilir...

\n

Yazıcı böyle bir mesaj atmamış olabilir. Eğer isterse, başka kanallarla böyle bir ricasını iletir, arkasında belge bırakmaz! Boş bulunup bir mesaj atma olasılığı oldukça azdır...

\n

Ama bu ne kıyamet sayın iktidar ve yandaşları!

\n

Türkiye üç-dört yıldır sahtekâr duyumlarla suçlanan ve hapislerde yatan insanlarla dolu!

\n

Üstelik, kimlikleri bilinmeyen bir ihbar mekanizmasının yaptığı suçlamalarla! İmzasız, bilgisayarda yazılmış, kimlerin yazdığı belli olmayan, ıslak imzası bulunmayan kâğıt parçaları delil yerine geçiyor ve insanlarımız 3-4 yıldır hücrelerde süründürülüyor!

\n

Acaba Hayati Yazıcı, kendi durumundan, Ergenekon ve Balyoz davaları sanıkları için bir sonuç çıkartır ve empati yapabilir mi? Hiç sanmıyorum...

\n

\n

Not: Başbakanın Demiryolu YanılgısıHer Şey Mubah yazımızda, Başbakanın 1938-1950 arası CHP bir metre demiryolu döşememiş dediğini nakletmiştik. Okurumuz Yavuz Atay, Emre Kongarın 21. Yüzyılda Türkiye kitabındaki demiryolları çizelgesini anımsattı. Bendeki 17. basımda (Remzi), 1940-1950 yılları arasında 290 km. demiryolu döşendiğini görüyoruz. Savaş yıllarına rağmen! Başbakanın okumadığını biliyoruz, bu yanlış bilgiyi kendisine hangi uleması iletti, merak ediyoruz... 1923te 3756 km. olan demiryolu uzunluğu, 1930da 5639 kmye, 1949da 7381e; 1950de 7671e çıktı. 1950-60 arası bunlara 224; 1960-73 arası 571; 1973-1996 arası ise sadece 141 km eklendi!

\n

Çılgın Proje: 3 Mayısta Kanal projenin asıl büyük tehlikesi, İstanbulun soluk alıp vermesini, su içmesini sağlayan, İstanbula hayat veren, çölleşmesini önleyen, su, yağmur ve oksijen bölgesi Kuzey İstanbulu bitirecek olmasıdır! Çünkü bu kanal, Kuzey İstanbulun yapılaşması projesinin tamamlayıcısıdır. Karadeniz Sahil Yolu, üçüncü Boğaz köprüsüyle, oradan Kanal bölgesiyle birleşecek... yazmıştık. Erdoğan doğruluyor!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları