Hikmet Çetinkaya

Kitaplar Çiçektir...

22 Mayıs 2011 Pazar
\n

\n\n\n

Anılar birden kaybolup gitti. Hava kapandı. Yağmur çiselemeye başladı. Pespembe bir akşamın içinde sustu gramofon.

\n

Akşamüstlerinin o sarımsı izdüşümü geldi o anda aklına...

\n

Gözleriyle konuşan genç kızlar, delikanlılar, tutkuyla birleşen sevdalar, o eski soluk albümden çıkan siyah-beyaz fotoğraflar.

\n

Gözlerini mavi sulara dikmiş, saatlerce öyle kalmıştı...

\n

Dalgaların kayalarda patladığı, kırlangıçların yuva yaptığı eski evin çatısının altında dolaştığı günler, balıkçılar...

\n

Zamanın resmini yapmak istedi canı...

\n

Mavi, kırmızı, yeşil, sarı, turuncu, eflatun renkli mum boyalarını aradı ama bulamadı.

\n

Yüreğinde bir aşk sarmalı...

\n

Duygu yükü...

\n

Tutku...

\n

Sevgi...

\n

Dostluk...

\n

Arkadaşlık...

\n

***

\n

Lermontovun Hançerini okurken hep bunları düşünürdü... Emile Zolanın Nanasını (Can Yayınları) okurken, bir ara bahçedeki çiçeklere baktı.

\n

Bahçe bir çiçek cümbüşüydü...

\n

Emile Zolayı düşündü.

\n

Edebiyatta doğalcılığın babası sayılan Zolanın sanayi toplumunun yoğun hareketliliğini ve yabancılaşmasını şiirsel bir dille sergilediği yapıtlarının başında olan Nanada bir tiyatro oyuncusunun yükselişi ve düşüşü anlatılıyordu.

\n

1880 yılında ilk baskısı yapılmış ve bir günde tükenmişti Zolanın Nanası... Fransada olay olmuştu o tarihte... Büyük tartışmalar çıkmıştı...

\n

Nana, bir gerçekti, efsaneydi, oyuncuydu, tanrıçaydı.

\n

***

\n

Anılarımın kaybolduğu saatlerde, bir fırtınanın turuncu gülüşü, esen poyrazın kıpkırmızı oluşu yaşamı nasıl anlamlı kılar?

\n

Başımı göğe çeviriyorum...

\n

Martılar kanat çırpıyor yine...

\n

Kuzguncuktayım...

\n

Kahvemi yudumlarken Emile Zolayı düşünüyorum... Germinalde Can Yayınlarından çıktı, Suçluyorumda...

\n

19. yüzyılın sonları Fransasında geçen bir olay. Yahudi kökenli bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfusun haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren o ünlü dava:

\n

Dreyfus Davası”.

\n

Emile Zola, 13 Ocak 1898de bir gazetede yayımlanan yazısında, bu davayı eleştirdi. Bu bir hukuk ve ayrımcılık skandalı değil, aynı zamanda ordu ve yargı olmak üzere tüm kurumların temelini sarsan bir davaydı.

\n

***

\n

Fazla anlatmama gerek yok, bilen bilir!

\n

Zolanın Germinali bir başyapıttır dünya klasikleri arasında.

\n

Maden işçilerinin yaşamını anlatır, tutkularını, özlemlerini, direnişlerini.

\n

Onların yüreklerinde tomurcuklanan umut çiçekleri acımasızca yolundu.

\n

Geriye ne kalmıştı?

\n

Ölüm, kan, gözyaşı.

\n

İkinci kez okudum yıllar sonra Germinali... İçimde yine bir şeyler koptu... Umutlarım yitip gitti düşlerimle birlikte...

\n

***

\n

Stéphane Hesseli tanır mısınız?

\n

O 94 yaşının baharını süren bir bilgedir. Sosyalist, eğitimci, felsefeci aynı zamanda.

\n

İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız direniş eylemine katılmış, işkencelerden geçmiş, toplama kamplarında yatmıştır.

\n

Cezayirin bağımsızlığını savunmuştur Sartrela birlikte...

\n

Çevreye duyarlıdır, neoliberal masallara inanmaz...

\n

Cumhuriyet Kitapları arasında çıkan Öfkelenin Fransada 2 milyon sattı, 25 dile çevrildi...

\n

Mutlaka okuyun...

\n

Bilirsiniz kitaplar çiçektir...

\n

Kitaplar yaşamdır...

\n

Aşktır... Tutkudur...

\n

Masalımsı bir dünyada sevencenliğin ilkyazı sürerken Kuzguncukta denizi seyrediyorum...

\n

Büyümemiş çocuksu aşkları, huysuzlukları, küsüp kaçmaları, nazlanmaları düşünüyorum...

\n

Karşı masada bir genç kız ve delikanlı kitap okuyor...

\n

Yanlarına gidip konuşmak istiyorum...

\n

***

\n

Uzun kaygılar bekleyişler...

\n

Walter Veltroninin Oğulsuzunu da (Merkez Kitapları) bir solukta okuyup bitirdim.

\n

Bir gün sıradan bir insan gibi sokak aralarında dolaşırken, soluk bir zemin üzerine yazılmış bir yazı çıkabilir karşınıza:

\n

Patricio, seni seviyorum... Baban.

\n

Buenos Aires sokaklarında bu yazıyı Veltroni okumuş ve yürek sızlatan beş Arjantin öyküsü yazmış.

\n

Kimdir Veltroni?

\n

Roma Belediye Başkanı...

\n

Dedim ya kitaplar çiçektir... Çiçeksiz kalmayın...

\n

Ve Metin Altıokun şu dizelerini zaman zaman okuyun:

\n

İnsan dediğin saçaktaki

\n

Güvercinin farkında olacak

\n

Ve bir çiçek açacak kendince.

\n

Bu aşk var ya bu aşk;

\n

Dikkat!

\n

Yangında ilk kurtarılacak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları