Darbe Hedefine Ulaşmadı mı?

30 Kasım 2008 Pazar

Yirmi milyon kadar olduğu söylenen sakinlerinden biri olarak yaşamaya çalıştığım İstanbul kenti artık katlanılamaz bir insan kirliliğine dönüştü. Bunun başlıca nedeni ise bu sözümona en büyük kentimizde artık kentlilik bilincinin, bir yere ait olma duygusunun tümüyle ortadan kalkmış olmasıdır. Adım başı rastlanan kabalık, cehalet, küstahlık, bilinçsizlik, duygusuzluk, görgüsüzlük, saldırganlık, bu kentteki yaşamın bir parçası değil, ta kendisi olmuştur.. Bu sadece İstanbul için mi böyle?

Bence bütün kentlerimiz, ülkemizin bütünü, giderek böyle bir görünüme bürünüyor. Türkiye hızla bir cahiller ülkesi olmaya doğru sürükleniyor. Yurttaş ve çağdaş insan olma bilincini ve duygusunu gittikçe yitiren, bir ortaçağ kitlesine dönüşmekte olan, kaba, bilinçsiz duygusuz, sevgisiz kalabalıklar.. Bu, AKP iktidarının çok kısa sürede ulaştığı bir başarıdır.

***

Gece bir TV kanalındaki Açık Görüşü izliyorum Yöneten, Star ya da Sabahın genel yayın yönetmeni. Katılımcılardan ikisi Radikal adını taşıyan bir gazetenin yazarları. Bunlardan biri bizim gazeteden oraya transfer olan yazar. Ötekisi bir zamanlar CHPye genel sekreterlik yapmış. Geri kalan katılımcılardan biri, Alevi aydını ve AKP milletvekili olan romancı. Öteki Zaman gazetesi yazarı ve eşi yine AKP milletvekili olan bir öğretim üyesi. (Hakkını yemeyeyim, en sağduyulu konuşmaları yaparak beni şaşırtan yine de bu sonuncusu oldu.) Yönetici dahil hepsi beşuşçehrelerle, şen şakrak, ülke sorunlarını konuşmaktalar. Konuştukları da son günlerin gündemini oluşturan çarşaf konusu ve bir de Alevi yurttaşlarla ilgili gelişmeler.

Bu zevatın içinden herhangi biri, çarşaf ya da türban konusunda çıkıp şöyle bir şey söylemiyor, ya da söyleyemiyor: Baykalın bir çarşaflı ve türbanlıya parti rozeti takması başka, Anayasa Mahkemesinin karara bağladığı türban ve siyasal simge konulu karar ya da türbanlı genç kızların üniversiteye girememeleri konusu başkadır. CHP Genel Başkanı halktan iki insana parti rozeti takıyor. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, ama bu başka şey, türbanın ya da çarşafın kamu kurumlarına dayatılması başka şeydir. Fakat sözünü ettiğim programda/ve benzerlerinde, bunların tartışılmasının ortamı yok. Şen şakrak konuşmacılar ve program yöneticisi, al gülüm ver gülüm mantığı içinde mutluluk paylaşımındalar. Biri sanki annesinden milletvekili olarak doğmuş. Cumhuriyetten Radikale transfer olan yazar, gençlik yıllarındaki solculuğuyla hafiften dalgasını geçiyor.

CHPde genel sekreterlik yapmış ve anketçiliğiyle ünlü öteki Radikalci, AKPnin yerel seçimlerde oyunu arttıramasa bile oy oranını koruyacağını neredeyse lezzet alarak açıklıyor Ve her birinin ağzında sakız gibi, her fırsatta bir sayın başbakan lafı. Sanırsınız ki biri onları gözetliyor

***

Elimde 2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılında Düzenlenecek Olan Sosyal Etkinlikler Çalışma Takvimibaşlıklı bir form var. Bu etkinlikler içinde hemen göze çarpanlar İlköğretim-Lise ve Dengi Okullar Mehmet Âkif Ersoyun Şiirlerini Okuma Yarışması”, “İstiklal Marşını Ezbere Okuma Yarışması”, “Yahya Kemal Beyatlının Şiirlerini Okuma Yarışmasıdır. AKP iktidarı kendi entelijansiyasını oluşturma yönünde güvenli ve kararlı adımlarla ilerliyor. Edebiyattan, kültürden esas olarak anladıklarının çerçevesi budur ve daha fazlasını beklemek zaten abestir. Ülkemizde İlköğretim-Lise ve Dengi Okulların, çok yakın bir gelecekte, temelleri Kuran kurslarıyla atılmış ve tümü imam hatipleştirilmiş öğretimkurumlarına dönüştürüleceğinden ve asıl amacın ve hedefin de zaten bu olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.

***

İkinci Cumhuriyetçiler hedeflerine ulaştılar. Atatürk Cumhuriyeti artık laftan ibarettir. Anayasa Mahkemesi vb. bir iki pürüz de ortadan kaldırıldıktan sonra sivil darbe hedefine bütünüyle ulaşmış olacaktır.

ABD güdümünde ve bir bölümü Türkiye topraklarında bir Kürt devleti Geri kalan bölgede sayın başbakanlıktan sayın başkanlık sistemine geçiş ve -adından Türk ya da Türkiye sözcüğü büyük olasılıkla çıkarılıp atılacak- ılımlı İslam yönetimi

Demokrasinin ve aydınlanmanın temel değerlerini savundukları için F tipi cezaevlerine tıkılacak sivil ya da asker aydınlar...

Sürüleştirilmiş halk yığınları ve aydınolarak da aydınlanma bilinci tümüyle karartılmış bir teknokrat kalabalığı

İkinci Cumhuriyetçilerin ve siyasal uzantıları olan sivil darbecilerin hedefleri bunlar değil miydi?

Ulaşmadılar mı dersiniz?...

[email protected]

Faks: (0212) 343 72 64


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları