Gecekondu Demokrasi

29 Mayıs 2011 Pazar
\n

\n\n\n

Biz, geceleri yemek yedikten sonra televizyonun karşısına geçip Amerikan dizilerindeki adil yargıçların, dürüst savcıların, sanık haklarını savunan avukatlarla birlikte hukuktan şaşmadan, canla başla, ABD denilen ülkede adaleti yerine getirmek için uğraşmalarını izlerken heyecanla...

\n

Türkiyede hukuk bitirildi, adalet kalmadı.

\n

Hiçbirimize pek uzak olmayan mahkemeler, delil yok, ancak kanaat vargerekçesiyle aramızdan birini, 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıyor. Bakınız: Atılım gazetesi editörü ve Tutuklu Gazeteciler Dayanışma Platformu sözcüsü Necati Abay.

\n

Kimimizin kapı komşusu mahkemeler, tüm suçları -ama Başbakanın huzurunda!- Parasız eğitim istiyoruz, alacağızpankartı açmaktan ibaret olan çocukları, 15 yıl hapis istemiyle yargılıyor. Yetmiyor. Burnumuzun dibindeki o mahkemeler, adaleti gözeten ve hukuka uyan bir savcının beraat talebine rağmen, zaten 14 aydır tutuklu iki çocuğun tahliye talebini reddediyor, tutuklu yargılamaya devam kararı veriyor. Bakınız: Üniversite öğrencileri Berna Yılmaz ve Ferhat Düzer.

\n

Biz, rahatça yayılıp koltuklarımıza, televizyonlarda reklamı yapılan -ve sağlığımızı kemiren- abur cuburu atıştırıp çaylarımızı yudumlarken, New Yorktaki en güç suç vakalarını bile çözen CSI balistik uzmanlarının ekran başarıları karşısında...

\n

Türkiyede çok daha becerikli, çünkü suç ve kanıtları yoktan var edenlojistik uzmanların, çakma iddialar ve düzmece kayıtlarla film değil, çile çektirdiği 68 gazeteci, yüzlerce aydın ve yurtsever için Silivride bir mapusluk gecesi daha başlıyor. Bakınız: Doğan Yurdakul, Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener, Ahmet Şık ve diğerleri.

\n

Başrolde oynatılmaktan hücre tutuklusu Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Doğu Perinçek, televizyon ekranına değil, günde üç dakika yemek dağıtmak için açılan demir kapının gözetleme deliğine bakıyorlar.

\n

Siz, Cold Casede kapanmış dosyaları bile yeniden açıp suçluların peşine düşen Amerikan polislerini, zamanaşımına uğramayan Amerikan adaletini izlerken... Silivride tutuklu gazeteci Müyesser Yıldızın Alzheimer hastası annesi, kızının özlemiyle \t\ther gün bir adım daha yaklaşıyor ölüme. Görmüyorsunuz bu sehven cinayeti, çünkü hukuku meçhul adalet, televizyon dizisi değil. Sizin kapınıza dayanana kadar, neme lazımdiye görmezden geldiğiniz, gerçek hayat: Müyesser Yıldız, meslektaşı Fatma Sibel Yükselle birlikte, müstafi Ergenekon savcısı Zekeriya Öze karşı dava açtıktan hemen sonra, 2. Ergenekon iddianamesiyle tutuklanıp Silivriye gönderildiler.

\n

Biz, Sultan Süleymanın kesilmedik kelle, çiftleşmedik cariye bırakmayan kanuniliğine, Muhteşem Yüzyılmış yav!diye imrenirken ekranların karşısında, çağdaşımız liderlerin kanunsuzçiftleşme kasetleriyle devre dışı bırakılmasına, umarım şaşıyoruzdur!

\n

Ama sehven cumhuriyette hakiki şeriatın Aman böylesi Üresindiye ekranlara saldığı hımar*lı avradın, kanal kanal gezip tek erkeğe çok karılı tımar yasallaştırmasına, sanırım şaşırmıyorsunuzdur. 16. yüzyılın Kanuni ihtişamı Topkapı haremi olunca, 21. yüzyılın kanunsuz zinası, elbette dört odalık bir sofuluk TOKİlerde meşrulaştırılacaktır.

\n

Zaten çok karılı erkek, dünya evine ister TOKİde girsin, ister sarayda kursun haremini, kafası gecekonduda oturur, gecekonduda kalacaktır. Ekranlarınızda Madem \tçokeşlilik var, bari yasal \t\tolsun!diye dolanan bohçalı ve bohçacı kadınların düzdüğü mantık da gecekonducu arsızlığından ibarettir: Bunların izinsiz ve yasasız çıktığı gecekonduları, ergeç yasallaştırmıyor mu, gözünü \toy bürümüş politikacıların dağıttığı bedava tapular? Öyleyse nikâhta da tekeşliliği esas alan yasaları hiçe sayar, imam nikâhını basar, iki, üç, \tdört karıyı alıp yirmi çocuk yapınca, nasılsa gözünü oy bürümüş bir iktidar çıkar, dört odalık bir sofulukevliliği de yasallaştırır diye bekliyorlar. Haklılar. Boşuna mı evlenmekdeniyor, nikâha? Ev de mal, harem de mal!

\n

Gecekondu demokrasiye, elbette gündüz güzeliharamdır. Ama gece konulan nikâhlı metres helal!

\n

Ah şu Ergenekoncular kafa karıştırmasa, Türkiyede cenneti öteki dünyada sanan mı kalır?

\n

\n

*Örtülü

\n\n\n

‘G’ NOKTASI

\n\n\n

Marcel Pagnol, Fanny adlı tiyatro oyununda, erkek kahramanı Panissei şöyle konuşturur:

\n

Sadakat ve sadakatsizlik konusunda size peşin söz veremem. Benim soyumda Türk kanı var. Bilirsiniz, Türkiyede boynuzlu koca yoktur, dul koca çoktur. Karım beni aldatırsa, açık söyleyeyim, ne yapacağımı bilemem...

\n

Toplumsal gecekonduculukta B2leşen ailelerin evlilik cüzdanı dağıtılarak meşrulaştırılması, Türkiyenin boynuzlu karı yoktur, dul karı çokturdiye anılmasını da sağlayacaktır, sevgili okurlar.

\n

\n\n\n

Aldatan kadın suçluluk, aldatmayan kadın pişmanlık duyar.

\n

\n

FRANSIZ ATASÖZÜ

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kızgın Boğa 21 Nisan 2024
Kıyamete hazırlık 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları