İlhan Selçuk

"Bu Ne Biçim Tarihin Sonu?"

08 Aralık 2006 Cuma

 

Pencere

‘Bu Ne Biçim Tarihin Sonu?..’

Ketempere hoş laf!..

Argoda gözünü boyamak anlamına geliyor; çok değil, 10-15 yıl önce, en başta bizim gözümüzü boyamış; tüm dünyayı da kafakola almışlardı...

Nasıl?..

“Tarihin sonu” gelmemiş miydi?..

*

“Küreselleşme..”

“Yeni Dünya Düzeni...”

“Yükselen Değerler..”

Üçü de ketempere!..

Al birini, vur ötekine!..

Bugün dünya düzeni yok!

Dünya düzensizliği ya da cehennemi var...

Ortadoğu’da Amerikan projesi çöktü!..

Bush yönetimi Irak’ta çuvalladı ki ne çuvalladı!.. Filistin, İran, Suriye, Lübnan vb. coğrafyalarda alabildiğine tedirgin..

Amerika’ya düşmanlık dorukta!..

Bölgedeki Amerikan projesine göre Türkiye ne olacaktı?..

AKP iktidarıyla “Ilımlı İslam Devleti” olacak, Anadolu’dan Kuzey Irak’a Amerikan askerine geçiş verecek, “Soğuk Savaşta Sovyetler’e karşı bir “ileri karakol” sayıldığı üzre bugün de Ortadoğu’da İslama karşı bir “ileri karakol” işlevi görecekti...

Sonuç tam bir fiyasko!

Peki, AB kapsamında AKP’nin “Ilımlı İslam Devleti Projesi” ne anlam taşıyor?..

10 ya da 15 yıllık sonu belirsiz bir süreçte Türkiye’yi denetim altında tutabilmek için AB’ye gerek var...

Dünyanın gelişmiş kapitalizmi AB’de örgütleniyor; bunların zorbalıkları İngiltere’nin Irak macerasında da inanılmaz bir cüretle sergilendi...

Üstelik AB Türkiye’den almak istediğini bir an önce derdest edebilmek için olağanüstü sabırsızlıkla davrandı..

Peki, AB Türkiye’yi alacak mı?..

Batı Bloku Türkiye’yi Sovyetler’e (komünizme, Doğu Bloku’na) karşı kullanırken ülkenin bütünlüğünü korumak zorundaydı...

Bugün bu zorunluk kalkmıştır...

Sovyetler ve Balkanlar’dan sonra Ortadoğu haritalarının değişmesi yönündeki göstergeler gün geçtikçe yoğunlaşıyor...

Türkiye’yi parçalayacaklar mı?..

Artık iyice su yüzüne çıkan Ermenistan ve diasporası, Kıbrıs Rum Devleti ile Rum diasporası, Yunanistan ve diasporası, Amerika’nın üslendiği Kuzey Irak’taki Kürt bölgesi ile laik Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman iç ve dışardaki irticayı bir araya toparladığımızda manzara neyi gösteriyor?..

Dost bir coğrafyayı mı?

Düşmanca bir kuşatmayı mı?..

Tüm dünyada ve Avrupa’da Ermeni soykırımı iddiası neden parlamentoların malı oluyor?..

20’nci yüzyılın başındaki bir facia, neden 21’inci yüzyılın başında gündeme giriyor?..

*

Göstergeleri üst üste koyduğumuz zaman ortaya çıkan garip kâbusa söylenecek ne var?.. Ülkenin içindeki irtica ve terörü de bu tabloya kattın mı, yeme de yanında yat!..

Ancak asıl önemli olan, içinde yaşadığımız hab-ı gaflet!..

Yeni kuşaklar deyişin anlamını öğrenmeli!..

(8 Aralık 2006 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları